bildirgec.org

Google’ ın Adsense ve Adwords isimli reklam hizmetini bilmeyen yoktur. (Hele bu kişi pilli yazarı ve okuruysa…)

Ancak Google bu konuda tek değil. Her ne kadar hem şahsi deneyimlerim ve kazançlarım, hem de reklam pastasındaki payı bakımından liderlik ve doğal olarak tercih edilebilirlik Google’ dan yana olsa da, bir çok alternatif Google’ ın tahtına aday…

Adhood ve üstte ToolbarSite uygulamasının görünüşü

Bu alternatiflerden biri ve en yenisi Adhood… Yerli malı bir site olan Adhood, aynı Adsense ve Adwords mantığıyla çalışıyor. Siteye girişte yayıncı ya da reklam veren olarak tercihte bulunup, form dolduruyorsunuz. Eğer yayıncı başvurusu yaptıysanız, belirttiğiniz url bir kontrolden geçiyor ve editör onayı bekliyor. Ancak bu onayın çok uzun sürmediğini söylemeliyim. Ardından ise sıra reklam alanlarınızı belirlemeye ve reklam kodlarını sitenize yerleştirmeye kalıyor. Adhood’ un sunduğu reklam alanlarının bir çoğu, temelde kullanılan ölçüler. Ancak sistemin ToolbarSite, Iframe Mobil Ödeme, Corner, Video&InVideo gibi muadillerinde olmayan seçenekleri var. Bunlardan ToolbarSite, sayfanıza yerleştirdiğiniz bir Java Script kodundan oluşuyor ve sayfanızın üstünde bir “toolbar” oluşturuyor. Ancak hemen söylemeliyim ki bu uygulama bazı sitelerde karakter sorunu yaşanmasına, bazen de bu sorunun kimi işletim sistemi ve tarayıcılarda görünmemesine rağmen, bir kısmında ortaya çıkmasına neden olabiliyor. Windows Xp yüklü iki bilgisayarda, tarayıcı sürüm farkı nedeniyle birinde karakter sorunu yaşanırken birinde yaşanmadığı ve çok iyi çapraz kontrolden geçmesi gerektiği bizzat test edilmiştir. Adhood, ödemelerinizi Türk bankalarına, Türk Lirası olarak yapıyor, zaten Adhood’ da kazançlarınız Türk Lirası olarak birikiyor. Sitenin minimum ödemesi 50 TL.

Bir fincan kahvede ne kadar su vardır? Bu soruyu Newsweek‘ te okuduğumda en saf halimle “bir fincaaan” diye cevap vermiştim. Yanılmışım.. O masum fincanın içinde tam 140 litre su varmış meğerse…

sudakiayakizim.com

“Sudaki ayak izi” kavramı, dünyanın küresel ısınmanın etkisine girmesi ve susuzluk sorununun üzerine hızla düşülmesiyle ortaya çıktı.

“İslam’ da Reform” denilince bir çok kişinin aklına, din kurallarının çağın gereklerine göre yenilenmesi hatta bazı ritüellerin kaldırılması, bazı kavramların çok yumuşatılarak yeniden yorumlanması gibi şeyler gelir. Örneğin geçmişte yaşanan “İnsanlar günümüzde her gün duş alıyor, o zaman namazlardan önce abdeste gerek yok.” gibi tartışmalar, “dinde reform” adıyla anılmıştı.

Ancak bu İslami Reform hareketi, bu anlayışla uzaktan yakından ilgili değil. Hareketin amacı, İslam’ da Kuran merkezli bir anlayış oturtmak ve ibadetler, davranışlar, sosyal etkileşimler dahil olmak üzere dini tek referans olarak Kuran’ ı kabul etmek.

Genelde, İslam dininde mezhepler iki ana başlıkla bilinir; şiiler ve sünniler.. Sünnilerin de dört mezhebe ayrıldıkları bilgisi yaygındır.

Oysa ufak bir araştırma ve derleme, İslam’ ın kaç parçaya ayrıldığını ortaya koyuyor :

İSLAM

1) Siyasal nitelikli bölünmeler : Muhammed Peygamber’ in ölümünden sonra, halifelik kavgasına tutuşanlar, daha Peygamber’ in kemikleri çürümeden birbirlerine girmiş ve bir çok sahabe bu savaşlarda ölmüştür.

Seri ciltler halinde kaleme aldığı “Tebyin-ül Kur’an” serisi ile tanınan ve özellikle “Türban” tartışmalarının yoğun yaşandığı dönemde bir çok televizyon kanalında boy gösteren İslam Araştırmacısı – Yazar Hakkı Yılmaz, son olarak kendi sitesinde yayınladığı bir makale ile yeni bir tartışma ortaya attı.

İslam literatüründe ve Türkçe’ de “cünupluk-cenabetlik” olarak bilinen ve bir çok insanın günlük yaşamında alışkanlık belirleyici faktör olarak yer edinen kavramı tartışmaya açan Yılmaz, “cünup-cenabet” kelimesinin Arapça anlamından saptırıldığını ve yanlış yorumlandığını iddia ediyor.