bildirgec.org

15 ocak 1947’de the black dahlia olarak bilinen elizabeth short‘un vücudu ikiye bölünmüş olarak bulunur. katili bulunamaz. bu olaydan sonra, cinayet ile ilgili kitaplar yazılır, filmler çevrilir. hatta video oyunu da vardır. dedektiflik siteleri takiptedir, kimileri katili tanıdığını iddia eder ama kanıtlanamaz. forumlarda tartışılır. adı ile anılan bir tenor saksofoncunun kurduğu grup ve bir death metal grubu olan bu cinayet hala aydınlatılamamıştır diyorlar. ama olayla ilgili kulağınıza gelen duyumlar olursa dinlemek için can atıyorlar.

futbol sadece futbol değildir departmanından…

hele şükür, yine sarı-lacivert formaları giyip stada gitme mevsimi geldi.

bana göre tıpkı almanya’daki bayern münih gibi önüne gelen herkesi alan real madrid, her zaman olduğundan daha sevimsiz.

ajax ise barcelona ile birlikte avrupa’daki en heyecan verici futbolu oynuyorlar, oynayacaklar. (gerçi ben koeman’ı bekliyordum barça’nın başına. sözleşmesinde barcelona çağırırsa arkama bakmadan giderim diye madde koydurmuş.)

türkiye’de ise ya fenerbahçemiz ya da galatasaray şampiyon olur diyorum. (terim çok kasacak bu sene.) bjk ise lucescu ile (çok saygı göstermeme rağmen), hem şamp. ligi hem türkiye, zor diyorum. onlar avrupa’da çok ilerler diye düşünüyorum.

animal liberation front

candlemass

lou reed son albümü the raven‘da edgar allan poe yapıtlarını müziğe döküyor. bu yeni bir olay değil, daha önce de yapımcı hal willner, 1997 yılında aralarında dr.john , jeff buckley, iggy pop ve marienne faithfull gibi müzisyenlerin olduğu bir albüm hazırlamıştı.

halay çekerken bileğini burkanlar departmanından…

tanıyanlar bilir, melek gibi adamdır tamilgerillası, kendisi askere gidiyor birkaç gün içinde, bu vesile ile güneş gibi parlamış diyorlar.

efenim mevsimi yaklaşınca bu saçı kısa güruh kışlalara göç ediyorlar, ağlıyorlar, arkalarından ağlatıyorlar.

bakınız, bu pagan kulunuz 58. topçu tugayında danalar gibi askerlik yaptı. (ki mevzubahis tugay, leman dergisinde sık sık vücuda gelir ve hamdi yüzbaşı gerçektir, diyorlar) kısa dönemiz diye özel muamele gördük mü? hayır, tel başında geçti ömrümün 8 ayı. ama, böyle manowar hayranlığımızdan mıdır nedir, büyük zevk aldım askerlikten. rahatsız mıyım neyim? ama 2. denetlemeden kaçtım, o kadar da değil.

jedi şeysi; oyh

novembre

örtmenim örtmenim tuvaletim geldi departmanından…

heh! kadıköy’de ilkokul hocamı gördüm. yetmiş yaşını aşmıştı, emekli olmuş. en son üniversitedeyken görmüştüm, hala çalışıyordu altmışını geçtiği halde. inanılmaz bir kadındı. tanıdığım en anarşist kişilerden biriydi (şimdi şimdi anlıyoruz tabii.)

güzel günlerdi ilkokul zamanlarımız. eğer bir çocuk, ilkokul öğretmenini sevmezse hayatı boyu küfreder ona, şansımıza bizimki bombaydı. portakal kabuklarıyla ders saatlerinde maç yapabiliyorduk mesela.

dargaard