Çok zaman, çok şifre. Keza tekrar üyelik gerekti sinir hali hasıl olunca. Durum şudur ki, gece saat 03:27 ve TV açık. Bilgisayarda işim var ve bir reklam ilgimi çekmiş. Gerçi ilgimi çekmiş mi, yerine ulaşmış mı mesaj, birkaç tamlama birden anlatılabilir mi? Diyor ki yağız bir delikanlı sesi, “Hangisini kendinize yakıştırıyorsunuz?” (ekranda iki parça vardır. Soldakinde çok net bir görüntü ve ses, sağdakinde ise insan gözünü rahatsız etmekten öteye gitmeyen birkaç resim ve ses silsilesi), “Soldaki mi, sağdaki mi?” Olayın özü şudur; Bir devlet, birimlerinden bazılarını medyanın yardımını almak üzere görevlendirmiş ve onlardan telif yasalarının varlığını halka aktarmalarını istermiştir. Bu işin mecrası da tabi ki “Bakın kaka, bakın cillop” tarzı bir reklamdır. Üstelik bu reklam geceyarısında gösterilmelidir ki kimse görmese bile onlar yayınlamış olsun. Varlıklarını kanıtlayabilsinler. Bir şirket orjinal materyalden ne kazanır? Kesinlikle sanatkardan fazla. Bu her sektörde böyledir. Oyun, müzik, program, film, tiyatro, dijital ya da analog ortam. Yaslanacak birkaç cep varsa, neden kırpılsın maliyetlerin yansımalarından? Gözlerindeki ışımalardan belli değil mi? Maliyet… Bir firmaya akan maliyet… Şudur maliyet; 1. Üretici şahıslara maaş ödenir. (Asıl bizim ödememiz gereken ücret) 2. Medya çoğaltımı 3. Resim ve baskı maliyetleri 4. Belirlenmiş vergi oranları (ödemekten gocunmadığımız ikinci hadise) 5. Şebekelerin ücretleri (global düşününce, şirketler için maliyeti pek yok) 6. Dağıtım ücretleri 7. Kutulama ücretleri 8. Her basamakta çalışanların ücretleri (acıtmadıkça, her çalışanın hakkını öderiz)