Gürültü patırtının ortasında sükunetle dolaş, sessizliğin içinde huzur bulunduğunu unutma.Başka türlü davranmak açıkça gerekmedikçe herkesle dost olmaya çalış.Sana bir kötülük yapıldığında verebileceğin en güzel karşılık unutmak olsun.Bağışla ve unut.Ama kimseye teslim olma.İçten ol, telaşsız kısa ve açık seçik konuş.Başkalarına da kulak ver.Karşındakiler cahil ve aptal olduklarında bile dinle onları.Çünkü dünyada herkesin bir öyküsü vardır.Yalnız planlarının değil, başarılarının da tadını çıkarmaya çalış.İşinle ne kadar küçük olursa olsun ilgilen, hayattaki dayanağın o dur.Seveceğin bir işi seçersen hayatta bir an bile yorulmuş olmazsın.İşini öyle sev ki;başarıların bedenini ve yüreğini güçlendirirken, verdiklerinle de yepyeni hayatlar başlatmış olacaksın.Olduğun gibi görün ve göründüğün gibi ol.Sevmediğin zamana sever gibi yapma.Çevrene önerilerde bulun ama hükmetme.İnsanları yargılarsan onları sevmeye zamanın kalmaz.Ve unutma ki; insanlığın yüzyıllardır öğrendikleri, sonsuz uzunlukta bir kumsaldaki tek bir kum taneciğinden daha fazla değildir.Aşka burun kıvırma sakın, o çölün ortasında yemyeşil bir bahçedir.O bahçeye layık bir bahçıvan olmak için her bitkinin sürekli bakıma ihtiyacı olduğunu unutma.Kaybetmeyi, ahlaksız bir kazanç edinmeye tercih et.İlkinin acısı bir an, ötekinin vicdan azabı bir ömür boyu sürer.Bazı idealler öyle değerlidir ki; o yolda mağlup olman bile zafer sayılır.Bu dünyada bırakacağın en büyük miras dürüstlüktür.Yılların akıp gitmesine öfkelenme, gençliğe yakışan şeyleri gülümseyerek teslim et geçmişe. Yapamayacağın şeylerin, yapabileceklerini engellemesine izin verme.Evreni yargılamak olanaksız.Onun için gerekli kavgalarını sürdürürken bile kendi kendinle barış içinde ol.Doğduğun zamanı hatırla.Sen ağlarken herkes sevinçle gülüşüyordu.Öyle bir ömür geçir ki; herkes ağlasın öldüğünde.Sen mutlulukla gülümse.Sabırlı, şefkatli,bağışlayıcı ol.Önünde sonunda yine bütün servetin sensin.Görmeye çalış ki; bütün pisliğine ve kalleşliğine rağmen bu dünya yine de insanoğlunun biricik güzel mekanıdır.XSENTİUS**Bu ismin bir bilgeye mi, yoksa Likya Kenti Xantos’a mı ait olduğu henüz çözülememiştir.**Bu yazı, 90’lı yıllarda Cumhuriyet Gazetesinin değerli yazarlarından Sn.Deniz SOM’un köşesinde yayınlanmış ve ağabeyim Hasan Koçum tarafından bendenize verilmiştir.Dostlarımla paylaşmak istedim.21.04.2006