Kapitalist bir dünyada yaşıyoruz. Yani herşeyini paraya, metaya göre değerlendirildiği bir dünya. Paran varsa hâss, yoksa âvamsın. Paran varsa “Gelişmiş” yoksa “Gelişmekte olan”sın. Bu dünyanın en önemli kurallarından biri de şudur: “Bir şey ihtiyaç ise onu üret ve sat. İhtiyaç değilse, ihtiyaç haline getir ve sat.”

Tatil, turizm, oteller konusu da bu kuralın dışında değil. Birkaç on yıl öncesine kadar Türkiye’de tatili sadece yabancı turistler yapardı. Onların sayısı da çok az idi. Zamanla yerli turizm patladı. Oteller yerli turistlere de hizmet etmeye başladılar. Az çok eğitim görmüş, batılı hayat tarzıyla barışık insanlar “plaj tatili” olgusunu vazgeçilmezleri arasına aldılar.