bildirgec.org

koza86

11 yıl önce üye olmuş, 27 yazı yazmış. 0 yorum yazmış.

Kadının cevval hali !

koza86 | 27 January 2009 12:57

Bir kadın tipi türedi ; cevval, dişli , saldırgan..” doğuştan kadın” cinsindenmiş!

Araştırmacının biri, bunların neye bu hale geldiğini incelemiş. vardığı sonuç şu; Bunlar diyor, ya nikah masasında damat adayı tarafından bırakılıp kaçılan kadınlardır, ya da sevgilisini en iyi arkadaşı ile yatakta basmışlardır.. teşhisi bu araştırmacının.

Tedavi yolunu da işaret etmiş adamcağız. Diyor ki; böyleleri eski lambalı radyolara benzer, dehşetli parazit yaparlar, bazende armut gibi bakarlar.. kafalarına bir tane çaktın mı eski ayarlarına geri dönerler.. hatta ben nerdeydim, ne oldu bana? diye de sorarlar..
Bu tedavi metotları bizi aşar.Alakadar da etmez..
Asıl mesele bunların diğer elmaları da çürütmeye yönelik saldırılarıdır;

eğitimde inovasyon

koza86 | 19 January 2009 17:27

Saygıdeğer hocamı epeydir görmemiştim; Çalışmalarından ve amerikada’ki faaliyetlerinden bile haberim yoktu.. Onu sol tarafı tutmayan haliyle, yardımcısının kolunda bir medical-masaj salonuna girerken gördüm.. Yanına gidip gitmemekte tereddüt ettim ama dayanamayıp gittim..
Hocam ağır bir felç geçirmiş, uzun tedavilerden sonra alternatif-medical’i denemeye karar vermiş. faydasını gördüğünü söyledi.. Ertesi gün tekrar aynı yerde görüştük. Bana son yayımladığı kitabını imzalayıp armağan etti.. Size bu kitaptan dikkatimi çeken ve üzerinde tartışılması gereken bir konuyu aktarmak istiyorum; konu başlığı şu: “Eğitimde e-dönüşüm mucizesi”

karizmatik ibraam amca..

koza86 | 17 January 2009 18:57

Şu kaderin öcüne bak; M.Kemal devrimlerinin eleştirildiği ülkede, son elli yldır bir tek “devlet adamı” çıkmamış..
Çıkar gibi olanı da, milletin anasını belledikten sonra ” pragmatik ve liberal” bir lider olarak hakkın rahmetine kavuştu.
Turgut Özal’dan inkilapcı, reformcu lider yaratma çabalarının sonuçlarını yaşıyor bu millet..
O bir, uçarı adam mıydı? reformcu muydu?
Özal’ın, ekonomik politikaları yıllardır yazıldı çizildi. Ayrı bir fasıl..

Ama rahmetlinin, çankaya’ya siyasi firarı ve ardından uydu bir başbakanla başlayan macerası, milletin tarihine, kirlenmiş bir ruh ile vahşi ve muzır bir hayatın yolunu açtı;

ekselansın sonu!

koza86 | 15 January 2009 17:22

“Bilgi edinme yasası” denilen bir yasa var.. 24 nisan 2004 tarihinden beri yürürlükte; Devlet kurumlarına yazılı veya elektronik ortamda başvuruyorsunuz, hangi faaliyet alanı ile ilgili bilgi istiyorsanız ilgili kurum yasa uyarınca size bu bilgiyi vermekle mükellef.. yani yasa öyle diyor!

Büyükbaba hasan efendi anlattı
” Babam mülkiye mektebini bitirdikten sonra, istanbula tayin olmuş. burada birkaç yıl görev yaptıktan sonra, fransızcaya hakimiyeti sebebiyle ilk yurt dışı görevine gürcistanın batum eyaletinde konsolos olarak başlamış..”

Hasan efendi, hem sucuk ekmeğini yiyor, hem anlatıyor.. adam mekansız kurtlara benziyor, dişşiz ağzında ekmek parçaları eriyip gidiyor.. elinde sararmış, haşatı çıkmış irice bir zarf var. konuşurken yüzüme doğru sallıyor..

Reflections of passion..

koza86 | 14 January 2009 00:07

soprano bir alto, iki klarnet, iki keman, bir cümbüş ve darbukadan ibaret ince saz heyeti fasıl geçiyor tv de.. kadınım büyük bir aynanın önünde saçlarını tarıyor; silueti, sabahlığının içinde dehşet ahenkli görünüyor.. neden bilmem, yağmur yağsa diye içimden geçiriyorum; yerimden kalkıp tv yi kapasam, pencereden bakarmış gibi yapıp, yanıma sokulmasını bekliyorum.. bir barışsak !.

Niyetimi anlamış gibi bakıyor yüzüme..
Belki de şu an ahlaksızlık halindeyim, ama bu aşk’ı bu şehveti ben icat etmedim ki.!
o’na en sevdiği şeyi, teklif etmeyi düşündüm; ayaklarıyla oynanmasını reddemezdi.. kafamın içi arı vızıltısı gibi .. akşam üstü ettiğimiz kavgayı nasıl unutur kadınım?
fırtınanın dinmediği aşikar.. o’na bir rüzgarmış gibi bakıyorum.. sonra, duruyor duruyor kendi kendime söyleniyorum ” seni ” diyorum kadınım “seni” alıp buralardan götüreceğim, akdeniz limanlarından birine; hangisi olursa oraya.. tamamlanmamış bir ” aşk ” istemiyorum.. bütün bu sıyrılışların bütün bu beyaz küfürlerin odağı sensin.. diri , esmer tenin , çağıran dudaklarınla ta kendisisin..hayat sensin.. dünya sensin..

dehşet ziya

koza86 | 07 January 2009 15:37

İstanbul’u dehşetli bir can sıkıntısı içinde bulunca uzayıp gittim..bu şehri sevmez değilim; ama bu ibinetor şehir herşeyi istiyor, kolunu bacaanı ver doymaz. işlediği cinayeti unutmak için vaka mahalinden uzaklaşan adam gibiyim.
hapse girsem, dışardakinden farklı bir ömrüm mü olacak? Öle biyer olacak ki, müstahkem, beni zaptedecek bir kule, bir kuytu..herhangi bir yer. sordum bilenlere; seni mahbes keser dediler.. bizim tekemmül edebilmemiz için, meyl edeceğimiz tek yer vicdanımızla başbaşa kalacağımız bir tecridmiş. buna şiddetle ihtiyacımız varmış. seni tabiata teslim edersek baştan çıkarsın, meşruda işin yok iflah olmazsın dediler.ziya abiyi orda tanıdım. beni zaptetmekle görevli bir nevi gardiyanmış.

“Gorki ” çarkına tüküreyim.

koza86 | 07 January 2009 14:55

O günü, kaç cengaver tamıtamamına toplandı ben bilmem ama, ev sahibesinin yanan yerlerini soğutacak sürüsüne bereket itfaiye erinin katıldığı ortalığa ayandır.. ahan da göt burda şurda dediler. cümle alemin sikertmesi için ayanbeyan ortada..

uzatmayalım, milletin, lodos yemiş balığa üşüştüğü gibi yağmaladılar umman götümüzü.
gök, göte dönmüş; kül rengi, yağmur yerine osuruk akıyor üstüme. arada bir ışık pipis sırıtıyor..kapatıldığım odada yaşamak için adamın dünyaya kazık atmağa karar vermiş olması lazım gelir. ancak insan haline dönüşmüş bir sıkıntı çekebilir bu pespaye odayı..