bildirgec.org

koza 68

12 yıl önce üye olmuş, 140 yazı yazmış. 991 yorum yazmış.

YILMAZ ERDOĞAN ???..

koza 68 | 14 September 2006 12:21

Sanatçı kimliği taşıyan insanların, ülkesinin siyasetine yön verme çabaları son derece normal karşılanması gereken bir çabadır…

Ancak ; Bu iş “ Popülerlik maskesi “ altında , ülkenin bölünmez bütünlüğü ile ilgili politikalarına çomak sokmak biçimin de yapıldığı zaman işin rengi değişiyor …

Yılmaz Erdoğan ve kardeşi Mustafa Erdoğan “ Kürt” kökenli sanatçılarımız… İkisi hakkında da derinlemesine bir araştırmam yok… Sadece “Yılmaz ’ın , yıllar önce İstanbul’a göç ettiğinde , çok yakın bir arkadaşımın evinde uzun bir süre kaldığını ve ailenin onu üçüncü çocukları gibi sevip bağırlarına bastıklarını biliyorum…Yılmaz’da iyi bir “Ahde vefa “ örneği göstererek evin küçük oğluna oyunlarında roller vermişti…

işte Erkek !

koza 68 | 11 September 2006 11:26

İŞTE ERKEK !
İŞTE ERKEK !

Bayanlar dikkat !…Dışarısı bunlarla dolu…

“LÜBNAN İÇİN ÖLMEK! “

koza 68 | 05 September 2006 14:35

Bugün mecliste Lübnan’la ilgili teskere tartışılıp onaylanacak ya da onaylanmayacak…

Milliyet gazetesinden Yılmaz Özdil’in 3 eylül Pazar günkü yazısını okumanızı öneririm; Özdil makalesinde , asker gönderme telaşı içinde olduğumuz Lübnan’ la ilgili önemli tespitler yapmış; Ermeni terörünün çıkış noktası olarak bu ülkeyi göstermiş ve “Asala” militanlarının Lübnan’da örgütlenerek , ülkemiz diplomatlarına yaptıkları hain saldırılarını yer ve zaman göstererek anlatmış…

Geçenlerde bir vatandaşımız tv de , kendisine uzatılan mikrofona şöyle dedi ”Devlet lübnan’a asker göndereceğine Kandil dağına göndersin!”
Bir anımı nakledeyim sizlere;
14 Nisan 1983 gecesini Paris’in Orly havaalanında geçirdim. Ertesi sabah Roma’ya uçmam gerekiyordu. Bir kanepeye kıvrılıp , ayaklarımı valizlerimin üstüne dayadım ve uykuya daldım…Bulunduğum yer Türk Hava Yollarının bulunduğu büronun tam karşı köşesi…Gözlerimi açtığım da yolcu yoğunluğu azalmış , ortalığa sessizlik çökmüş devasa salon boşalmıştı adeta…Karşımda ki güvenlik görevlisi nazik bir ifadeyle benim ve birkaç kişinin pasaportlarını istediğinde vakit gece yarısıydı. Görevli beklememizi istedi…Denileni yaptık ve kısa bir süre sonra pasaportlarımızı iade etti…Sabaha karşı günün aydınlanmaya yakın saatlerinde, sessizliği fransız polisinin koridordaki ayak sesleri bozdu; Polisler telaşla oradan oraya koşuyor uyuyan yolculara bir şey hissttimemeya çalışarak bir şeyler arıyorlardı sanki…
Biz hiç birşey bilemedik…
15 nisan sabahı 09.00 da uçağım Roma’ya hareket etti…
Tahminimce ben havadayken “ Asala ” Havalanı içinde katliam yapmış.Tam da benim geceyi geçirdiğim THY bürosunun bulunduğu yerde bombayı patlatmış…Bu hain saldırının hedefi elbette ben değildim ama ölen yolcu listesinde bir hata sonucu adım geçmiş,İstanbul’da yaşayan ailem perişan olmuştu…

” ZALİM” ADAM

koza 68 | 01 September 2006 14:25

“ Bir gün , bir adam geldi ve bir hayali yıktı gitti “

Çocukluk hayallerimi yıkan kişi , aktör, “Alain Delon “ denilen adamdır. İtiraf ediyorum…

Aktris , Natalie wood’u ilk kez “The west side story ‘de ” izleyip aşık olmuştum ,”.Bu kadınla kesin evlenmeliyim” diye kafama koyduğum da on beş yaşındaydım…O günlerde onunla ilgili her resme bakıp,her haberi okuyordum… Bu esmer,minyon kadın hakkında her şeyi en ince detayına kadar bilmem gerekiyordu… Her ne kadar bana tanımadığım bir ülke kadar uzak ve bilmediğim bir güneş kadar uzak görünse de , ona olan aşkım her geçen gün daha fazla tomurcuklanıyodu damarlarımda…Bu “minyon” kadının ,saydam ve billur gülüşü içime odaklanıyordu adeta…

ölüm bize vız gelir!

koza 68 | 31 August 2006 15:42

Antalya’ da , özel bir hastanede anjio olan hastalar peş peşe ölmüş!…
Ölüm sebebini anjio kateterlerine bağlıyorlar…Bu dedikleri şey ne menem bir şeyse bir kere kullanılıp atılması gerekiyormuş , hal böyleyken bu zımbırtılar tasarruf olsun diye pek çok hasta da kullanılıyormuş… Doğal olarak ta hastalar mikrop kapıyormuş….

