Belçika’da reşit çocuklarını evden çıkartmak için mahkemeye başvuran anne ve babaların sayısında önemli artış olduğu bildirildi.Hani biz Türkiye’de yaşıyoruz nasıl olsa bize birşey olmaz demeyin. O tinerci çocuklar Belçika’dan Türkiye’ye gelmedi onlarda bizim ülkemizin çocukları. Aileleri git eve para getir diye eve almadıkları bu zavallılar için toplumun kangren bir yarsından başka ne ortaya çıkıyor.Önceki yazı da belirttim insanlar ancak başına bir müsibet ve bela gelince anlıyor
yorumlar
Norveç’li bir kız arkadaşım vardı. 23 yaşına kadar falan ailesinin yanında yaşamış. 18’ine bile gelemeden evden ayrılmak, hatta ayrılmaya zorlanmak falan o kadar normalmiş ki(onun yalancısıyım); kendisi ve ailesi hakkında ensest dedikoduları bile çıkmış yaşadıkları muhitte.Pes demiştim, şimdi konu itibarı ile yine diyorum. Pes yahu…
Evet malesef bu ülkede yaşayan insanlara yıllardır örnek gösterilenler nelermiş. Bir diğer yazı bu konuda daha net bilgi verir
Alman usulü derdi hep annem küçük yaşlarımdan beri. 18’ine girersin, okumuyosan askere gidersin sonra naparsan yap derdi. Şimdi 18 yaşındayım da hala evdeyim; arkadaşlarımla bunu konuştuğumuzda herkes anne babasının aynı şeyleri söylediğinden bahsetmişti.Bizim aile yapımız böyle şeylere uymuyor ne kadar sert güçlü sorumluluk sahibi çocuklar yetiştirilmek istense de.Ancak Batı Avrupa’daki eğitim ve yetiştirilme şeklinin hatalı olduğu kanısındayım. Zira annem babam “Alman Usulü” nü Almancı akrabalarımızdan ben daha küçükken öğrenip duydular; 3-4 sene önce yine bunları bana söylerlerken televizyondaki bir belgeselde o “Alman Usulü” ile yetiştirilen çocukların nasıl kola kutularının altlarını kesip çakmakla uyuşturucu erittiklerini izleyince işlerin aslında sanıldığı gibi olmadığını anladım. 18 yaşında ne kadar sorumluluk sahibi olursanız olun maddi konularda kısıtlı kalacağınız için sorunların çıkması oldukça muhtemel.
türkiye’de de örfüne adetine bağlı oalrak süregeliyor bu durum.”hadi kızım evlen artık.”
Cocuklarinin gitmesini dort gozle bekleyen ailelere hep sasmisimdir zaten.Ama bence olay diger acidan da irdelenmeli.Acaba diyorum ailesinin yaninda uzun sure kaldigi icin sorumluluk almasini bilmeyen, kendi ayaklari uzerinde durmasini bilmeyen kisilerin sayisi ile, gazeteler de okudugumuz, o ensest turu tecavuz olaylari arasinda direkt bir iliski olabilir mi ornegin?Veya babasinin parasi ve annesinin camasirlarini yikamasi ile otuz yasina gelmis erkeklerin kurdugu evliliklerdeki mutsuz evlilik orani nedir acaba?