“Eylül 21, 1945. Öldüğüm geceydi.” der Seita’nın, 14 yaşında bir japon oğlanın hayaleti kameraya… Sağa döner kamerayla birlikte. Bir tren istasyonunun kolonlarının birinin dibinde ölmeden önceki hali oturuyordur. İpten bir kemer ve pis, yırtık kokuşmuş giysiler içinde. Etrafında kendi idrarından ve pisliğinden bir leke vardır. Yavaşça solurken gözleri dalmış yalnız kendisinin gördüğü ölmüş 4 yaşındaki kızkardeşinin annesini çağıran silüetine. İnsanlar tiksinerek yanından geçerken iyiliksever bir kadın eğilip bir parça pirinç topu bırakır yanına(Japonlar pirinci kaynatıp bazı çeşnilerle yoğurup toplar haline getirip yiyorlar…). Yemeği görmek şöyle dursun… “Bugün günlerden ne?” der ve yıkılır. Bir sinek konar yanağına ve uçar gider. “Setsuko” der Seita…
Gece çöpçüler gelip Seita gibi ölmüş ya da ölmek üzere olan insanları görürler. Biri süpürgesinin ucuyla Seita’yı dürtüp seslenir: “Bir tane daha.” Biraz bakınınca cesedin cebinde eski, paslanmış bir şeker kutusu bulur. İçini açıp ne olduğuna bakar. “Bu nedir?” diye sorar meslektaşına. Öbürü de fırlatıp atmasını söyler. Çöpçü kutuyu alıp dışarda bir çalılığa doğru atar. Ateşböcekleri hemen toplaşır düştüğü yerde. Kapağı açılan kutudan birkaç beyaz kemik saçılır. Bunlar Setsuko’nun kemikleridir. Seita’nın kızkardeşinin…
Ateşböcekleri hala uçuşurken Setsuko’nun hayaleti ortaya çıkar. Etrafına bakar. Ağabeyinin cesedini görür. Oraya gitmek ister ama Seita’nın hayaleti omzundan tutar. Setsuko gülümser ve Seita başını sallar. Seita uzanıp şeker kutusunu alır yerden ama kutu artık eski ve paslanmış değil parlak renklerde ve içi şeker doludur. Kutuyu Setsuko’ya verir ve ikisi yürüyerek uzaklaşırken filmin ismi gözükür ekranda…
Ateşböceklerinin Mezarıikinci Dünya Savaşında Amerikan Bombardımanı altındaki Japonya’da geçer. Babaları donanmada olan Setsuko ve Seita bombardımanda annelerini yanarak ölünce teyzelerinin yanına taşınırlar. Teyzelerinin devamlı aşağılayan tavrı ve onlara az yemek vermesinden bıkan Seita Setsuko’yu alıp kent dışında bir bataklıkta bulduğu mağara’ya yerleşir. Yemekleri yoktur. Ot ve kurutulmuş kurbağa yerler. Herşey karneye bağlandığından annelerinden kalan parayla yiyecek bile alamazlar. Geceleri annesini özleyen 4 yaşındaki Setsuko ağlayıp uyanmaktadır.
İlk gün Setsuko karanlıktan korkmasın diye Seita birsürü ateş böceği toplayıp mağarayı geceleri aydınlatmaya başlar. Ancak sabahları Setsuko’yu ölen ateşböcekleri için bir mezar yaparken bulur. Şöyle der Setsuko “Teyzem annemin de ölüp bir mezara gömüldüğünü söyledi…” ateş böceklerine bakar sonra : “neden bu kadar çabuk ölmek zorundalar ki?”. Seita ilk defa ağlar filmde.
Ancak sivrisinekler devamlı kardeşleri ısırır. İkisi de hastalık kapar. Vücutlarında açlıktan ve hastalıktan yaralar çıkar. Savaş zamanında kimsenin umrunda değildirler. Bir çiftçiden yemek çaldığında çiftçi Seita’yı döve döve polis karakoluna kadar sürükler. Bacağından tutunan Setsuko ile.. Birgün Seita yemek bulmaya gider. Bombardımanda herkes sığınaklara kaçarken bombaların arasından sıyrılıp evlerden giysi çalar. Bunları satmış eve kucağında bol yemekle döner. Setsuko yerde uzanıyordur. Yanında çamurdan pirinç topları.
