Ottoman Empire tişörtleri abartılı fiyatları nedeniyle uzaktan sevdiğimiz markalar arasında. Rafineri‘nin ortaklarından birine ait olması ve tişört fikirlerinin ajansla paslaşarak çıkarılması, giyilesi şeyler çıkarıyor ortaya genellikle.Markanın Rafineri’nin küçük kardeşi Trafo ile yaptığı çalışmaysa tişörtlerden bile daha başarılı olmuş.Site derdini, Topkapı Sarayı’nda geçen bir soygun hikayesiyle anlatıyor. İki ajan Topkapı sarayına giriyor ve çeşitli mekanlardan geçerek, hoş olmayan sonlarıyla tanışıyorlar.Hikayenin kendisi aman aman olmasa da, anlatılış biçimi, bugüne kadar görülmemiş cinsten. Sitenin metinleri neredeyse tamamen Osmanlı Türkçe’si, ve fakat öyle göz korkutacak veya yoracak bir dili yok kesinlikle. Süper anlaşılır, süper eğlenceli ve bir kere başladınız mı sonunu getirmek gerekliliğini hissettiğiniz türden bir metin.Sitenin Hikayet bölümüne özellikle dikkat, meğer t-shirt, “tiz ört, tiz ört” kökünden geliyormuş.Sitenin tasarımı da oldukça başarılı, arkaplanda kullanılan gazetede “haftanın afeti” köşesinin bulunması gibi ayrıntılar süper. Beni tek rahatsız eden taraf, bölüm isimlerinin fidye mektubu stilinde yazılması, ama o kadar kusur kadı kızında da olur değil mi?Hiç durmayın, “duhûl eyleyin” derim, bakın parmakla gösteriyorum kendisini.