YILLAR SONRA 12 EYLÜLİsmail Güneş’in filmi Gülün Bittiği Yer, iddialı bir yazıyla başlıyor: “Sakın şaşırmayın kendinizi göreceksiniz” Oysa tüm öykü, genç adamın (Tolga Tibet) yaşadığı işkencelere yapılan geri dönüşler üzerine kurulu. Genç adamın acı çekmesini, sayıklamadan uyuyamadığını izliyoruz sürekli. Peki bu genç adam eskiden nasıl yaşardı? Genç kız (Yağmur Kaşifoğlu) ile nikahlandıkları sahne dışında işkence öncesine dair çok veri yok. Özellikle filmin sonlarına doğru genç kızın yaşadığı hayal kırıklığını hissediyoruz, 12 Eylül hakkında somut çıkarmalar yapabilmemiz gerekirken filmin duygu yoğunluğu karşısında eziliyoruz.Filmografisinde her türden film bulunan Atıf Yılmaz’ın Eylül Fırtınası, bu duygu yoğunluğunun seviyesini daha da artırıyor. Yılmaz, Habib Bektaş’ın Gölge Kokusu adlı edebiyat eserinden uyarlanan senaryoyu filme çekmiş. Filmin dramatik yapısının güçlü olmasının sebebi bu olsa gerek. Türkiye’nin en kritik dönemine, bir askeri darbeye bir çocuğun, Metin’in (Kutay Özcan) bakış açısından bakan sıcak bir film, Eylül Fırtınası. Metin’in bağıra bağıra söylediği tekerleme, aslında otoriteye, mevcut düzene baş kaldırışıdır.Yılmaz, bu filmde özdeşleşme duygularımızla oynuyor. Verilen hisler, trajediye yol açan siyasi nedenlerin tespitinin önüne geçtiğinden dolayı kendimizi darbe veya darbenin topluma getirdiklerine değil sadece bireylerin duygusal yoğunluklarını takip ederken buluyoruz. Kamera adanın doğal güzelliklerine çevrildiğinde ya da sünnet düğünü, Metin’in ilk aşkı gibi bölümlerde film, naif bir havaya bürünüyor, zaten yetersiz olan filmin siyasi niteliği adeta toz olup havaya uçuyor.