bildirgec.org

gorcun

11 yıl önce üye olmuş, 181 yazı yazmış. 33 yorum yazmış.

Gerçek bir korku efsanesi : The Blair Witch Project (Blair Cadısı)

gorcun | 22 April 2009 09:07

The Blair Witch Project
The Blair Witch Project

Korku filmlerinde belki de yeni bir anlayışın oluşmasına sebep olan The Blair Witch Project(Blair Cadısı) tamamiyle amatörce yapılmış düşük bütçeli bir filmdir . 22.000 dolaramal olan film 240.5 milyon dolar hasılat yaparak Guiness Rekorlar Kitabınagirmiştir. İlk kez 1999 yılında Sundance Film Festivali ‘nde seyirci karşısına çıkan film sinema severlere o zamana kadar yaşamadıkları bir deneyimi yaşatıyordu. Film adeta bir pazarlama harikasıydı.

Filmin Cannes Film Festivalinde yayınlandığı gün her yerde başrol oyuncularının kayıp olduğu afişler asılmıştı. Ayrıca dünyaca ünlü film sitesi IMDB ‘de dahi oyuncuların kayıp ya da ölüoldukları yazıyordu. Promosyonda da yönetmenler (Daniel Myrick ve Eduardo Sanchez) ve prodüktörler tarafından bulunan izlerin gerçek olduğu söyleniyordu. Böyle bir ortamda yayınlanan film Burkittsville, Marylandyakınlarında bir ormanda Blair Cadısı efsanesini araştıran 3 öğrencinin (Heather Donahue , Joshua Leonard ve Michael Williams) yerel halkla röportaj yapıp ardından ormanda efsaneyi araştırmaya gidişlerini anlatıyor.

Dersimiz Rock Tarihi : ”The School of Rock (Hababam Rock)”

gorcun | 21 April 2009 11:07

The School of Rock
The School of Rock

School of Rock türkçe çeviri harikasıyla (!) Hababam Rock, 2003 yılında Richard Linklater tarafından çekilmiş bir filmdir. Film kahramanı Dewey Finn (Jack Black) rock müziğe hayatını adamış ve içindeki bu coşkuyu müziğe yansıtarak göstermek isteyen biridir. İçinde olduğu müzik grubundaki anlaşmazlıklardan dolayı gruptan dışlanınca tek başına kalır.

The School of Rock
The School of Rock

Ama yine de içindeki ateş onu bir şeyler yapmaktan alıkoyamaz. Bu arada ev arkadaşı olan Ned’in (Mike White) kız arkadaşının (ünlü Amerikalı komedyen Sarah Silverman) onu istememesinden dolayı evle ilgilide sorunları vardır. Böyle bir zamanda ev arkadaşına gelen bir öğretmenlik teklifini fırsat olarak görüp küçük yaşta çocukların okuduğu bir okula müzik öğretmeni olarak girer. Tabii ki Ned’in öğretmenliği müfredat dışı, çok farklı, çok eğlenceli ve bir o kadar da rock müzik dolu bir öğretmenlik olacaktır.

Ahlaksız çizgi klasiği : Southpark Bigger Longer & Uncut

gorcun | 19 April 2009 10:19

Matt Stoneve Trey Parker‘ın kısa bir hikayeden yarattığı tiplemelerin seri haline dönüşmesiyle 1997’de ortaya çıkan Southparkkült bir oluşuma dönüştükten sonra uzun versiyonlu animasyon filminin de yapımı geç kalmamıştır. 2 yıl sonra 1999 yılında Southpark Bigger, Longer & Uncut adıyla piyasaya çıkan animasyon film dizi bölümlerinden çok daha komik bir hale dönüşmüş bir yapım olmuştur.

Başlıca karakterleri 4 küçük çocuk; Eric Cartman, Stan Marsh, Kyle Broflovski ve Kenny Mccormick‘tir. Dizide sezonlar ilerledikçe daha birçok çocuk karakter de (Butters, Timmy, Jimmy, Tweek, Craig, Token…) ortaya çıkmıştır. Çocuk karakterlerin yanı sıra Chef, Jesus, Satan, Mr Hankey, Mr Hat, Saddam Huseyin, Santa Claus, Mr Garrison, Big Gay Al, Philip and Terrance, Ned… gibi birçok yan karakter de bulunmaktadır.

