muhtesem bir film. duvara karsi filmiyle birlikte degerlendirilmeli, dvd’si duvara karsi ile birlikte ikili paket olarak satilmali diye dusununuyorum. sean penn, naomi watts’a hayran olmamizi saglayan yapim diyebilirim. (sozluk formatini bilenler double check yapsin lutfen)
İnsan kaç hayat yaşar ki? Kaç defa ölürüz? Öldüğümüzde sadece 21 gram kaybediyoruz. 21 grama ne sığabilir ki? Ne kadarımız eksiliyor? Ne zaman kaybediyoruz o 21 gramı? Ne kadarımız gidiyor bu 21 gramla? Ne kadar kazandırıyor bize? 21 gram… 5 tane demir paranın ağırlığı, bir sinekkuşunun ya da, bir çikolatanın… 21 gram ne kadar ağırdır?
zaten filmin en basinda geciyor. ölüm anindaki son nefesle birlikte vucut 21 gram hafiflermis, bu agirlik kimilerince ruh, kimilerince beyindeki noron baglantilarinin bir daha kurulmamak uzere yok olmasiyla aciklaniyormus. ne dusunurseniz dusunun hayatiniz boyunca ogrendiginiz, sevdiginiz, sizi heyecanlandiran hersey o 21 gramda gizli.
bir iki kelimeyi yanyana getirip, insanligin, hayatin sirriymis gibi etrafa satmaya çalisan her yapidan igrenir oldum. mutevazilik sinirinin asilmasindan degil bu, oyle olsa anlayabilirim belki, dupeduz aptal yerine koyma! filmi izlemedim, basligina gicigim!
bir sans verin. yonetmen holivud’dan degil bagimsiz bir yapim. sean penn oynuyor, naomi watts var. (zabita geliyoo)duvara karsi filmini seyredip begendiyseniz, bunu da begenebilirsiniz diye dusunuyorum. karanlik bir film, zor yutulur lokma ama zati boyle olmasi onu guzellestiriyor, kalici kiliyor.son pot: olaydan bir cikarim yoktur, maksat gonuller hos olsun. ortalik senlensin. sehire daha baska filmler gelsin, bakarsiniz kulturel iklim degisir.
efenim olay tamamen fiction yani uydurma olmali.bilgisayar teknolojisiyle ilgili kisilere soyle bir analoji sunmak isterim. efenim su anda bilgisayariniza takili bulunan 128 MB veya 256 MB gibi miktarlarda bulunan RAM’lerden cok daha kucuk kapasiteli hard-diskler (16 MB, 8MB) ilk bilgisayarlarda kullanilmaktaydi. O zamanlarin RAM’leri 128K vb idi. Daha bir acik ifade ile eski bilgisayarlardaki tum programlar, isletim sistemi, acik sacik fotolar bugunun RAM’lerine yani hizli kullanilan hafizaya tikistirilabilir. Is bu minvalde iken hard-disk’e genetik kod, RAM’e sonradan edinilmis egitim dersek bilgisayarin fisi cekildiginde sonradan edinmis egitimin tutuldugu birim reset’lendigini gore (siliniyor efenim) bu birimin tasidigi bilgi miktari eskinin isletimin sistemlerini ve dahi bilgisayarin herseyini calistirmaya yetecek ve artacak kapasitede ise bu birim son nefes aninda kurdugu baglantilari birakirken agirlik kaybediyor demek veyahut uydurumsamak bence bu birimin onemini gostermektir diyorum.aslinda guzel de bir fikir. biyolojik olarak hicbir farki olmayan ve omru boyunca bir fark yaratmaya calisan insana size 21 gram’lik bir farklilik alani verilmis deniyor. kiymetini bilin deniyor. ama insan illaki modayi takip etcem, trendy olcam, kut burunlu pabuc, tig topuklu ayakkabi giycem diyerek ‘sosyallesmeye’ calisiyor. bakiniz bir arkadasim anlatmisti. yaptigi isle varolmayi basarabilen kisilerden bir ornek. Turkiye’de subesi olan ABD sirketlerinin ust duzey yoneticisi bir kadin kisi yurtdisindaki bir toplantiya (gathering) davetli imis. Bizim Turklerin takip takistirdigi, suslenip puslenip gittigi bu toplantiya Turkiye’nin bagli oldugu kolun yabanci menseili karizmatik yoneticisi konusma yaparken bir anda ezilip buzulmeye, dili pelteklesmeye baslamis bizimkiler ne oldu adma yav derken yanlarina