Bu yıl 17 Ağustos depreminin anılmayacağı açıklanmış. Sebep ise depremi hatırlatmamak ve acıları tazelememekmiş.

Bu kadar basit mi yani?

17 Ağustos günü hiçbirşey olmamış gibi davranabilecek miyiz? Veya şimdiye kadar toplanmış ve hala toplanmakta olan bir takım paralarla neler yapıldığını düşünmeyecek miyiz? Toplanan paraları geçtik diyelim. Işıkara der ki: “Ortaköy başınıza yıkılacak.” Yani Ortaköy Dereboyu Caddesi’ndeki evler yıkılmasa bile, üzerindeki viyadükler onları yıkacak. Adam açık adres veriyor artık yahu, OHA diyorum ÇÜŞ eklemek istiyorum.

Ne yapıldı? Ne yapılıyor? Peki ne planlanıyor? Peki ne planlanması planlanıyor? Ya en ufak kıpırtı da mı yok? Ha pardon seçim var doğru. Söyleriz yer kabuğuna efendi olsun biraz. Zaten onca seçmenin oy vermeden enkaz haline gelmesini istemeyiz.

Güzel bir Işıkara hamlesi yaptı Mesut. Eğer diğer partiler de Kandilli’den yolu geçmiş olan kişileri partilerine katmazlarsa, “eğer bizi seçerseniz, bakın Işıkara da bizde, bonservis sorununu halletmeye çalışıyoruz, vallayi deprem olayını çözecez” mesajını veriyor. Çok başarılı. Tesadüf seçim zamanı Işıkara değere bindi. Yoksa adam şimdiye kadar başbakanlık danışmanıydı, kimin umrundaydı? Televizyonda da garibim diyor ki: “Şimdiye kadar danışmanlık yaptım ama sesimi duyuramadım, bir de bu şekilde deneyeyim dedim.”

Gene duyuramayacaksınız sayın Işıkara. Sadece parti speclerinden biri olacaksınız.

* 12 milyon seçmen

* 80 ilde parti teşkilatı

* 256 MB Ram

* Işıkara (70ns.)

* …

17 Ağustos şu şekilde geçecek.

Bizim çığırtkan basınımız da nasıl olsa gene soracak bu paralara ne oldu ne değişti diye. Hala, depremden sonra yapılan, ve çadırdan hallice mekanlarda oturan insanlarla, röportaj yapılacak. Maşaklı kanallar ana haber bültenlerini Gölcükten falan yapacaklar. Akşam yemekleri yenecek, biraz takılınacak ve yatılacak. Derin bir uykuya dalınacak.

Ta ki bir sonraki depreme kadar. Bazı önlemler alınmadığı için de bazılarımız hiç uyanamayacak.