Southpark Bigger Longer & Uncut
Southpark Bigger Longer & Uncut

Film önce 4 baş kahramanın ardından tüm Amerikan çocuklarının çok sevdikleri çizgi film Terrance ve Phillip’i izleyip onların ahlaksız komedi tarzlarını taklit etmeleriyle Kanada ve Amerika arasında çıkan krizin savaşa dönüşmesini anlatır.

Vampir de olsa insan insandır! : ”Interview with the Vampire (Vampirle Görüşme)”

gorcun | 17 April 2009 12:01

Interview With The Vampire
Interview With The Vampire

Interview with the Vampire, Anne Rice‘nin aynı adlı romanından uyarlanan 1994 yapımı film Neil Jordan tarafından yönetilmiş. Film bir vampir filmi olmasına rağmen korku ya da gerilim filmi değil. Dram hikayesi olarak görülebilir. Farklı bir vampir hikayesiyle karşımıza çıkan filmde Hollywood’un ünlü yıldızları boy gösteriyor .
Louis rolünde Brad Pitt, Lestat rolünde Tom Cruise, gazeteci Danie rolünde Christian Slater, Armand rolünde Antonio Banderas ve küçük kız Claudiarolünde ise 12 yaşındaki Kirsten Dunstfilmin yıldız oyuncularından sayılabilir.

Interview With The Vampire
Interview With The Vampire

Filmin hikayesi buradan itibaren izlemeyenler için spoiler içerebilir. Film bir vampir olan Lestat’ın (Tom Cruise) 18.yüzyılda soylu bir insan olarak yaşayan Louis (Brad Pitt)‘i ısırırak vampir yapması hikayesiyle başlar. Günümüzde bu hikayeyi gazeteciye (Christian Slater) anlatan ve inandıran Louis hikayesini sonuna kadar anlatmaya karar verir.
Hikaye ilerledikçe Louis’in vampir olduktan sonra insancıl duygularını kaybetmediğini ve temel besin ihtiyacı olan kanı insanlara zarar vermemek için en zor yollardan yapmaya çalıştığını öğreniriz. Sıçan, fare, köpek gibi hayvanların kanlarıyla idare etmeye çalışan Louis bir yandan kendini bu hale getiren Lestat’e isyan ederken bir yandan doğasıyla baş etmeye çalışır. Ama bu duruma daha fazla dayanamayıp küçük bir kızı (Kirsten Dunst) ısıran Louis kızın aralarına katılmasıyla doğasıyla savaşmaktan vazgeçip küçük kızı yeni yaşama umudu olarak görmeye başlar.

Kirsten Dunst
Kirsten Dunst

Ama Lestat yine aralarına girip olaya yeni boyutlar katmaya kararlıdır. Film dünyaca ünlü Hollywood yıldızlarından oluşmasına rağmen bir gişe filmi değildir. İnsancıl, dramatik, farklı bir vampir filmi olarak başarılı bir yapımdır. Oyuncular rollerinde başarılı performanslar göstermişlerdir. Lestat rolünde Johnny Depp‘e teklif götürülmüş ama bu gerçekleşmemiştir.

Karanlık ve boğucu bir gerilim : ”The Descent (Cehenneme Bir Adım)”

gorcun | 17 April 2009 10:03

The Descent
The Descent

Korku filmlerinde bir grup arkadaşın bir yere gidip teker teker ölmesi klişesi artık fazlasıyla sıkmıştır. Korku filmi severlerin artık aşina olduğu bu konu farklı şekillerde işlenince farklı etkiler yapabiliyor. Neil Marshall’ın yönetmenliğini yaptığı film 2005 yılında çekilmiş. The Descent 6 maceracı kız arkadaşın keşfedilmemiş bir mağaraya gidip orada yaşadıklarını anlatıyor.Filmin hemen başında gösterilen sahnede ise kızların arasında arkadaşlık dışında nasıl bir çekişme olacağınında sinyalleri veriliyor. Sarah ile Juno arasında olan rekabet filmin ilerleyen sahnelerine fazlasıyla yansıyor.

