bildirgec.org

morfik

12 yıl önce üye olmuş, 136 yazı yazmış. 2441 yorum yazmış.

özet..

morfik | 09 September 2008 11:43

Telefonu üç kez marş eşliğinde çaldı. Uyaran seste ne yazdığını biliyordu. Okudu yeniden. Başını salladı yalnızlığına rağmen.

Duşa doğru giderken üzerindeki tüm ağırlık yere düşüyordu. Esmer teni gibi esmer bir hayatı hatta esmer düşleri günün ilk ışıklarına göz kırpıyordu. Kırmızı banyosu ile uyum içerisinde sayılırdı.
Buz gibi suya eliyle dokundu. Ayak uçlarına düşen damlalarla irkildi. Nefesini tuttu ve tüm bedenine uyan dedi. Bir müddet boynundan sadece suların akmasını dinledi. Şebboylar geldi aklına nedensiz. Saçlarını yıkadı uyanmış olmalı diye düşünürek.
Sen uyurken ayak ucunda duran dünya , aralanan göz kapaklarınla uyandı işte dedi.
Tazelenen benliğiyle bornozuna sarıldı. En sevdiği elbiselerinden biri olan siyah kuşaklı, düşük kollu, belini saran , diz kapaklarının altına düşen mor elbisesini giymeye karar verdi. Saçlarına da derli toplu bir şekil vermek yerine sadece tarayarak olduğu gibi bıraktı. Mutfağa doğru yürüdü, panosunda yazan yazının ilk dört kelimesine ilişti gözleri, dolabın kapağını açarken ezbere okumaya devam ediyordu. ‘nar gibi kızarmış..’yazı bitti, dolabın kapağını kapattı. Gitti çantasını aldı. Siyah ayakkabılarını giyip iş yerine doğru yol aldı.

faili mevcut..

morfik | 06 September 2008 12:00

aylardan eylül. altısı günün. zaman biraz daha geç, benden geçkin.

bırak beni annem, mutlu ülkem!
kanmıyor yalnızlığım. kanayan, dişlerimin arasına alıp ,
yonttuğum çaresizliğim.

ellerimiz ve acılarımız yan yana iken yetimliğimi yaşıyorsam , bu benim suçumdur. sen gözlerine bulutları taşıma ne olur !..
bırak beni annem, anıların üşüyen penceresinde,
kimsesizliğimde bırak.

gözlerimde kocaman bir adam oturur, hasretim ,
akar durmaz, ıslanmak az gelir baharın son yağmurlarında.

kopuş

morfik | 30 August 2008 17:52

Lay sonra lom. Hayat mamat meselesi kalmadı artık.
Ne bitmez tükenmez kabullenişim varmış. Şaşmamak elde değil.

Ölümle aldattı sevgililerim de terk eylemedim.
anlatılmaz kederler içinde bile değilim. mutluluklar peşine de düşemem. Yüreğim prangalarla bağlanmış, kırıp gidemem.

Yapabileceğimin en iyisi ile tükenmekteyim işte.
..

Hayata dört elle sarılı bana mı dediniz acaba ! dört elim yok ki ! iki elle sarılsam neyime yetmiyor! Elsizler .. !!

Şimdi biri çıkacak, hayata sarılmaktan bunu mu anladın diyerek doğruyu gösterecek.

sinemaskop

morfik | 25 August 2008 11:00

ve yağmur şiddetini azaltmadan yağıyor.
ey ben sel olmuş nereye gidiyor ?

felsefelerim akıntıya kapılmış sürüklenmekte
imkansızlıklar boğuluyor, duygular sürüncemede..

ellerim bir başka şehirde
yüreğim hüzün-mutluluk karışımı bir yerde,
gözlerimi göremez oldum
aynadaki aksim maviliğinin içinde..

dayanmaksa, dublörlü yaşamak
dayanmaksa, hiç bir tadı duyumsamamak
dayanıyorum.

ara sıra dışarı çıkıyorum
film izliyor, kitap okuyorum…
falan da falan
sanki hayat olağan !

bomboş bakışlar
nerede, ne bulacaklar ?

mübalağasız..

morfik | 24 August 2008 09:29

bazen , için içime sığmaz , içim içinden taşar..

topaç bir güneş, tezat olsun diye bembeyaz karlar. en gizemi olan yağmurlar. hiçi yoklar.

saçmasapan bir pus havası, boğuluyorum havasızlıktan. özlemin pusudur ölüme, sensizlik cellat !

mübalağa sanatı işte.. severim az bilmelisin. kilit vur dilime söylemeyeyim, yüreğimi ne edeyim? abartısı yok . kalbim ;
göğsüme nasıl da hızlı çarpıyor (!) kırılıp bozulacak, oracıkta dağılacak sanıyorum.

