demişti ki bi vakit; her dişi için güzellik + zeka + elde edilebilirlik = 1 miş.. yani yok öyle hem zeki olsun, hem güzel olsun, hem bi bakışıma tav olsun :)) bi de matematik soyuttur derler, ahanda müthiş uygulama :))
demişti ki bi vakit; her dişi için güzellik + zeka + elde edilebilirlik = 1 miş.. yani yok öyle hem zeki olsun, hem güzel olsun, hem bi bakışıma tav olsun :)) bi de matematik soyuttur derler, ahanda müthiş uygulama :))
yorumlar
burada durum sabitten çok bir denklem ayrıca deneyimlerim gösterir ki, güzellik ve/veya zeka arttıkça elde edilebilirlik de artar, bu durumda da önerdiğim denklem “güzellik*zeka=elde edilebilirlik”tir. tahminimce, sözü geçen denklemi önerenin amacı savunma mekanizmasını işletmek ya da teselli etmek olsa gerek.
diğer durum; matematik hala soyuttur, uygulamaları somut olabilir. somut uygulama için ise bu kadar kasmaya gerek yoktur, örneğin statik hesaplarının uygulamaları kocaman binalar olarak karşında dururlar bir diğer örnek de bakkal hesabıdır, bu dokunulabilecek kadar somuttur hatta maddeleşmiştir.
‘un savunma mekanizması bu bence. ancak asymptot’un deneyimleri hoşmuş hakikaten, güzelliği ve zekası coşkun kızlarımızı elde etmiş. “keşke bunların (bu ikisinin (bu!)) kız arkadaşları şunları görse, üstüne anlasa” diyorum kendime, üstelik kız değilim, kadın bile değilim, kız nasıl olayım?ama kadınların elde edilemez olduğunu anlarsınız bir gün, o gün, eğer hâla ölmemişseniz, katlanabiliyorsanız üstelik bik biklemelere, konuşuruz.