elindeki sigarayı avucunda yuvarlıyordu.. sonra filtresi aşağı gelecek şekilde masanın üzerinde dik duracak şekilde tuttu biraz.. ve yukarı aşağı oynatarak masaya sigarayı vurmaya başladı.. eskiden kalma bu alışkanlığın nerden geldiğini düşünmeye başladı..

eskiden kalma bu alışkanlığın nerden geldiğini düşünmeye başladı.. masaya vurdukça sigara içindeki tütün aşağı doğru toplanıyor sigaranın ucunda farkedilecek bir boşluk meydana geliyordu.. içerdeki tütün daha sıkı oluyordu ve böylece bir çekişte içine aldığı zehir oranı artıyordu.. bunu yanı sıra sigara ucundaki kağıt boşluk yakarken sigaranın daha çabuk yanmasını sağlıyordu.. bütün bunları düşünerek çakmağı çaktı ve sigarayı yaktı.. oysa dün bırakmıştı sigarayı.. dün gece ağzında sigaradan oluşan iğrenç kokuyu aromalı sakızlarla ve uzun diş fırçalama seansları ile gidermeye çalışmış ve bundana büyük oranda başarılı olmuştu.. bugün bakkala giden arkadaşının sorduğu bişey lazımmı sorusuna neden hala “evet, sigara” cevabını verdiğini düşünüyordu.. aynen özel otobüs geçtikten sonra mavi kartla binerim deyip belediye otobüsü beklemeye devam ettiği sırada içine işleyen soğun nedeninin kendi budalalığı olduğunu farkettiği zaman olduğu gibi kendi kendine hakaret ediyordu.. çelişkilerle dolu hayatında pek te rutindi bunlar aslında ama her seferinde ilk defa çelişkiye düşmüş gibi acemi ve heyecanlıydı.. süpermarkette “pepsi mi cocacola la mı ?” diye bocalıyor hala ve bu ona “seni seviyorum deyip diyememek” kadar heyecan veriyordu..



Beni böyle kabul et, çelişkilerimi anla,

Herşey zıttıyla var, beyazla siyah kötüyle iyi,

çelişkimlerim ben yapan beni.

Zardanadam