malzemeler :

“525 sözcük” adını verdiğim bir sözcük oyununu anlatacağım size..Oyun en az iki kişi arasında oynanıyor. Anlatımımda iki kişi arasında oynanacak..Öncelikle iki tarafta birer harf söylüyor. Örneğin sırayla “p” , “e” ve “r” harfleri söylendi. Bu durumda anahtarımız “per” oluyor.”per” ile başlayan sözcükleri belirlediğimiz bir zaman diliminde bir kağıda sıralıyoruz.

kurallar:
– tek bir sözcük kullanılacak. tamlamalar kullanılmayacak. permalı saç, peri masalı vb..- özel isimler kullanılmayacak.. saymakla bitmez.. örn: benim yazdığım 1. sıradaki “perihan” elendi.- yüklemler kullanılmayacak.. etken – edilgen, türeterek çeşitli şekilde çoğaltılabileceği için kirlilik olur ve sözcük dağarcığımızı tembelleştirir. örn. senin yazdığın 6. sıradaki “perçinlemek” elendi.- coğrafi yer, yapı isimleri kullanılmayacak.. aksi halde ancak google map işinizi görür. örn. benim yazdığım 6. sıradaki “peru” elendi.- türemiş sözcükler kullanılmayacak. örn: benim yazdığım 5. sıradaki “perdeci” elendi.- anahtarımız eğer anlamlı bir sözcükse bile kullanılmayacak ki zaten stratejik olarak yanlış olur. 3 harfli bu sözcüğü yazmak 2. sıradaki daha fazla harf içeren bir sözcüğünüzü rakibinize kaptırmanıza neden olabilir. şöyle ki benim “pergel” sözcüğünü 3. sırada yazmama rağmen sen 1. sırada yazdığın için öncelik senin oluyor ve benim “pergel”im eleniyor. eğer ikimizde 1. sırada veya 2. sırada (yani aynı sırada) yazmış olsaydık ikimizin “pergel”i de elenecekti.- bir sözlük bulundurulması oyunun kalitesi ve iki rakip arasındaki sinir katsayıları ile doğrudan ilişkilidir. örneğin benim yazdığım “pereme” sözcüğünün anlamını senin bilmediğini varsayalım. o halde sözlüğü açıp “Gondola benzeyen bir kayık” anlamına geldiğini görebiliriz. imla kılavuzu da sözcüklerin nasıl yazıldığı böylelikle kaç harfa sahip olduğu hakkında şaibeli sözcüklerle ilgili bilgi verir. örneğin perakende; perağkende değil.bu durumda geriye kalan sözcüklerin toplam harf sayısı bize skoru veriyor. kaç el oynayacağınızı kendiniz belirlersiniz.. ona karışmıyorum :)kendime torpil geçmiş gibi gözükmüyorum umarım 🙂 :sonuçben = 29sen = 25dersler nasıl geçiyor farkına varamadığınız gibi bu oyunu 525 ‘te de rahatlıkla tabi ayaktaysanız skorsuz oynayabilirsiniz.. eğer koltukta oturuyorsanız “yer bulmuşlar birde üzerine oyun oynuyorlar” bakışlarıyla karşılaşabilirsiniz.. dikkat edin! 🙂 sevgilimle bu oyunu 525‘te biraz daha değişik bir şekilde oynuyoruz. kağıtsız, anahtarımızla başlayan sözcükleri cümle içinde kullanıp, atışarak.. :)gelelim oyunun adının neden “525 sözcük” olduğuna.. kaç el oynadıysanız artık, toplamda 525 sözcüğü ilk bulan “king” yapmış gibi sevinebilsin diye böyle bir şey düşündüm..+ yabancı kökenli sözcük kullanıp kullanmama kararını, hangilerinin kullanılıp kullanılmayacağına dair kriterleri oyuncuların aralarında anlaşıp belirlemeleri daha uygun. Çünkü türkçe kökenli, türkçeleşmiş sözcükleri ayırt etmek oldukça güç ve sağlam bilgi gerektiriyor. bu oyun sadece etimologların oynayabileceği bir oyun değil, herkes oynasın :)örneğin “amaç” kelimesi farsça kökenli olup hedef, nişangah anlamına gelirken “gaye” arapça kökenli olup son hedef, uç noktası, limit anlamına geliyor. sanırım ülkelerinin politikaları nedeniyle özellikle dilimize bir çok alanda giren ingilizce ve fransızca sözcükler çok tepki alıyor ama arapça ve farsça sözcüklerin de bu şekilde zamanının siyasi durumundaki baskı sonucu dilimizde yaygınlaştığını düşünüyorum. yani bana kalırsa anahtarımızın “lim” olduğunu düşünürsek “limit” yazılmasında bir sakınca yok. Bir çok tarım ürünü gibi “fasülye” de türkçe değil. yunanca kökenli. ne yani “fasülye”yi kullanmayacak mıyız?yorumlar kısmında oyunu geliştirme adına düşüncelerinizi ve önerilerinizi paylaşırsanız çok sevinirim..