FORUMLAR VE SORUNLARİletişim alanında internetin getirdiği imkanlardan bugün bütün dünya yararlanmaktadır. Ancak uygar dünya bu imkanları çok daha kaliteli düzeylerde kullanarak olumlu sonuçlar elde etmektedir.Ülkemizde durumun hiç de böyle olmadığını görüyorum. Evet, ülkemizde internet kullanıcılarının sayısında önemli bir artış gözlenmekte ve özellikle genç nesil bu alana hızla girmektedir. Fakat interneti, üretim, kalkınma, enformasyon ve uzlaşı gibi yapıcı amaçlarla kullanmak yerine, eğlence, hobi ve ahlaksızlığı özendirici niyetlerle kullananların sayısı da gün geçtikçe artmaktadır. Bu durum, hiç kuşkusuz, ülkemizde yaşanan ahlâk çöküntüsünü ve yozlaşmayı körükleyecektir.Bu nokta çok düşündürücüdür. Bu sorunun birçok nedeni bulunuyor olabilir. Ancak bunlar arasında özellikle bilgisizliğe temel neden olarak bakmalıyız. Nitekim internet kullanan gençlerin çoğu kaliteli bir eğitimden yoksundurlar. Bu gerçeği, FORUM SİTELERİNİ GEZEREK de saptamak mümkündür.Bilindiği üzere Türkiye’de, düşüncelerin özgürce tartışılabilmesi gibi olumlu amaçlarla son zamanlarda çok sayıda ve çeşitli adlar altında forum siteleri kuruldu. Aslında bu çok hayırlı bir gelişmedir. Ancak internet de forum da birer araçtırlar. Önemli olan bu araçların bilgili insanlar tarafından ve yararlı amaçlarla kullanılmasıdır. Çünkü araçların kötü amaçlarla ve bilgisiz insanlar tarafından kullanılması kadar büyük bir talihsizlik olamaz.Ne yazık ki bu talihsizliğin ürkütücü tablolarını özellikle forum sitelerinde izliyoruz. Bu sitelere kaydolan gençlerin çoğu, toplum için yararlı konuları tartışmamakta, yeni ve bilimsel değeri olan düşünce ve öneriler getirmemekte, dolayısıyla kültürel kalkınmamıza hemen hiçbir katkıda bulunmamaktadırlar. Buna karşın, müstehcen olmasa bile çok anlamsız ve çok sıradan şeylerle meşgul olmaktadırlar.Bu noktada, başta alimler ve eğitimciler olmak üzere, yönetimin ilgili kademeleri büyük sorumluluk taşımaktadır. Bu konuda, belki lâikçi rejimden pek umutlu olunmayabilir. Ama ilim sahipleri ve ahlakçılar, bireysel çapta da olsa rollerini üstlenmelidirler.Konumuz özellikle bilgisizlik faktörünü çağrıştırdığı için bundan sonraki makalemizde (bilgisizlik) konusunda okuyucularımızı aydınlatmaya çalışacağız.Ferit AYDIN———————NOT: Türkiye’de, din sosyolojisi bağlamında toplumu aydınlatıcı makalelerimiz, (isterseniz) size devamlı gönderilecektir. Kaynak göstermek ve ticari amaçlarla kullanmamak koşuluyla, kitap ve makalelerimizi sahip bulunduğunuz medya araçları ile yayınlayabilirsiniz.Ferit AYDIN.Araştırmacı-Yazar