Sarah (Shauna Macdonald)‘ın geçirdiği kazada ailesini kaybetmesiyle dramatik bir giriş yapan film daha sonra 6 kız arkadaşın Natalie Mendoza (Juno), Alex Reid (Beth), Saskia Mulder (Rebecca), Nora Jane Noone (Holly) ve MyAnna Buring (Sam) toplanıp mağaraya gitme öncesi muhabbetlerine geçiyor. Mağaraya girdikten sonra karanlığa gömülen sahneler mağarada çıkış yollarının kapanması ve mahsur kalmalarıyla klostrofobik (kapalı yerde kalma korkusu) bir filme dönüşüyor.

Türk işi Star Wars : ”Dünyayı Kurtaran Adam”

gorcun | 16 April 2009 15:31

Dünyayı kurtaran adam
Dünyayı kurtaran adam

Dünyayı Kurtaran Adam, namı diğer Turkish Star Wars, Çetin İnançtarafından 1982 yılında çekildi. Turkish Star Wars denmesi ise boşuna değil. Star Wars gibi efsanevi bir bilim kurgu serisinin Türk versiyonu olarak anılması, günümüzdeki teknolojilerle bile yapılmaya cesaret edilemeyen Türk bilim kurgu filmlerinin ilk örneklerinden biri olarak çekilmesi sayesinde olmuştur.

Çetin İnanç
Çetin İnanç

Çetin İnanç gibi bir yönetmenin elinden çıkması ise şaşırtıcı değildir. Yönetmenin diğer filmlerinde de(D.K.A’nın Star Wars etkileşimi gibi) birçok yabancı aksiyon filminden esinlendiği hatta esinlenmeninde ötesine geçtiği görülebilir. Filmin esinlenmeleri sadece görüntülerle kalmamakla beraber müziklere de yansımıştır. Indiana Jones vb. çeşitli filmlerin müziklerini bir çok sahnede duyabilirsiniz.

İnsanlığa ciddi bir uyarı : Zeitgeist the Movie

gorcun | 15 April 2009 17:03

Zeitgeist the Movie
Zeitgeist the Movie

Zeitgeist; zamanını ruhu anlamına gelen bu sözcük bizlere yaşadığımız zamandan ve çok daha öncelerinden beslenen ve gelişen düşünce akımlarıyla dünya üzerinde nasıl bir hakimiyet kurulmaya çalışıldığını ve insanların bunlara karşı koymaksızın kabul ettiği, ona göre yaşadığı günümüz dünyasını anlatan belgeselin ismi. Peter Joseph’in kurgulayıp yazdığı ve ortaya çıkardığı bu belgesel ilk olarak internet üzerinden Google video’da gösterime sunulmuş ve çok kısa sürede gördüğü yoğun ilgi sayesinde tüm dünyanın ilgisini çekmiş.

Üç bölümdenoluşan belgesel, ilk bölümde din olgusunu eski inançları hristiyanlık karşılaştırmalarıyla ve benzerlikleriyle ele alarak toplum üzerindeki etkisi anlatılıyor.

Zeitgeist
Zeitgeist

İkinci bölümde ise 11 Eylül saldırılarının aslında gösterildiği gibi olmadığını, perde arkasındakileri ve ulaşılması istenen hedefleri gerçekleştirmek için uygulanan planları komplo teorisi niteliğinde çeşitli görüntülerle kanıtlar eşliğinde sunuyor. Arşiv görüntülerinden yararlanılan belgeselde George W.Bush, Adolf Hitler, Usame Bin Ladin gibi önemli kişilerin görüntüleri de yer alıyor.

Zeitgeist
Zeitgeist

Absürd komedi filmi : Fasulye

gorcun | 15 April 2009 11:27

Fasulye
Fasulye

Komedi denince ülkemizde genelde akıllara küfür eden, magandalık yapan, bağıran çağıran, etrafta orasını burasını açan tipler gelir.
Tabii ki espri anlayışı bundan ibaret olmayan birçok insan olsa da genel olarak düşünülünce en çok böyle algılandığı Recep İvedik gibi bir filmin gişe başarısından da anlaşılabilir. En azından Recep İvedik 2 olarak kalsında Türk Sinemasında komedi anlayışı daha iyi yerlere gelsin.

