Şov Başlasın; İşte HaberlerOrta yaş ve belki biraz daha altı dahil olmak üzere çoğumuz TRT nin tek kanallı dönemlerini yaşadık. O dönemin iletişim imkanlarının bir neticesi olan bu tek kanallı bilgi akışı, kocaman bir ülkeyi tek bir derslikte eğitir, aynı potada bizleri eritirdi. Çocukluğumuza ait bir çizgi filmi bugün ortak bir çocukluk hatırası olarak çok geniş bir kitleyle paylaşmamıza olanak veren bu durum o günün şartları için olağandı ve iletişimle yeni tanışmanın sıcaklığını doya doya yaşattı. Hatta TRT serisi kanalların sıra ile önümüze düşmesi bile bu genel durumu pek değiştirmedi. Ne zaman ki özel kanallar yani yeni bir görüş evlerimize misafir oldu, o vakit işler değişmeye alışkanlıklar sarsılmaya başladı.Yeni tanıştığımız bu dönem daha renkli idi..öyleki albenisi bizleri mıh gibi koltuklarımıza yapıştırdı, televizyonlarıda en yakın dostlarımızdan biri yaptı. Oysaki artık kendi katı ahlak kuralları ile nevrotik bir aileyi koruma duygusuna sahip devletin görütüsünün yanında herhangi bir fikre sahip olmayan dolayısıyla ahlak kurallarıda ancak tepkilerden çekinmek olan kar amaçlı bir yayın antenlerimize yakalandı. Tek düzelik veya aşırılık, eldeki seçenekler bunlardı.Geçen yıllar bu iki uç noktanın arasının dolmasına ama bununla beraber aşırılıklarında artmasına tanık oldu. Artık bireyler, aile yapısını bu kontrolsüz yayın karşısında kendileri muhafaza etmek durumunda kaldılar. Günümüzde oluşturulan önleyici mekanizmalar dahi henüz kendi işlevini yerine getirebilecek farkındalığa ulaşmış gibi gözükmüyor.Bütün bu herşeyden olsun her yere varalım sınır tanımıyalım düşüncesinde bir istisna vardı ki belkide aşırılıkların oluş sebebi idi. Haberlerimiz hala tek düzeydi ama gözümüzün önünde öyle bir renk cümbüşü vardıki buna tekdüze demek yakışık almazdı. Televizyon kanallarının ülke sınırlarını aşarak uzak uzak memleketlere gitmesi ile yeni yeni yüzler ve diller tanıdık lakin haberler yinede tek düzeydi. Milyarlarca insanın yaşadığı bir dünyada memleketteki köylerimizden daha fazla bir haber mevcut değil idi.Bu iletişim serüveninde olan bitenin yanlışlığı yine kendi üztün zekamızla değil, belki üzerimizdeki kontrolü dahada arttırmak isteyenlerin unuttuğu bir ayrıntı yüzünden açığa vuruldu;insanın öğrenme tutkusu. İnternet kendi evine kapanmış, bağlarını koparmış insanın öğrenme dürtüsünü harekete geçirirken haberlerimizde bundan nasibin aldı. Kuvvetli bir aşırılık şok dalgası içeren internet ilk darbeyi karşılayabilenler ve sonradan toparlayanlar için yeni bir haber alma seçeneği olarak ortaya çıktı.Bugün tüm dünyanın iletişim kanallarını ellerinde tutanlar istemediklerini gölgede bırakarak olanı yok etmekte bir sihirbazla yarışabilir seviyedeler. Bu kontrol tutkusu İnterneti de haberalma açısından tehdit eden en büyük unsur. Henüz gelecek ile ilgili çıkarımlarda bulunmak için belki erken ancak git gide genişleyen kullanıcıların oluşturduğu ve oluşturacağı kütlenin sindirilmesi bu gölgeseverler için bile fazla olacaktır..diye umuyorum.