Üst insan fikri insanlığın yaratılışından beri beyinleri kurcalamaktadır. Efsane ve öykülerimiz, izlediğimiz filmler süper kahraman hayallerimizi canlandırmaktadır. Ancak insanların evrimi antropolojik özelliklere değil de, yeni düşünce ve duygu şekillerine yansımalıdır. Bunun dışında yeni tip insan eskisini yenmeli ve yerini almalıdır. Bunları Nietzsche’nin Zerdüşt’ü “buyurmakta”: “Ben size üst insanı öğretiyorum. İnsan yenilmeli. Siz insanı yenmek için ne yaptınız ki?İnsan, hayvan ve üst insan arasında gerili duran bir iptir, uçurumun üzerinde duran bir iptir…İnsanın büyüklüğü onun bir amaç değil, bir köprü olmasındadır.İnsanda sevebileceğimiz şey ise onun bir geçiş ve düşüş olmasıdır.”

Tüm felsefe okulları insan evriminin sürekli ve uzun süreli ruh gelişiminin sonucunda gerçekleşeceğini belirtmekteler. Bu süreç insanların alışkanlıklarından, tutkularından vazgeçmesini, kendini kurban etmesini talep etmekte, çünkü üstün bilgi ve beceriler kolay kazanılmamaktadır…Rus bilim adamı, Uluslar arası Gerontoloji Akademisi’nin akademisyeni Yuriy Fomin’in fikrine göre, çok yakında (önümüzdeki 100 sene içinde) insanlar hayatlarını devam ettirebilmek için yeni özellikler edinmek zorunda kalacaktır, böylece, yeni biyolojik bir tür – üst insan ortaya çıkacaktır.Organizmaların oluşumu, gelişimi ve değişimi genotip ile, yani genetik yapıyla alakalıdır. Evrimin olabilmesi için genetik yapının, yani kromozomlardaki kodun değişmesi gerekmektedir. Bu da ancak iç ve dış faktörlerin (mutagenlerin) etkisinden ortaya çıkan mutasyonlar sayesinde gerçekleşebilmektedir. Mutagenlerin 3 çeşidi vardır: fizik (radyasyon, sıcaklık, ultrases, elektromanyetik ışınlanma), kimyasal (organizmaya su, yemek, hava ve deriden giren maddeler), biyolojik (stresler ve virüsler). Sürekli teknolojik gelişmelerden dolayı mutagenlerin sayısı artmaktadır, demek ki, mutasyonların sayısı da…İnsanlık şu anda bu açıdan kritik sayılabilecek bir dönemdedir. İlk radyasyon denemelerin yapıldığı yerde türdeşlerinden çok daha üstün özelliklere sahip canlılar ortaya çıkmıştır, onlar yüksek radyasyon ortamında yaşamaya adapte olan türün temsilcileridir. Örneğin, yüksek radyasyonlu ortamda yaşayamayan hamam böceklerinin yerine şekilleriyle hamam böceklerini andıran, ancak yüksek radyasyona dayanıklı ve beyaz hitinli böcekler ortaya çıkmıştır. Bu progresif mutasyon sonucunda oluşan bir türdür.Fomin, insanlığın evrimin sonuncu aşamasında, eski türün yerini, yeni daha gelişmiş bir türe bırakması döneminde olduğunu belirtmektedir. Ona göre, insanlık yaşamı koruma adına bunu yapmalıdır.Süper insan daha gelişmiş duygu organlarına sahip olacaktır. Belki, bizim bilmediğimiz yeni duygu organlarına bile, örneğin, farklı ışınlanmaları ve biyoalanları algılama ve ölçme gibi. Büyük ihtimalle, telepati yeteneğine sahip olacak, fikri teknik araçlarsız, düşünce bazında algılayacaktır. Bu da insanların dile ihtiyaç duymadan düşünce iletişimine geçmesini sağlayacaktır. O zaman her çeşit iletişim araçları, kitap, dergi, bilgisayar ortadan kalkacaktır. Süper insan ortak bir enformasyon alanının bir parçasına dönüşecek, hem oradan gerekli bilgiyi alacak, hem de kendi düşüncelerini toplumun başka üyeleriyle de paylaşabilecektir. Bilinçli olarak kendi enformasyon alışveriş sistemini geliştirebilmesi, ileride sinir sistemini de yönlendirebilmesine yol açacaktır, yani insanlar kendilerini ilaçsız tedavi edebileceklerdir. Süper insan bu şekilde enerji balansını da dengeleyebilecek, yani vücuduna neyin iyi, neyin kötü geleceğini bilecektir. Bu ise yemek rasyonundan birçok unsurun kalkmasına neden olacaktır. Giyimde de önemli değişikliklerin olması bekleniyor, sentetik kumaşlar tamamen ortadan kalkacaktır. Bunların dışından süper insan yüksek radyasyona ve başka tür ışınlanmaya karşı dayanıklılık, farklı doğal koşullara (uzun süre suyun altında kalabilme gibi) adapte olabilme gibi özelliklere de sahip olabilir. Örneğin, şu anda bazı ülkelerde yeni doğan bebekleri uzun süre suyun altında kalmaya alıştırma deneyimleri sürmektedir.Görünüş açısından süper insan şimdiki insandan pek farklı olmayacaktır. İnsandan biraz daha uzun olacaktır. Kafatasının büyümesi, vücuttaki, yüzdeki kılların ve kafadaki saçların azalması ya da tamamen kaybolması beklenmektedir.Son 50 yılda insanları pozitif enerji ile iyileştirenlerin, geleceği görebilenlerin sayısı inanılmaz derecede artmıştır. Bu tür yeteneklere sahip çocukların kaydı da alınmakta, ancak gizli tutulmaktadır.Fomin süper insanın da, evrimin son aşaması olmayacağını iddia etmektedir. Onun yaşama süreci şimdiki insanınkinden bile az olacaktır. Bundan sonra evrim daha da hızlanacaktır. Sonuç olarak da bilinçli yaratıkların sert bir kalıbı ve organları olmayan “düşünen” enerjiye dönüşecekleri tahmin edilmektedir.Oldukça mantıklı bir senaryo…Siz ne dersiniz?