Benim geniiiis hayal gücüm, hergün kendime sordugum “ben deli miyim” sorusu ve kücük bir anim…
Bastan söyleyeyim, yurtdisinda yasadigim icin hergün Türkcem biraz daha bozuluyor. Haberiniz olsun.
Ben herzaman dünyada insanlarin görmedikleri, algilayamadiklari seyler olduguna inandim.Hala da inaniyorum. Her gördügüm hayal ürünü seyde ic cekiyorum, o kahramanlar gibi olmak istiyorum. Bambaska bir dünya… Yasadigimiz yer cok gicik ediyor beni. Hersey öyle monoton, öyle alisilagelmis… Yenilik istemek suc mu??? Hani ne biliim, büyücüler falan olsa, yada canavarlar, yada yer altinda bizleri takip etmekte olan kötü gücler. Tabi bir de onlarla savasan IYI ler… dedim ya, ben birazcik kacigim heralde. Yasimdan midir(15), beynimin önemli fonksiyonlari mi calismiyo ne? Neyse, bende hep o iyi kalpli, hergün dünyayi kurtaran süper zeki, güclü ve kurnazlardan olmak istemisimdir. Tabi bu olmuyor. Anliycaniz ben hala ariyorum gercek disi biseyleri, hani dünyayi kurtarayim diye. Valla bilmiyorum anlatabildim mi ne demek istedigimi, yazmak istedigim cok sey var ama parmaklarim tuslarin üstünde kaydikca düsünceler siliniyor sanki.
Gerci alakasiz ama sunuda anlatayim, ben 10 yasindayken güzel bir Atatürk siiri yazmistim. Ögretmenim cok begenmisti. Ögretmenler oturmuslar, konusmuslar. Sonra beni cagirdilar ve bana sordular baska yazardan kopya cekip cekmedigimi. Gerci emindim cekmedigimden, ama o kocaman kocaman insanlar beni korkuttular. Bende emin olmadigimi söyledim. O güzel siirle kesin birincilik kazanirdim ama ögretmenler siiri benim yazdigima inanmadilar. Artik siirlerimi kimseye göstermiyorum, benim yazdigima inanmazlar diye. Eh, cocukluktan kalma seyler insanlari ömür boyu takip edermis…
yorumlar
dunyanin neresine bakip asiri realite diyorsun yahu?
Atatürk’e saygı duyarım.
bu giriş cümlesi daha sonra söyleyeceklerimi yumuşatmak için değil, öyle hissettiğim içindir.
ufacık çocuklara henüz tecrübeleriyle oluşturamadıkları kavramları belletmek, kafalarında zoraki kahramanlar yaratmak feci sakıncalı bulduğum bir durumdur. çocuğun kararları kendi başına vereceği ortamı yaratmaktır esas olan. "vakit geçirmeden hemen kafasına kazıyalım" zihniyeti hem paranoyak bir yaklaşım, hem de ilerde çocuk kendi kendine bir sorgulama ihtiyacı duyduğunda dönüşü olmayan bir hal oluşturur..
karşılaştığın "o şiiri sen mi yazdın?" sorusuna gelince, hadi öyle düşündüklerini varsayalım, ama sana söylemeleri ne kadar -ne kadar- ayıp. şiiri ısmarlayanlar da onlar…
eh, cocukluktan kalma seyler insanlari ömür boyu takip edermis… eğitimcilerimiz, hayaletlerimiz bizim.
saygılarımla.
nasıl hayaletler!! küçüklüğümde okuduğum,öğrendiğim tüm şiirlerden,marşlardan nefret ediyorum şimdi…
şu an o sıralarda oturan küçükleri görünce ne biliim kötü oluyorum.