Başkalarının Hayatı”, Kasım 1984 tarihinde Doğu Almanya’da başlıyor. Bu tarih ilk bakışta Orwell’ın klasik romanı “1984” ü hatırlatıyor. Film, Doğu Almanya Devlet Güvenlik Bakanlığı’nda görevli olan “Stasi” ajanı Weisler karakterini tanıdığımız bir açılış sekansı ile açılıyor. Devlet Güvenlik Bakanlığı’nın yüksekokulunda aynı zamanda öğretim görevlisi olan ajan Weisler hem kendi hem de Stasi’lerin çalışma yöntemi hakkında bizi bilgilendiriyor. Komünizm düşmanı olduğundan şüphelenen birinin sorgulanması bakanlık ve yüksekokul arasında paralel kurgu ile anlatılıyor. Yönetmen Floran Hendel von Donnersmarck, filmin hemen hemen tümünde kullanılacak olan bu anlatım tekniğini seyircilere tanıtıyor. Sorgulama teknikleri hakkında bilgi veren ajan, Stasi’lerin özgün delil toplama tekniklerini öğrencilere anlatıyor. Burada Stasi’lerin bu konuda ne kadar disiplinli ve ayrıntılı çalıştıkları seyirciye aktarılıyor. Bu sahnede filmin anlatımında büyük rol oynayan ses kuşağının nasıl kullanıldığı çok dikkat çekici. Yönetmen, farklı mekanları bir birine bağlamak için gizlice yapılan ses kayıtlarını ve ses kayıt cihazını kullanıyor.Sahnenin sonuna doğru Ajan Weisler’in(Ulrich Mühe) okul arkadaşı ve Stasi’lerin başında olan Grubitz, Weisler arasındaki yakınlıktan bahseder. Böylece yönetmen filmde önemli yer tutan bir karakteri hızlıca seyirciye tanıtmış olur. Weisler ve Grubitz, Kültür Bakanı Bruno Hempf’in katıldığı bir tiyatro oyununa giderler. Bir yazar olan George Dreyman’dan şüphelenen ajan Weisler, Kültür Bakanı’nın da isteği ile Dreyman ve sevgilisi Crista Maria Sieland’ı gözetlemeye başlar.

Bu sahneden sonra Weisler karakteri hakkında birçok ipucunu evinden alabiliyoruz. Evin yalın dekorasyonu, soğuk ışıkları, Weisler’in yalnız biri olduğunu… Diğer bilgiler ise : Weisler’in kendini işine adamış ve bunu büyük bir titizlikle yapan, katı, disiplinini bozmayan, Doğu Almanya’ya inanan bir karakter olması olarak sıralanabilir.Weisler büyük bir disiplinle George Dreyman’ı izlemeye başlar. Eve gelen gidenlerin ve rutin işlerin saatlerini not alır. Maria Sieland’ı eve bırakan limuzin Weisler’in dikkatini çeker. Ertesi gün Weisler ve Stasi ekibi evin boşalmasını bekledikten sonra, ses dinleme cihazlarını Dreyman’ın evinin her köşesine gizlerler.Dreyman, rejimin onaylamadığı düşüncelerinden dolayı oyun sahnelemesine izin verilmeyen tiyatro yönetmeni Albert Jerska ile görüşür. Dreyman, Jerska’ya oyun sahnelemesi için Kültür Bakanı’ndan istediğini anlatır. Jerska’nın dramatik yapıdaki yeri Dreyman’ı Doğu Almanya rejimine karşı harekete geçiren karakter olmasıdır.Weisler, Dreyman ve Sieland’ın yaşadığı apartmanın çatı katında ses dinleme cihazları ve daktilosu ile kendine küçük bir üs yapmıştır. Ajan Weisler’ın üssü ve Dreyman’ın evi arasında sürekli paralel kurgu tekniği kullanılarak, Weisler’in olaylara verdiği tepkiler ses kuşağının her iki sahneyi birbirine bağlaması ile anlatılır. Wiesler, çalışmaya başladığı ilk gün Dreyman’ın doğum günü partisini dinler. Partiden