Bölüm III
Cevabı Bulur:
Kelebekler çabuk ölür ama güzel gözükürler Ne kadar gerçekci çizebilsende içimizi ısıtamaz hiçbir güneş resmi Alıştıkça ölür herkes. Umudu ve duayı hep anlatmalı, Kendimiz kendi …………………………
NOT : BÖLÜM I -II – III kahramanları
Ekhestos : Zalimliği ile tanınan Epir kralı. Laistrogon : İnsan etiyle beslenen korkunç devler. Apathe: Hile tanrısı. Pitho : Kandırma ve inandırma tanrıçası Hesperos : Akşam yıldızı. insanlara yol gösterir iyilik eder.
Bölüm II
Kentte Şovalyelerde Var :
HESPEROS _ İçeri gel
HESPEROS _ Merhaba genç şovalye Bu arada bir daha buraya gelirken karamsarlıklarınıda dışarda unut yada defol
ŞOVALYE _ Umudum ihtiyarladı artık beni tanımakta bile güçlük çekiyor O nun ölmesi tehlikesi beni korkutuyorSabrım , O da hiç iyi değil .
HESPEROS _ Buraya vazgeçmek için mi geldin
ŞOVALYE _ Bilmiyorum
HESPEROS _ Kaplanın kuyruğunu tuttuktan sonra bırakmayı düşünmek … Parçalar seni biliyorsun değilmi ? Tutmak zorunda değildik ama tuttuk bir kez şovalye Evet tutmak zorunda değildik ışıklar dünyasında mutlaka bize bir yer gösterirlerdi Çokta takmazdık birşeyleri . Herkes kadar ötekilerimiz olurdu bu çok avantajlı bir durum biliyorsun kendini taşımak gibi bir derdinde yok . sadece ötekiler belirlersin kendine ötekilere kızarsın yada alkışlar puanlar toplarsın. Böylece kendinden bahsetmene bile gerek yok seni bir yere koyarlar öyle değilmi kimse sormaz sen sadece diğerlerinden bahsederek kendini istediğin kılıfın içine sığdırabilirsin Anlatacaklarını herkes dinler aptal kutusunda o kadar çok öykü varki . Onlarında sana anlatacakları mutlaka bir öykü vardır. 19 :30 haber bültenlerinden Herkesle bir sürü ortak yanın olur böylece kendi sıkıntılarını anlatmanın anlamı kalmaz Sadece yalnız kalmamalısın. Ve bir şekilde para bulursun takma kafana parayı bulduğunda kendinden başlayarak bir çok kötü giden şeyi değiştirirsin. Işıklara koşmak için daha başka nedenlerde bulabilirim sana
Bölüm I
Kentte kral halkıyla ilgilenir
( ) _ Lordum halkınız sarayın kapılarına dayandı !
EKHESTOS _ Ne istiyorlar yine ?
( ) _ ÖZGÜRLÜK efendim .
EKHESTOS _ Hımmm peki elimizde yeterince hzırkart varmı ?
( ) _ Evet efendim . EKHESTOS _ Öyleyse hepsine 100 ‘ er kontür verin ve onları özgür kılalım.
( ) _ emredersiniz.
EKHESTOS _ Bu arada – DAHA FAZLASINI İSTE – yen olursa onlarıda pepsi nehrinde boğun
NEGATiFLERiNi iYi SAKLA
Çağın hızına ayak uyduruyorsun . O kadar hızlı yürüyorsun ki ruhun yorgun düştü ama ayaklarına söz dinletemiyorsun. Öylesine hızlı yol alıyorsunki ruhun artık senden çok gerilerde kaldı. Bu yürüyüşte yürüdüğün yön yada yürüme nedeninle ilgili sorulacak hiç bir soruya verecek bir yanıtın yok sadece seni çeken bir gücün varlığını hissediyorsun
içinde bir şehir…
Yıllarca karamsarlıkla bombalanmış savaş sonrası haliyle Karamsarlık bir radyasyon kadar hızlı etkili ve tehlikeli bir yayılım gösteriyor içinde hayata dair taşıdığın bütün değerler tek tek zehirlenerek ölüyorlar. Bu etki dıştan bakıldığında en keskin bir biçimde gözlerinde belli ediyor kendini zaman zaman hayata bir cesedin gözleriyle bakıyorsun. Anlamsız, parıltısız, boş vs . vs… Taşıdığın yorgunluk her saniye daha da derinleşiyor bir ara yavaşça kapanıyor gözlerin. şimdi sınırlarını ufkun çizdiği bir çölün ortasındasın , görüş mesafendeki tek şey rüzgarın ayak izleri sonra yine yavaş yavaş açılıyor gözlerin. Değişen tek şey göz kapaklarının yeri
KUTSANAMAZ HİÇBİR BİLGE
AYRILMAK ZORDUR
Çocukluğuna ait bir bir coğrafyadan , bilmediğin bir şehre , bir otobüs kalkar. Ve küçülür camın arkasında herşey , perfesfektife itirazı olmadan ; büyüdüğün sokak , dostların , yağmur. Küçülen herşeyle birlikte bir hüzün büyür içinde. Matamatik her ne kadar ters orantı diye geçiştirsede ; küçülen herşeyle birlikte içinde büyüyen hüznü zordur anlatmak.
UZAKLAR SINIFI
Tanışıksız bir coğrafyada bir yabancının kalbini taşıyorsan yazın en sıcağında bile üşür ellerin . Bir gece tek kişilik bir odaya kişilik katan tek kişiysen eğer en çok gece sen olursun . Sonra yalnızlık iyi bir bilgedir ; bilimin ağzıyla konuşan hiç bir kitapta yazmasada öğretir sana beklemenin yavaş ve kesin bir ölmek olduğunu . Kafanda gideceğin yerle ilgili bir fikrin dahi ağılığını taşımadan yanına yalnızca ayak seslerini alıp bir sokağı yürümeye başladığında , yalnızlık iyi bir bilge öğretir ; yürümenin ne kadarda muhteşem olduğunu ve gökyüzüyle yüzleşmenin umuda olan katkısını sonra uzaklarda da zordur matamatik hemde kavuşmak üzerine yapılan matamatik en zorudur çünkü hiç bir sahafta bulamazsın ne konu anlatımlı bir kitabını nede çözümlü soru bankasını . Uzaklar sınıfında dönmek zamanı hep kendinini tekrarlayan bir sorudur.
