madem günlüğüm var neden yazmıyorum… yazacağımdır.insanlardan tiksiniyorum, özellikle de dolmuşa sonradan binince farkediyorum bunu…. “biz böyle iyiydik sen de nereden çıktınvari” bakışlar altında yer ediniyorum kendime. nedir yani az yana kayıyorsun bi kişilik yer daha açılıyor işte. “şuradan bir öğrenci iletir misin” gibi muhtevası safi nezaket olan bir cümleciği bile, “üff muavin oldum yaa hmpff..” diye karşılıyorsun. senin ağzına kodum mu ydu sumzuğu… ya sen değil miydin az evvel herkesin paralarını şoföre ileten. o zaman hijyen mijyen demiyodun hiç. tatlım yeni mi uyandın, anca mı ayıldın günaydın…. bu sadece bana yapılmıyor biliyorum. bazen, katlanamam ben böyle aşkın ızdırabına deyip ilk durağa kadar yürüyorum. sabahın sekiz küsürlü saatlerinde. dikkat ediyorum. yoldan binen kişilere yapılan uygulama yine aynı. değişmiyor. yine üfflemeler, püfflemeler…. dolmuşa benden önce binen “random” 7 kişiye sesleniyorum: azıcık insan olun be, zaten 13dk’lık bi beraberliğimiz oluyor. zehir etmeyin adama be.