bildirgec.org

linux

11 yıl önce üye olmuş, 6 yazı yazmış. 6 yorum yazmış.

öpücük

linux | 20 April 2004 03:27

Artık kafam karışık değil, Dün sabah eve geldiğimde mutlu değildim,o’küçük ve normal olan şeyden ben de hoşlanmadım ve senin de hoşlanmadığını sen söylemeden biliyordum. Önce öpüşmeyi sana öğretmem gerektiğini düşündüm sonra saatlerdir sadece sigara içerek oturduğumuzu hatırladım. Katran ve susuzluk dolu bi tadı vardı. haklısın kötüydü. Gerçi şimdiye kadar aldığım en zor ve en anlamlı öpücüktü bana bazı şeyleri neden sevmediğini ve neden zevk alamadığını anlattı, artık biliyorum ama doğru olanı hissettin,seni bana getiren şeyi hissettin ve içinden geleni yaptın, benim için önemli olan bu. ayrıca beline sarılarak oturmayı sevdim yada elini tutarak konuşmayı ve artık elimden alamayacağın sana dokunabilme özgürlüğümü… Çekip gitmekle ilgili bişey söylemeyeceğim sadece şunu söylüyorum Seni bu gün de çok özledim…

Zihnim Kirlendi

linux | 16 April 2004 02:34

Arena programını izleyip şok geçirdim.Konu İstanbul hali(hani şu meyvenin sebzenin toplandığı şehre dağıtıldığı yer)Manzara berbat.Ürünlerin konduğu kasalara işeyenler,yerlerde alıcısını bekleyen pırasalar,üzerlerinde bulunan ilaç artıklarından kırmızı beyaz görünen domatesler.Her şey ayak altında,ambalajsız korunmasız,pislik içinde. İzlemeye dayanamayıp kapattım,üzerine bir bardak soğuk su içmek için mutfağa gittim,tezgahtaki elmalar ile karşılaşınca bundan sonra nasıl mevya sebze yiyeceğimi düşündüm.Arena da daha önce çürümüş peynirlerin tekrar 40 derecede ısıtılıp tekrar satılmasıyla,ekmek unlarının üzerindeki fare pislikleriyle ilgili bir bölünde seyretmiştim.Hatta fön makinasıyla kurutarak ilaç dozajlarını ayarlamaya çalışılan kaçak,sahte ilaçları ‘havan ilaçları yapar burası ruhsatlı’ atölyelerde,insan ilaçları yaparak el altından sattıklarınıda izlemiştim Arena’da… Bu programı yasaklamalılar(!) Yayından kaldırılmalı(!)Bunlari izleyip yemeden içmeden kesilme ve sonrasında ipe sapa gelmez çildırmış eczacılıktan terk kaçak ilaç patronlarının ürettiği sahte ilaçlarla iflah olmaz bir duruma düşmemek için, toplum sağlığı,psikolojisi için Arena yayını hemen dudurulmalı(!)Sistemin düzeleceğinden yana hiç bir umudum yok.Bari öğrenmeyelim karın ağrımızın sebebini,bile bile lades olmasın(!)Zihnimiz kirlenmesin!

Yöndeş Damarlar Sinirsel Süreçler

linux | 14 April 2004 00:50

‘Yöndeş damarlar deviren sinirsel süreçler’
Lenine,aşk defterinde kadın erkek ilişkilerini böyle tarif etmiş.
Olduğu gibi alıyorum…

eski kız arkadaşım beni uyutmuyor.

linux | 13 April 2004 02:40

Bu gün (salı) itibariyle eski kız arkadaşım artık… Kocaman kahverengi gözleri,Jennifer Lopez edası ile salınan kalçası,mühteşem hafızası ile tam dört gün ortadan kayboldu.Sonunda telefon edip kafasını dinlemek için bir arkadaşında kaldığından bahsedip özür diledi(!)Beni seviyormuş ve devam etmek istiyormuş,dört gün aramaması benimle ilgili değilmiş.(!) İlk gün önemsememiştim ikinci günün gecesin de annesine ulaşıp ‘iyi ama kafası karışık,dengesiz bu günlerde. Ben, gelince seni aratırım Linux’diyaloğu ile biraz rahatlamıştım. geçen üçüncü ve dördüncü günler kocaman soru işaretleri ile dolaştım hepsi neden? neden? diye bitiyordu.Ayrılmak istiyorsa bir iki kelimeyle bile yapabilirdi(?) beni tanırdı sorun yapmazdım… Ben bulunmaz hint kumaşıyım ya! o’da kanatları olmayan şirin bir melek! aslında eski kız arkadaşım bir motormuş sanırım,ben de bir salağım..( bu ucuz tanım bile beni rahatlatmıyor) Nasıl bir deneyim bu? Kimseye güvenme yıllanmış aşkına bile mesajı, bilinç altımın derinliklerine kazınmışken,tekrar bilincimi kandırıp nasıl ona yada başka bir hemcinsine güvenebilirim… An ve an ortadan kaybolma ihtimali,riski ile yaşanmaz ki!!!

Yolda nasıl yürürsünüz?

linux | 09 February 2004 19:46

Yolda nasıl yürürsünüz? Dik kendinden emin,önemli bir yere gidiyormuşçasına mı?Yoksa umursamaz düşünceli adımlarla mı?Yada yavaş yavaş,sallana sallana mı?Belki geç kaldınız,üşüdünüz hızlı hızlı gidiyorsunuz?Belki de nedeniniz yürümek, yürüyüşe çıktınız? Amaç “bir yerden bir yere gitmek” Şekli de “ruh halimize göre değişiyor” Aslında bu metin yürümenin amacını ve şeklini belirtmek için değil. Konu;siz yolda yürüken tam olarak gözlerinizin içine ısrarla bakan insanlar.İç güdüsel olarak hareketli tüm nesleler dikkatimizi çeker ve ne? kim? yada neyin nesi? olduğunu anlamak için bakarız”öğrenmek için,tehlikelerden kendimizi korumak için yada sadece tanımlamak için vb..”Bu doğamızda var.Karşı cinsten insanlarda yine iç güdüsel olarak tüm bu nedenlerden bağımsız birbirlerine bakarlar.Bu da bir yere kadar oldukça doğaldır.Ama bir de erkek yada dişi ayrımı yapmadan insanları taciz edercesine,sanki konuşmak ister gibi gözbebeklerinize bakarak yanınızdan geçen hemcinslerimiz vardır.Siz istemsiz normal tanımlama bakışınızı attığınızda görürsünüz onları,tanıdık mı acaba bu ne dikkatli bakış diye bir daha bakarsınız,hala size bakıyordur zaten ama hayır alakanız yok bu kişiyle,siz yolunuza devam ederken gözlerinizi kaçırmışken bakışlarını hala üzerinizde hissederek geçip gidersiniz…Aklınız sorularla,acaba farkında olmadığım bir garipliğim mi var? saçlarım rüzgarda bakılası ilginç bir hal mi aldı?Acaba fermuar mı açık kaldı? paçamda bir parça tuvalet kağıdı mı kaldı? Hiç biri değildir neden, çünkü baktığı yer paçanız yada saçlarınız değil tam olarak gözlerinizdi?Yani siz normalsiniz,ama bu tür hemcinsleriniz sizi neden keser? tek bir açıklama kalıyor di mi? Olamaz bu kadar çok zıplamayan top yada lab…. Ben anlayamıyorum bu türü 🙂 kafamdan geçirircesine paylaştım ama işe yaramadı;) cevabı bulamıyorum neyin nesi bu insanlar? Bu bize tren gibi hissettiren bu tipler kimler? Neden ki?