bildirgec.org

westblue

11 yıl önce üye olmuş, 6 yazı yazmış. 52 yorum yazmış.

BUNAK

westblue | 19 February 2009 10:02

Kapı aralandı, içeriye bir birinden şekilsiz renkler girdi. Ya da birbirinden daha koyu. Kendilerine uygun olan yerlere dağıldılar ve benim hareketlerimi diğer oda varlıklara daha net göstermeye çalıştılar. Kollarımı iki yana paralel bir şekilde kaldırmıştım. Sesim, aç bir fareninkini gibi derinden geliyordu. İnceden kalına tonlama farkını hissettirmeden usulca ve asice bir yansıma tattırdım dünyaya. Titreyenler zevkten kırılıyordu. Bense kendimi 1973 yılında Mozart’ın “Don Giovanni’’ sini dinlerken buldum.

İnsanlar orkestra şefinin ahenkli hareketleriyle yönettiği grubu izlerken kim bilir neler düşünüyorlardı? Çünkü kendilerini müziğe teslim etmeleri o kadar kolay değildi bu eski salonda. Akustiğinin o kadar iyi olduğu da söylenemezdi. Öndeki para babaları ve onların kokana eşleri, kendilerini diğer para babaları ve kokana eşlerine göstermek için geldiği her hallerinden belliydi. Ya da kendini müziğin doğasını bırakıp gözlerini kapatmış, horlamaya ramak kalmış hallerine başka bir ad bulmaya gerek var mıydı? Sinsice yaklaştım müziğe. Kendimi kahrolası bir ruha benzetmekten nefret ediyorum ama sanrım bu tür salonlarda öyle oldum hep. Etraf sallanmaya başladı birden. Renklerin bir oyunu bu dedim yeniden. Beni terk etmeye mi geldiler?

YAZAR OLABİLMEK

westblue | 16 February 2009 16:46

Eğer bildiğiniz ve kullanabildiğiniz kelimelerle iyi oyun oynayamazsanız siz kötü bir yazarsınız. Kuralları siz belirlemelisiniz bu oyunu iyi oynayabilmek için. Kurallar çalınabilir de. Ben o kadar aşağılık olduğunuzu düşünmüyorum.

Şahsen sayfalarca noktasız bir cümle üretebilirim. Üretmek dedim de;

En son ne ürettiğinizi sanıyorsunuz? Bunu o küçük tuvaletinize sorsam bana eminim cevap verecektir.

Bunu siz de düşünebildiniz mi? Gerçekmiş gibi hissettiniz mi? Sanırım yazarlığa siz de başladınız.

Geriye kalan bunu boktan sayfalara dökebilmek…

umarım iyiyimdir

westblue | 12 February 2009 15:52

bunu sen istedin!!!

senden farklı kıyılara yolalmam tamamen senin isteğinle gerçekleşen bir şey.
kendini yaşayamamakla suçlandığım her anın aslında yaşamak istediğimi olamama hüsranı.
geleceği yaşayarak adadıklarım ve güncelin bilinç altı sana tekrar beni yaşatıyor.
dilimi tekar deydirip gerçeğiyle yüzleştiriyorum kendimi.
o sevimli seyin yaptıkları rüya olamaz.
her nereye gidiyorsam şimdi, bıraktığı tat bende olan ne varsa şu anda benden önce oraya götürdü bile.
ve sonuçsuz kaldığım andır bu.
ıssız yerlere tek kişilik biletimle servisimi bekliyorum.
beni tekrar görme düşüncesi etrafımda tek dostum.
ve o sevimli şey.
senın benı deliye donduren öpüşünden daha gerçekti.
legolar sacmasapan noktabir denen bir dergi. televizyon yatak ellerin ve dudakların. onun dili kadar gerçek değildi.
o çocuk neydi kavrayamadım bile.
ve eski bir tat canlandı. paspallar rolünü oynadığın ama beni tek kişilik seyirci grubu yaptığın iticiliğini bana bugün beğndirdin nedense.
şimdi ordayım. sen herzamanki gibisindir. beyaz olan gözlerimdeki renk kendini kırmızıya bırakmışken yaşımı daha fazla yaşayamayacak olma güçsüzlüğü omuzuma bir yumruk atıyor.
ve salınarak gülüyorum.
dostum; kendine iyi bak.

KADINLARIN ACİZLİĞİ

westblue | 09 February 2009 13:45

kadınlara vaatte bulnursan sana inanırlar. onları çok kolay becerebilirsin.

kadınlarımı becerirken gözümü bile kırpmadım.

vaatleri yerine getirmezsen çok kızarlar ve seni terkederler.

beni terk ettiler..

duygusal olursan ikinci şansı verirler.

ikinci şansım hepoldu.

ikinci şansında onları aldatırsan seni sevdiklerini ama senin aşalık bir adam olduğunu söyleyip terkederler. vaatlerin aklllarının ucuna gelmez.

kadınlarımı herzaman kadınlarımla aldattım. bu onların hiç hoşuna gitmedi. ve beni yine terkettiler.

s.kilirsin

westblue | 27 January 2009 16:24

Bir yasam sürdürüyorum sure gelen bir zarfın içinde. Az bir şey kirli çok bir şey kibirli. Emredildikçe bir şey, geçmişim gözümün önünden geçer olur. Gözyaşlarım ağzımdan fışkıracak gibi boğazımda düğümlenir olur. Çırılçıplak soyunup yalnız odamda uyumayı özledim.
Bir yudum içmek istedim ya da bir nefes çekmek. Bir şey istedim ama birini istedim. Ben bunu istemedim. Bunlarla oynamak istemedim.
Uyandırıldığımda her gece nöbete nöbet geçirdim uyandım uydurulmuşluktan. Artık vatan bana canın feda.

Bir ses duyulur bulunduğun yerden ama senden çok uzak. Bir ışık gelir uzaktan artık senin olmayan. Kaçarsın şimdiden de geleceğe geçmişe sığınarak. Özlersin nefretlerini. Özlersin bir teni.

NEFRET

westblue | 25 January 2009 12:15

Neden sorusuyla çözebilecek hiçbir şey yokmuş gibi kargaşaya atılıyorum atmak istiyorum satmak istiyorum kendimi geleceğimi geçmişimi dilimi. Dinimi. Işıkların kaynağında yanarak erimek savrulmak donup parçalanmak istiyorum. Perişanlığım içinde tenezzül etmeden kafamı önümden kaldırmamak kaldırmak isteyenleri öldürmek istiyorum işkence yaparak. Uyanmamak uyumamak yaşamamak doğmamak istiyorum. Yeni bir günün olmamasını diliyorum. Hissetmiyorum istiyorum.

Bir dilenciyle sevişip bir polisle kavga etmeyi bekliyorum sokağın bir ucunda. Ellerimle solucan parçalayıp yemek istiyorum daha sonra dini evlere kusarak çarmıha gerilmek taşlanmak istiyorum tüm halkın önünde onlara bakmadan ahlamadan ağlamadan gülerek. Cezaların en ağırında görev almak rol almak ve en erken dövülmek istiyorum. Tebessümle.