ustu basi dokulen, ev hanimi kilikli bir bayan kisi gelmis ve sonradan anlasilmis ki bu kisi sirketin en ust duzey yoneticilerinden biri. BIzim Turklerin katiyen yuz vermeyecegi bir giyinis sekline ve konusmaya baslayinca bizim Turklerin katiyen ulasmayacagi bir parlakliga sahip kisi. Efenim bazi seyleri asiyor bunyeler tatminini yaptigi isten saglayabilirse. (Buradan Cetin Altan’a selam ediyorum, cok mu etkilendik ne ?) (Ayrica ABD propagandasi yapmadigimi da acikca belirtmek isterim, sovalyelerle mesajlasmayalim sabah sabah)
filmi oldukça merak ediyordum ve dün akşam izleme şansına eriştim.yönetmenin daha önce paramparça köpekler ve aşklar adlı filminide izlemiştim.ilgiyle izlediğimi anımsıyorum.yönetmenin hikaye ve kurgu açısından değişik işleri seven bir zat olduğunu düşünüyorum.21 gram;hikaye ve kurgu bakımından diğer filmle birebir aynı değil belki ama benzeştiği de kesin…bu filmde; dialoglar oldukça vasatdı…Sean Penn’i çok fazla romantik buldum…duygular oldukça dipte idi…bir ara oy oyyyy dediğimi anımsıyorum…ayrıca görüntü yönetmenlerinin herhangi bir iddiası da yok herhalde diye düşünüyorum…filmde tek beğendiğim nokta ise; Naomi watts,süper..daha önceki performanslarını görme şansım olmadı fakat hatun kişi bu filmde çok iyi…kötü bir film değil.fakat süper de değil.en azında Naomi Watts in oyunculuğu için görülebilir
bu arada unutdum.duvar karşı çok kötü bir yapım.yönetmeni gidip resim filan yapsın bence..daha iyi eder.sibel mkekili nin porno filmlerinide izledim fakat vasat buldum.çok vanilya tadında olmuş.burda ki oyunculuğuda en az o filmlerdeki sevişmeye çalışması kadar kötü idi..neyse ki sevenleri var..
Web sitemizde size en iyi deneyimi sunabilmemiz için çerezleri kullanıyoruz. Bu siteyi kullanmaya devam ederseniz, bunu kabul ettiğinizi varsayarız.Tamam
yorumlar
filmle ilgili
muhtesem bir film. duvara karsi filmiyle birlikte degerlendirilmeli, dvd’si duvara karsi ile birlikte ikili paket olarak satilmali diye dusununuyorum. sean penn, naomi watts’a hayran olmamizi saglayan yapim diyebilirim. (sozluk formatini bilenler double check yapsin lutfen)
İnsan kaç hayat yaşar ki? Kaç defa ölürüz? Öldüğümüzde sadece 21 gram kaybediyoruz. 21 grama ne sığabilir ki? Ne kadarımız eksiliyor? Ne zaman kaybediyoruz o 21 gramı? Ne kadarımız gidiyor bu 21 gramla? Ne kadar kazandırıyor bize? 21 gram… 5 tane demir paranın ağırlığı, bir sinekkuşunun ya da, bir çikolatanın… 21 gram ne kadar ağırdır?
zaten filmin en basinda geciyor. ölüm anindaki son nefesle birlikte vucut 21 gram hafiflermis, bu agirlik kimilerince ruh, kimilerince beyindeki noron baglantilarinin bir daha kurulmamak uzere yok olmasiyla aciklaniyormus. ne dusunurseniz dusunun hayatiniz boyunca ogrendiginiz, sevdiginiz, sizi heyecanlandiran hersey o 21 gramda gizli.
bir iki kelimeyi yanyana getirip, insanligin, hayatin sirriymis gibi etrafa satmaya çalisan her yapidan igrenir oldum. mutevazilik sinirinin asilmasindan degil bu, oyle olsa anlayabilirim belki, dupeduz aptal yerine koyma! filmi izlemedim, basligina gicigim!
bir sans verin. yonetmen holivud’dan degil bagimsiz bir yapim. sean penn oynuyor, naomi watts var. (zabita geliyoo)duvara karsi filmini seyredip begendiyseniz, bunu da begenebilirsiniz diye dusunuyorum. karanlik bir film, zor yutulur lokma ama zati boyle olmasi onu guzellestiriyor, kalici kiliyor.son pot: olaydan bir cikarim yoktur, maksat gonuller hos olsun. ortalik senlensin. sehire daha baska filmler gelsin, bakarsiniz kulturel iklim degisir.