sonra hediyeleri açan Dreyman ve Sieland, en özel anlarında bile Wiesler tarafından dinlenmeye devam edilmektedirler.Filmin ilerleyen sahnelerinde Maria Sieland’ı eve bırakan limuzin’in Bakan Hempf’e ait olduğu anlaşılır. Wiesler’in raporunda yer alan bu kısım Adalet Bakanlığı tarafından silinir. Bu, hiçbir zaman taraf tutmayan, partinin kılıcı ve kalkanı olmaya yemin eden Weisler’in prensiplerine ve ideolojisine ters düşer. Bu durumdan rahatsız olan Weisler karakterindeki ilk dönüşümler bu sahneden sonra başlar.Wiesler, Dreyman ve Sieland çiftinin yaşamını daha iyi takip edebilmek için çatı katının zeminine çiftin evinin krokisini tebeşirle çizer. Çizdiği krokinin içindeki çizgilere sadık kalarak yürümeye -evin içinde- başlayan Weisler, izlediği çiftin hayatına yavaş yavaş girmeye (karışmaya) başlar.Filmin ilerleyen sahnelerinde Bakan Hempf’, Maria Sieland’ın zaaflarını kullanarak ondan faydalanır.Wiesler giderek bu ikilinin hayatlarına doğrudan müdahale etmeye başlar. Sieland’ı görmesi için Dreyman’ın zilini çaldırması bu açıdan dikkat çeken küçük bir ayrıntı. Filmin başında kaskatı ve ilkelerinden ödün vermeyen bir karakter olan Weisler özellikle tiyatro oyuncusu Sieland duyduğu hayranlık sonucu bir anlamda duygularına yenik düşmeye başlar. Weisler’in kendini Dreyman’ın yerine koymaya başlar. Sieland’ın Dreyman’dan kendini iyi hissetmek için ona sarılmasını ister. Bu sırada Weisler ellerini kendine sarmıştır. Wiesler, Dreyman ile özdeşleşmeye başlamıştır.Weisler, evin boş olduğu zamanlarda Dreyman ve Sieland çiftinin nasıl yaşadığını gözlemlemek için evi dolaşır. Evi inceleyen Weisler, çiftin yatağına dokunur, onların yaşadıklarını paylaşmak ister.Dreyman’ın Brecht kitabının nerede olduğunu Sieland’a sorar. Yönetmen bu sorunun cevabını bağlantı kurarak, anmalı benzerlik tekniğini kullanarak verir: Weisler elinde Brecht’in kitabı ile kanepesine uzanmıştır.Jerska’nın intiharı üzerine bir sonat çalan Dreyman, “Gerçekten müziği içinde duyan bir insanın asla kötü biri olamayacağını” söyler. Bu sahneden sonra Weisler’deki değişim daha da belirginleşmeye başlar. Artık Stasi’lere ve partiye bağlı disiplinli bir ajan olmaktan çıkıp çiftin safına geçmeye başlar.Dreyman, Jerskanın intiharı üzerine Doğu Almanya’da rejimin getirdiği sıkıntılardan dolayı intihar istatistikleri üzerine bir makale yazar. Bu makaleyi Batı Almanya’da yayınlamak ister. Bunun üzerine Dreyman’a küçük bir daktilo sağlanır. Bu daktilonun önemli bir özelliği vardır: Yalnızca kırmızı şeritle kullanılabilmektedir. Weisler raporunda bu makaleden bahsetmez, Dreyman’ın makalesi “Der Spiegel” de yayınlanır. Bunun üzerine Güvenlik Bakanlığı daktilonun kime ait olduğunu araştırmaya başlar. Stasilerin şefi Grubitz Dreyman’dan şüphelendiği için Sieland’ı sorgularlar. Sieland daktilonun kapı eşiği altında saklandığını söyler. Stasiler, Dreyman’ın evini ararlar. Filmde yer alan önemli ayrıntılardan biri, Dreyman’ın gizli servis görevlisi kapı eşiğini kaldırırken Sieland ile göz göze