Recep İvedik
Recep İvedik

Tabii ki yazının konusu Recep İvedik değil aksine ondan kaliteli ama aynı değeri görmemiş bir film olan Fasulye. Film köyde saf bir gencin (Selim Erdoğan)yaşlıların büyük coşkusuyla vergi iade zarflarını şehre götürmek için göndermesiyle başlar. Bu arada gence görünen aksakallı dede (Haluk Bilginer)filmin absürt komedi olacağının sinyallerini verir.

Fasulye
Fasulye

Absürt saçma, anlamsız olarak adlandırılabilir. Absürt komedi ise komedi klişeleriyle dalga geçerken, saçma ve anlamsız olaylardan komedi unsuru yaratan bir türdür. Kanımca başarılı bir şekilde yapıldığında müthiş bir komedi unsuruna dönüşür. Coen kardeşlerin filmlerinde çokca görülen bu tarz Türkiye’de mizah dergilerinde (Gırgır, Leman, L-manyak, Penguen, Uykusuz, Lombak) fazlaca görülse de Türk sinemasında çok fazla bulunmamaktadır.

Cem Yılmaz’dan sıcak bir film : Herşey Çok Güzel Olacak

gorcun | 14 April 2009 14:31

Herşey Çok Güzel Olacak
Herşey Çok Güzel Olacak

Cem Yılmaz denince birçok insanın aklına şüphesiz gülmek gelir. Ülkenin göreceli fikre göre en başarılı komedyeni sayılır. Şahsen katıldığım bu düşüncenin nedenleri arasında Cem Yılmaz’ın işini ciddiye alması yatıyor. Karikatürist olarak başlayıp stand-up gösterilerine oradan sinema sektörünede el atan Cem Yılmaz’ın oyuncu ve yazar olarak çalıştığı ilk filmi Herşey Çok Güzel Olacakoldu.
Ömer Vargı’nın 1998 ‘de çektiği Herşey Çok Güzel Olacak iki kardeşin (Altan ve Nuri) dramatik ve komik hikayesini anlatıyor .

Herşey Çok Güzel Olacak
Herşey Çok Güzel Olacak

Yıllardır görüşmeyen iki kardeşin yolları aynı yerde yemek yerken çıkan bir kavgaya bulaşmalarıyla yeniden kesişir. Hayatı çok ciddiye almayan Altan (Cem Yılmaz) ve ona nazaran daha ciddi görünen Nuri(Mazhar Alanson) bu görüşmeden sonra biraz da Altan ‘ın çabalarıyla yeniden biraraya gelirler. Ama Altan’ın kolay para kazanma hırsı ikilinin başını yine derde sokacak ve onları hiç bulaşmak istemeyecekleri olaylara götürecektir. Mafyanın işlerine bulaşan kardeşlerin kurtuluşu kolay olmayacaktır.

İstanbul’a birde buradan bakın : Ağır Roman

gorcun | 14 April 2009 09:52

Ağır Roman
Ağır Roman

Hasan Kaçan’ın romanından uyarlanan bu film şahsi fikrimce Türk sinemasında çok önemli bir eserdir. Aykırı yaşayan insanların aykırı hayatlarını gözler önüne seren film 1997‘de çekildi. Mustafa Altıoklar’ın yönettiği filmde Okan Bayülgen (Salih), Müjde Ar (Tina), Burak Sergen (Arap Sado), Savaş Dinçel (Berber Ali) , Mustafa Uğurlu (Reis), Zafer Algöz (Gaftici Fethi), Aysel Gürel (Puma Zehra) gibi bir çok ünlü ve başarılı isim var.Kolera mahallesinde geçen filmde mahallenin ağır abisi Arap Sado ‘nun ölümünü fırsat bilen reis ve adamları mahalleye kendi hakimiyitlerini kurmaya başlarlar.

Ağır Roman
Ağır Roman

Arap Sado’nun ölümünden sonra onun yerine geçen Salih’le karşı karşıya kaldığı reis arasındaki rekabete bir de dışardan gelen yabancı bir hayat kadın Tina’da girince işler karışır. Tina’ya ilk görüşte vurulan Salih hem mahalleyi hem de Tina’yı, Reis ve adamlarından korumak ve Arap Sado’nun görevini devam ettirmek zorunda kalır.