“Setsuko bir daha uyanmadı” der Seita’nın hayaleti. Seita kalan parayla kömür ve odun alıp dini gereklere göre Setsuko’nun cesedini yakar. Babasından hiç haber gelmemiştir…
….
“Setsuko’nun hayaleti çağırır ve Seita’nın ki de gelir. Elinde şeker kutusunu taşımaktadır. Kutuyu Setsuko’ya verir “Uyku zamanı” der. Kız başını ağabeyinin dizine yaslar. Setsuko yukarı bakar. Kameraya ve şehire. Bombardımandan yanan kağıt duvarlı evlerin yerinde gökdelenler vardır. Ateşböcekleri Seita ve Setsuko’nun etrafında danseder.
Grave Of The Fireflies-Hotaru no Haka(1988), Akiyuki NOSAKA’nın yarı otobiyografik kitabından Iaso Takahata tarafından animasyona uyarlanmış.
Hotaru no Haka o zamana kadar Japon Animasyonu’nu Hentai(Bir seks temalı Animasyon serisi) ve şiddetten ibaret sanan Amerikan kamuoyunu da çok etkilemiş ve çocukların bu hüzünlü öyküyü izlemeleri önerilmiş…
Biriyle izleyecekseniz önceden camları açıp odaya toz doldurmanızı öneririm ki 5 dakikada bir gözleriniz dolunca gözünüze kaçan tozları bahane edebilesiniz…
Isao Takahata’nın kayda değer diğer filmleri “Only Yesterday-Omohide poro poro (1991) , Arupusu no shôjo Haiji” (1974) (Yani Heidi !! ), 3000 Leagues In Search Of Mother – Bilen bilir 🙂 ,
Takahata bu filmlerin yapımlarında Miyazaki ile çalışıyor. Miyazaki’nin de Heidi’de scene designer ve ornagizer olarak görev aldığını. Bunun için ta İsviçre’ye gidip Alpleri incelediğini de ekleyelim. Heidi’nin yönetmeni ise bahsettiğim gibi Iaso Takahata. CNBC-E’de çizgi film kuşağında izleyebilirsiniz efendim.
yorumlar
birde divxleri olsaydı altyazılı 🙂 dahada bir güzel olurdu.hemen kupür keseyimde elimin altında olsunlar
hatirliyorum bu cizgi filmini!!
cok basarili bir calismaydi, duygulandiran, düsündüren, üzen, aglatan….
cok sevindim, hatirladigima ve de boyle makalenin olmasina
puff, cizgi film bayagi üzücüydü 🙁 cocuklar izlemesin
çok güzel olmuş, beni bayağı bilgilendirdin :)bi de meşhur akira var onu merak ediyorum ben. bi de ghost in shell, bide bide…
Bana söyledi akira için resim link araştırıyormuş. İyi anlatmak için filmi 2012681. kez izliyormuş (Altyazısı yokmuş ve ingilizce dublajmış bazı yerlerde filmin gidişatını kavrayamamış) çok yakında Akira da gelecekmiş ama Ghost In The Shell e cesaret edemezmiş ^^
arkadaşın, bi tanışsaydık 🙂 ama ben ghost in the shell’in türkçesi var zannediyodum (ya da alt yazılısı) neisem, hiç yoktan iyidir. olursa böle bişi izlemek isterim.
gerçekten güzel bir anime türünde bir mükemmeliyet sembolühikayecinin gerçek hayatta kız kardeşini açlıktan ve hastalıktan kaybettiğini söylememe gerek yok sanırım..
1 seita neden bi yerde calismadi? 2 japonlar birbirlerine destek mahiyetinde bisi nie yapmadilar ters dusuyor bu halk edebiyatina ? 3 bunu japon yuvalarina toplu gosteri seklinde oynatmislar mi?4 neden usa karsiti degildi? 5 muthisti !akira nin super oyuncagi yari fiyatina capitolde 1 tane kalmisti ben baktigimda duyuyurum.