geldiği sahnedir. Eşiğin altında daktiloyu bulamayan Grubitz, Weisler’i rutin ve önemsiz bir işe yerleştirir. Suçluluk duygusu ile sokağa koşan Sieland hızla yaklaşan bir kamyonun önüne kendini atar. Ölmek üzere olan Sieland, Weisler’e yaptıkları için teşekkür eder.Dört yıl sonra Berlin Duvarı yıkılır. Dreyman’ın gizli dosyaları açıklanır. Her anının izlendiğini öğrenen Dreyman kendisiyle ilgili tutulan tüm raporları okur. Dreyman dosyaların birinde “hgw xx/7”in eline bulaşan daktilonun kırmızı mürekkep lekesine rastlar. Dreyman bu lekeden kendilerine koruyan ajanın kim olduğunu öğrenir. Bu ayrıntıda da olduğu gibi filmdeki bir çok ayrıtının dramatik yapıda mutlaka bir yeri var ve bu öykünün çözülmesi- ilerlemesi için kullanılıyor. Her ayrıntı dramatik yapıda bir işlev görüyor..Dreyman iki yıl sonra “İyi Adamdan Sonatlar” kitabını yayınlar. Kitap “hgw xx/7”ye Weisler’e ithaf edilmiştir. Filmin son sahnesinde kasa görevlisi Weisler’e sorar “Hediye paketi mi olacak?” Weisler, “Hayır bu benim için”.Filmin genel değerlendirmesi: Ana temanın bir çok katmanlı kullanılıyor ve yan temalarla çok güçlü bir yapı sunuyor. “Başkalarının Hayatı” bir insanin Weisler gibi ne kadar göreve bağlı olursa olsun bir şekilde doğruları görmeye başlamasıyla birlikte doğrunun yanında yer alacağını anlatıyor. Bunu yaparken de Ulrich Mühe’nin usta oyunculuğunu ile onunla beraber başkalarının hayatlarına dahil ve gerektiğinde müdahil olup, onunla birlikte değişim geçirip, onunla birlikte üzülüyoruz.George Orwell’ın politik romanı “!984” gibi filmin 1984 yılında başlaması ironik bir sonuç ortaya çıkarıyor. Film totaliter rejimlerin hayatlarına devam etmek için kurdukları baskı sisteminin ne kadar acımasız olabileceği özetliyor.

Sinematografik Özellikleri bakımından incelediğinde filmin genel atmosferi dönemin daha iyi hissedilmesini sağlayan soğuk ışıklar ve kapalı mekanlarda geçiyor. Plastik öğeler dramatik öğelerle dengeleniyor. Yönetmen bazı sahnelerde iki farklı mekanı aynı çerçeve ve ölçekle çekerek mekanlar arasındaki birlik kurmuş.Karakterler için ayrı ayrı ışık ve renk tonu tercihleri yapılmış. Örneğin Weisler ve Grubitz’in tiyatro oyununu seyrettiği loca soğuk bir renk olan yeşilin tonlarında aydınlatılmışken, Dreyman ve Sieland çiftinin dans ettiği sahne sıcak bir renk olan sarı-turuncu tonlarında aydınlatılmış. Bu renk tercihi yönetmen tarafından tüm filmde kullanılıyor. Bu da mekanlar ve karakterler arasında uyumlu bir atmosfer kurulmasını sağlıyor.

Karakterler ve mekanlar arası kontrast
Karakterler ve mekanlar arası kontrast

Weisler’in çatı katına kurduğu küçük üssü gri-mavi tonlarında kontrastlı bir biçimde aydınlatılırken, Dreyman ve Sieland çiftinin evi sarı-turuncu tonlarında daha homojen bir biçimde aydınlatılmış.”Başkalarının Hayatı” ana temasını en iyi biçimde aktarmak için özellikle dinleme cihazının ön planda olduğu sahnelerde paralel kurgu tekniğine başvurulmuş. Kompozisyonlar ise karakterlerin hayatlarını anlamlandıran bir duyarlılık ile hazırlamış.