Kalbim dağılmadan , bir kerecik yüzüne yüz sürsem , bir anın olsam sadece..
düşünmek bile..
tüm sahip olduklarımın ötesinde bir gülümse yayıyor yüzüme, tüm bedenime, hayatımın her köşesine.

sevdiğimi söylemedim..

morfik | 18 August 2008 00:39

..
..

Seni sevdiğimi, hiç sevgi sözcükleriyle söylemedim ben. Aşkım, canım demedim.

Ama ;
seni ararken hiç mola vermedim ben. Ay’ı yalnız bırakmadım geceleri, gündüz Güneş’i..

Gelirken çocuk saflığı topladım sana, intihara sürükledim bütün köhne yaşamları.. geride bıraktım ihaneti, acıyı, kederi..

Özlemek harcımda yoktu. Hasreti kattım kendime, yoğurdum. Ayırmadım kendimden seni..

Tam elimi eteğimi çektim derken, çıldırmış bir denizde sandalsız uyandım. Boğulsam umurumda değil. Aklımı mutluluğa sattım..

ilanı aşk rüya

morfik | 12 August 2008 11:34

Beden içinde yavaş yavaş hapsolmaya başlıyordu.
Ruhunu besleyen son duygu kırıntılarını iyi kullanmalıydı. Sonrasını çok iyi biliyordu. Ağlasa yaş akmayacak, gülse farketmeyecek,acı çekse hissetmeyecekti.. nice yok olan ruhlar gibi boşluğa karışacaktı.
Ve onlardan nefret ediyordu. O anlamsız duruşlarından midesi bulanıyordu. Asla onlar gibi olmayacaktı. Ruh yiyicilerle savaşırken ölen Umuduna söz vermişti. Ne pahasına olursa olsun sözünü tutacaktı.
Kendini toplamalıydı. Düş kurmanın sırası değildi. Duygularını ayakta kalabilmek için kullanmalıydı. Bu sayede çalışabilecek ve şansı yaver giderse İnançlar diyarına zamanında varabilecekti.

getiremem..

morfik | 08 August 2008 09:48

birazdan şafak sökün edecek. gene sensiz..
ben ise tan ağarmadan gitmiş olacağım bu kurak topraklardan. bensiz, sensiz, kimsesiz.

çıkmazlarını, yanılgılarını, korkularını… hayatı horlamaya dair her şeyi yanıma aldım. gidiyorum.

gidiyorum, ağlıyorum biraz da,
gidiyorum, ağlıyorsun biraz da..

bir deniz büyüyor avuçlarımda. sana deniz kızları topluyorum.

getiremem, ölüyorum.

ilanı aşk gelişme bölümü..

morfik | 05 August 2008 17:01

En güzel yokluğumsun sen. Yok olmak, hiç bu kadar güzel olmamıştır.

Geçmişimde, en vahşi yokluklarla denenmiştim. Bir bilsen, kaç kez kangren oldu yüreğim. Kaç kez yüreğimi kestim. Sanırım , yok oluşlarım, en çok, çıkışı bulunmayan labirentlere benzetilebilirdi.

Dar dönemeçlerde akrepleri kovaladım. Her akrep öldü, akıttı zehrini. Onlarla beslendim.
Bir insan sığmaz koridorları, yılanlarla sürünerek geçtim. Her parçam ayrı ayrı yutuldu. Yılan bile kangren yüreğimi yuttuğu gibi kustu.
Tünellerde atmacalar olurdu. Atmacalar tepemde yuva kurdu. Sakallı akbabalar, atmacalarla saçlarımdan kayalara vurdu. İliğimi kuruttu.

UTANIYORUM

morfik | 04 August 2008 09:48

Ölüm Allah’ın emri… Yapabileceğimiz hiç bir şey yok..
Yapabileceğimiz bir şey olmalı. Çünkü , ölümün bile insana yakışanı var.

28 bebek, 19 ‘unda bir anne. Bir enfeksiyon yüzünden nasıl ölür hastanede? Ee takdiri ilahi.
Masum, günahsız bebekler gözlerini yumdular . Açmadan daha. Kanayan yürekler , amacımız ,başka Elifler ölmesin diye çekinerek söylemede. Evet çekinerek ! ‘Buraya gelişimizin başka amacı yok inanın.’ demekte. İnanın mı !! İnandırmaya çalışıyor bizleri.
Bizler üzülüyoruz. Aman Allahım diyoruz. Bir iki muhabbette acılı yüz ifadelerimizle söylüyoruz. Sonra?