1-Seita, teyzesi çalışmasını söylemesine rağmen henüz annesinden kopamamış ve kardeşini de yalnız bırakmak istemiyor. Aslında çalıştığı demir fabrikası bombalanıyor. Aynı zamanda okulu.2-Japonlar birbirine destek olmayı bırak kendileri ayakta duramıyorlar. Seita’nın hiçbir akrabasının adresini bilmemesi de acı. Annesinden kalan parayla yiyecek alamıyor çünkü yiyecek karneye bağlanmış. Sistemin içinde olmazsan aç kalıyorsun.3-Bunu japon yuvalarına oynatsalar bence bize ilkokul 2’de Kemalettin Tuğcu kitabı okutmalarından farklı olmaz. Çocuklar sevebilirler ancak bu filmin hüznünün kalıcı sorunlar yaratacağını tahmin ederim. Faydalı olabilir ancak. Ben pedagog değilim doğru bir öngörüde bulunamam.4-USA karşıtı hiç değildi. Bunu yönetmenin ne kadar büyük olduğuna bağlayabiliriz. Nefret aşılamak istememiş hiç bir çocuğa.5-Haklısın :)6-King Of Fighter 2002 isimli arcade oyununda K999 isimli karekter Tetsuo’ya inanılmaz benzer ve özel hareketlerini Tetsuo’nun filmdeki hareketlerinden alır. Şu anda Akira Bloğu yazarsam çöpe atılma olasılığı pek yüksek. Bari insanlar biraz anime’den soğuyunca veya bizi otaku diye çağırmayı kesince gireyim de işe yarasın.
pekii yine ayni filmde bi hafta boyunca ishal olan 4 yasindaki bi cocuga neden doktor malnutrusyon tanisi koyup tel ihtiyaci yemek dedi?sivi almasi :bi litre suya 3 cay kasigi tuz 3 corba kasigi tuz karistirip ver deseydi film acikli bitmeyecekti.
ya ne diyorum ben.. heidi nin buyukbabasi ile cagliostro kalaesindeki yasli amca tipa tip ayni…dikkatinizi cekti mi?
Nausicaa’da ise tüm erkekler Heidi’nin büyükbabası amcası kayınpederi olacak tipteler :)Cagliostro’daki prenses ne kadar şirindi öyle? Ayrıca Lupin’in avucundan her ülkenin bayrağını çıkartma illuzyonu ne kadar romantikti…Setsuko’ya uygulanması gereken tedavi konusunu ise sizin gibi bir tıpçı (tahminim öyle) daha iyi bilir. Takahata’nın da buna pek kafasının bastığını sanmıyorum. ^^Şimdi winamp’a bir “kveldsfang” takalım da akustik tınılarda Akira izleyelim.
“3 çay kaşığı tuz 3 çorba kaşığı tuz” ha? :)Hani kral kızlarına sormuş beni ne kadar seviyorsunuz diye biri de “tuz kadar” demiş ya…
bu filmi izledikten sonra kendine gelememek gibi bi durum olabilir bir sure boyunca.. zira melodram degildir anime turunde de olsa anlatilan…olmus hatta olan biseydir… oturup aglaninca bir muddet gecer.
Film hakkında bilgilendirmek, sevdiğin birşeyi başkasına anlatarak paylaşmak, belki de onun da meraklanmasını istiyerek ilgi alanını ortaya koymak istemiş olabilirsin. Eyvallah… Ama sen oturup tüm filmin geniş bir özetini çıkarmışsın kardeş. Yani son üç makale dışında yazdıklarının bir çoğunu filmi izleyen herkes çıkaracaktır. Senden neler var makalede? Keşke aralara tesbitler, yorumlar, ince ince ayrıntılar koysaydın.Kısacası, ‘ne yazik ki’ böyle bir makale oluşturmak kolay değildir ama ucuzdur. Akira’ya niyetlenmişsin. Umarım o da geniş bir film özetinden öte bir çalışma olur.
setsuko alıp içinie koyulası bi yaratıktır, gelmiş geçmiş en sevimli çocuk karakter bence.takahata only yesterdaydeki kahramanını çizerken ne düşünüyordu bilmem ama ağzına fındık doldurmuş hamster gibi bişey ve çok itici.
paylaşım için teşekkürlerr :))