Bakanlar kurulunun kararı var ; Devletin her kurumun da tasarruf tedbirleri uygulanacak , hükümet kararlı , ölüm falan vız gelir !!!…

Sağlık Bakanın adını bile bilmem , merak ettiğim de yok… Bildiğim tek şey Türk Halkının “ zulme “ alışık olduğudur… Bu yüzden kim ölmüş kim kalmış pek umursamaz , sorgulamaz , alışıktır böyle şeylere…Öyle ya ! kim dedi ki onlara gidin de anjio olun diye!…Hastane odalarında da ölen bebeklere orda kalmalarını bizmi söyledik…Evlerine gidip mamalarını yeselerdi hayatta olurlardı şimdi !!!….

MİNÜBÜS !…

koza 68 | 31 August 2006 13:22

Kartal’ dan Kadıköy’e gidiyorum . Minübüste , şöförün arkasında ki koltukta oturuyorum…Arabada tahminen yirmi beş kişi var ve bunların yarısına yakını ayakta…

Kapı kapansa hareket edeceğiz , adamın birinin kafası içerde ama bedeni dışarıda kalmış !… Yolcuların da yardımıyla adam içeriye çekildi ve hareket ettik…

İçerisi karınca yuvası gibi , kesif bir ter kokusu , parfüm kokusuyla da karışınca içeriye iğrenç bir koku yayılıyor… “ Gaz “ odasındayız sanki , Kadıköy’e telef olmadan nasıl varacağımızı düşünüyorum!…Arka koltuklardan adamın biri böğürüyor adeta ; “ Aloo ! Ben İsmet… İsmet be ! abi İsmet… İsmet ulan İsmet !..”
Minübüs gök gürültüsü gibi çalışıyor , adamın sesini duyurması imkansız…

AŞK VE NARSİZM

koza 68 | 29 August 2006 14:37

Sevgiliniz “ Narsist” biri ise ne yaparsınız?… Bu çok vahim bir durum olmalı… Yani sevdiğiniz kişi “ben” i ,ön plana çıkaran ve kendisine aşık biriyse yandınız demektir…
Artık sizin için “ızdırap tiryakiliği” başlamış demektir…Bir müddet sonra aşkınız “kin ” haline bile gelebilir… “ Tanrım yaptığım hangi kötülüğün cezasını çekiyorum “ diye düşünmeye başlarsınız… Ama , her ne olursa olsun , bedeniniz de , ruhunuz da huzursuz olmasına rağmen , ona olan özleminiz un ufak eder sizi… Artık ölüm de hayat da aynı çekicilikte görünmeye başlar…

KÜÇÜK ” ÇAKIR”

koza 68 | 25 August 2006 15:05

İlk öğretim çağındaki çocuk , annesinden beyaz takım elbise ve kuru sıkı tabanca istiyor… “Beyaz takım elbise” bir çocuğun hayallerini nasıl süsler… Tabancaya gelince ; Bu talep de , masum bir hareketin bir duygunun erkek doğasına uygunluğu olarak tanımlanabilir…Oysa durum hiç de öyle değil ; Oğlan beyaz takım elbiselerini çekip, kuru sıkıyı da beline takarak köydeki sevgilisinin karşısına “ Çakır “ gibi çıkmanın derdindeymiş….

O yaştaki bir çocuğu beyaz takım elbiseler içinde , belinde silahıyla düşünmek, insana komik geliyor elbette… Ama özentinin kaynağı “ kurtlar vadisinin , Çakır’ı “ olunca işin boyutu değişiyor tabi…

bok böcekleri ve biz!

koza 68 | 24 August 2006 17:36

Adamın felsefesi şu..” Ya benim ol , ya öl ! “
O sıradan bir “delikanlı “ Belli ki , çok seviyor… “Sevdiğini “ ondan daha çok seven biri olamaz , dolayısıyla , aklın yolu bir deyip , Kadınına doğru yolu telkin ediyor…“ ya benim ol , ya öl !..”

Bir başka profil ; “ Benim olmazsan , çektiğim bütün film karelerini vizyona sokarım ha ! “
Adam ya da kadın önemli değil , yönetmenliğe soyunmuş bir kere tutabilene aşk olsun !…

Son günlerde aşk, sevda ilişkilerini “bok böcekleri “ ile açıklamak moda oldu…Biz de deneyelim…
Olay şu ; Bok böceği , yediği boktan mutludur… Oysa ki , insan o boku yemekten rahatsızdır ama her şeye rağmen o yükün altına girmekten çekinmez…” Bok böceği” kendisine en büyük “boku” getirenle çiftleşir mutlu olur…İnsan böylemidir?…Hem o ” boku” yemeye can atar hem de sorgulayıp yığınla sorun yaratır…

”GÜNGÖR TEKİN”

koza 68 | 22 August 2006 15:35

Hayatın, araştıran gözler için ilginç olaylarla ve tesadüflerle dolu olduğuna tanık oluyoruz…Sonrada olup biteni sorgulamadan unutup gidiyoruz…”Güngör Tekin’de ”unutulanlardan biri…
Çocukluk arkadaşım ‘’ Güngör Tekin ‘’ eski bir milli futbolcudur. Sahalarımız da ’’ yumruk show’u’’ başlatmasıyla tanınır…Yaşları 35-40 üstü olanlar bilirler; Galatasaray’dan Fenerbahçe’ye transferi olay olmuştu 1982’ de kadro dışı kaldığında , futbolu bırakıp , iş hayatına atılmak istediğini söylemişti bana…Belki de gelecekte neler olabileceğini kestirmek ve bunları denetim altına alabilme imkanı olsaydı erken yaşta bırakmazdı futbolu…