Bu olcumde olurken cikarilan bagirsak metan gazi yani “ossuruk” hesaba katilmis mi?
efenim olay tamamen fiction yani uydurma olmali.bilgisayar teknolojisiyle ilgili kisilere soyle bir analoji sunmak isterim. efenim su anda bilgisayariniza takili bulunan 128 MB veya 256 MB gibi miktarlarda bulunan RAM’lerden cok daha kucuk kapasiteli hard-diskler (16 MB, 8MB) ilk bilgisayarlarda kullanilmaktaydi. O zamanlarin RAM’leri 128K vb idi. Daha bir acik ifade ile eski bilgisayarlardaki tum programlar, isletim sistemi, acik sacik fotolar bugunun RAM’lerine yani hizli kullanilan hafizaya tikistirilabilir. Is bu minvalde iken hard-disk’e genetik kod, RAM’e sonradan edinilmis egitim dersek bilgisayarin fisi cekildiginde sonradan edinmis egitimin tutuldugu birim reset’lendigini gore (siliniyor efenim) bu birimin tasidigi bilgi miktari eskinin isletimin sistemlerini ve dahi bilgisayarin herseyini calistirmaya yetecek ve artacak kapasitede ise bu birim son nefes aninda kurdugu baglantilari birakirken agirlik kaybediyor demek veyahut uydurumsamak bence bu birimin onemini gostermektir diyorum.aslinda guzel de bir fikir. biyolojik olarak hicbir farki olmayan ve omru boyunca bir fark yaratmaya calisan insana size 21 gram’lik bir farklilik alani verilmis deniyor. kiymetini bilin deniyor. ama insan illaki modayi takip etcem, trendy olcam, kut burunlu pabuc, tig topuklu ayakkabi giycem diyerek ‘sosyallesmeye’ calisiyor. bakiniz bir arkadasim anlatmisti. yaptigi isle varolmayi basarabilen kisilerden bir ornek. Turkiye’de subesi olan ABD sirketlerinin ust duzey yoneticisi bir kadin kisi yurtdisindaki bir toplantiya (gathering) davetli imis. Bizim Turklerin takip takistirdigi, suslenip puslenip gittigi bu toplantiya Turkiye’nin bagli oldugu kolun yabanci menseili karizmatik yoneticisi konusma yaparken bir anda ezilip buzulmeye, dili pelteklesmeye baslamis bizimkiler ne oldu adma yav derken yanlarina ustu basi dokulen, ev hanimi kilikli bir bayan kisi gelmis ve sonradan anlasilmis ki bu kisi sirketin en ust duzey yoneticilerinden biri. BIzim Turklerin katiyen yuz vermeyecegi bir giyinis sekline ve konusmaya baslayinca bizim Turklerin katiyen ulasmayacagi bir parlakliga sahip kisi. Efenim bazi seyleri asiyor bunyeler tatminini yaptigi isten saglayabilirse. (Buradan Cetin Altan’a selam ediyorum, cok mu etkilendik ne ?) (Ayrica ABD propagandasi yapmadigimi da acikca belirtmek isterim, sovalyelerle mesajlasmayalim sabah sabah)
filmi oldukça merak ediyordum ve dün akşam izleme şansına eriştim.yönetmenin daha önce paramparça köpekler ve aşklar adlı filminide izlemiştim.ilgiyle izlediğimi anımsıyorum.yönetmenin hikaye ve kurgu açısından değişik işleri seven bir zat olduğunu düşünüyorum.21 gram;hikaye ve kurgu bakımından diğer filmle birebir aynı değil belki ama benzeştiği de kesin…bu filmde; dialoglar oldukça vasatdı…Sean Penn’i çok fazla romantik buldum…duygular oldukça dipte idi…bir ara oy oyyyy dediğimi anımsıyorum…ayrıca görüntü yönetmenlerinin herhangi bir iddiası da yok herhalde diye düşünüyorum…filmde tek beğendiğim nokta ise; Naomi watts,süper..daha önceki performanslarını görme şansım olmadı fakat hatun kişi bu filmde çok iyi…kötü bir film değil.fakat süper de değil.en azında Naomi Watts in oyunculuğu için görülebilir
bu arada unutdum.duvar karşı çok kötü bir yapım.yönetmeni gidip resim filan yapsın bence..daha iyi eder.sibel mkekili nin porno filmlerinide izledim fakat vasat buldum.çok vanilya tadında olmuş.burda ki oyunculuğuda en az o filmlerdeki sevişmeye çalışması kadar kötü idi..neyse ki sevenleri var..