bir hayatı özler gibi, köpek gibi özlüyorum. Caddelerine bakıyorum eski resimlerde, ufak siyah taksilerine, hep yolun karşı tarafına geçerken ne tarafa bakacağımı şaşırdığım yaya geçitlerine, bir deniz kadar coşkulu nehrine, içime işleyen tarihine…. Da Vinci ve Monet’le komşu olduğum o kusursuz anlara kaçıyor aklım sonra, tarihin etrafında dolaşabildiğim zamana… İçim burkuluyor.Dedim ya bir şehri, mutlu olduğum tek anı özler gibi özlüyorum. Hem de köpek gibi…