bildirgec.org

gorcun

11 yıl önce üye olmuş, 181 yazı yazmış. 33 yorum yazmış.

Gulyabani yoktur, olamaz! Ama olabilirde! : ”Süt Kardeşler”

gorcun | 26 May 2009 12:53

Süt Kardeşler
Süt Kardeşler

Gemide, bahriyeli olarak görev yapan Şaban ve Ramazan iyi arkadaşlardır. Bir gün Şaban’a süt annesinden bir mektup gelir. Şaban’ın okuması olmadığından mektubu açıp okuması için Ramazan’a verir. Ramazan mektubu açtığında Şaban’ın sütkardeşinin resmini görür ve aşık olur. Ona ulaşmak için Şaban’ı kandırıp onun yerine geçer ve sütannesinin büyük konağına gider.
İşler en başta normal gitsede daha sonra eve, asabi kumandan Hüsamettin ile Şaban ve Bayram’ın ayrı zamanda gelmeleri işleri karıştırır. Bundan sonra kalabalık evde kimin kim olduğunu anlamak bir yana bir de ‘Gulyabani’ meselesi ortaya çıkacak ve durum iyice komik bir hal alacaktır. Türk sinemasının en komik filmlerden biri olarak da görülebilecek Süt Kardeşler 1976 yılında Ertem Eğilmez tarafından çekilmiş.
Kadrosunda Şener Şen, Kemal Sunal, Halit Akçatepe, Ayşen Gruda, Adile Naşit, Hale Soygazi, Dinçer Çekmez ve Ali Şen gibi birçok başarılı oyuncuyu barındıran film Osmanlı döneminde geçen diğer iki aynı tarz filmlede (Tosun Paşa, Şabanoğlu Şaban) benzerlik gösterir.

Süt Kardeşler
Süt Kardeşler

Filminizi kaç yıldızlı istersiniz? : ”Ocean’s Eleven”

gorcun | 26 May 2009 09:53

Ocean's Eleven
Ocean’s Eleven

Hollywood’ un en ünlü ve başarılı starlarının toplandığı Ocean’s Eleven 2001 yılında Steven Soderbergh tarafından çekilmiş. Film 1960 yılında Lewis Milestone tarafından çekilmiş aynı adlı filmin uyarlamasıdır. 2001 yılında olduğu gibi 1960 yılında da dönemin en ünlü isimleri filmde rol almıştır.
Film Danny Ocean (George Clooney) liderliğinde yapılan kumarhane soygununu anlatıyor. Tabiiki filmin geçtiği yerde kumarhane cenneti olan Las Vegas’tır. Ocean şartlı tahliyeli olarak hapishaneden çıkar ve çıkar çıkmazda soygun planını uygulamak için harekete geçer. İlk olarak Rusty’ le (Brad Pitt) buluşur ve soygun için çeşitli yetenekleri olan 11 kişiden oluşan ekibi toplarlar.

Ekipteki kişilerin her biri kendi yeteneklerini sergileyerek kasaya ulaşmalarını sağlayacaklardır. Ekiptekileri ikna etmek başta kolay olmasada miktarın 150 milyon dolar olduğunu öğrendiklerinde hepsi planın bir parçası olmayı kabul ederler.

Ocean's Eleven
Ocean’s Eleven

Soyacakları kumarhaneler ise Terry Benedict’ in (Andy Garcia) sahip olduğu Bellagio, Mirage ve MGM Grand kumarhaneleridir.

Metalcinin gözünden dünya : Global Metal (Küresel Metal)

gorcun | 25 May 2009 17:26

Global Metal
Global Metal

Sam Dunn adlı metal tutkunu antropologun Scot McFadyen’la Metal : A Headbanger’s Journey (Bir Metalcinin Yolculuğu)‘den sonra çektikleri ikinci belgesel Global Metal (Küresel Metal) 2008 yılında piyasa çıktı. Global Metal, ilk belgeselin bittiği yerde WackenAçık Hava Festivalinde başlıyor.
Global Metal adından anlaşılacağı üzere metal müziğin küresel etkilerini inceliyor. İlk belgeselde ağırlıklı olarak Kuzey Amerika ve Kuzey Avrupa ülkelerindeki gruplar ve etkileşimi inceleyen Sam Dunn bu bölümde Brezilya’dan, Japonya’ ya, Çin’den Endonezya’ya, Arabistan’dan, İsrail’e kadar dünyanın bir çok yerine gidiyor. Buradan sonra yazılanlar izlemeyenler için spoiler niteliğinde ayrıntılar içeriyor.

Global Metal
Global Metal

Bu muhteşem ve son derece eğlenceli belgesel yolculuğa Brezilya’yla başlıyor. Brezilya’da metal denince akla gelen ilk isim Sepultura‘ nın kendi kültüründen beslenerek metal müziğe nasıl katkılar yaptığını ve Brezilya’nın metal müziğe bakışını gösteriyor. Buradan Japonya’ya geçiş yapıldığında Japonlar’ın düzenli, disiplinli ve kurallara uyumlu hayatlarıyla metal müziği nasıl birleştirdiklerini oldukça komik ve eğlenceli görüntülerle gösteriyor. Özellikle Japonlar’ın Deep Purple hayranlıkları görülmeye değer.

Sıradışı bir proje Grindhouse (2) : ”Grindhouse : Death Proof (Ölüm Geçirmez)”

gorcun | 25 May 2009 12:44

Death Proof
Death Proof

Grindhouse serisinin Planet Terror’ den sonraki bir diğer filmi olan Death Proof (Ölüm Geçirmez)projenin diğer yapımcısı Quentin Tarantino tarafından çekilmiş. Bu filmde Dublor Mike (Kurt Russell) adlı bir psikopat katil kendi özel arabasını monte ettiği mekanizmadan dolayı ‘Ölüm Geçirmez’ olarak adlandırır.

Arabayla ne kadar kaza yaparsa yapsın oturduğu yerden ona hiç bir zarar gelmemektedir. Bu şekilde yollara çıkan Mike gruplar halinde özgürce dolaşan kadınları öldürmektedir. Filmde 2 grup kadınla tanışırız. Bu iki gruptaki kadınların özellikleri devamlı içki içen, uyuşturucu kullanan özgürce yollarda dolaşan ve kendi hallerinde takılıp yaşayan gençler olmalarıdır. Bu iki grubun hikayesi filmi ikiye böler.

Bir bardan diğer bara giden ilk grubu oldukça acı bir son bekler. İkinci grup ise yine yollarda çene çalan kızlardan oluşmaktadır. Ama bu kızlar Mike’ ın amaçlarını gerçekleştirmesi için daha çetin ceviz kızlardır.

Death Proof
Death Proof

Film bir Quentin Tarantino filmi olduğu için bolca geyik muhabbeti ve ilginç diyaloglara sahiptir. Genellikle filmlerinde erkeklerin dünyasını işleyen Tarantino bu kez bol kızdan oluşan filmi kız muhabbetleriyle doldurmuştur.

M.Night Shymalan klasiği : The Sixth Sense (Altıncı His)

gorcun | 18 May 2009 14:35

The Sixth Sense
The Sixth Sense

Hintli yönetmen M. Night Shymalan’ın 1999 yılında yazıp yönettiği The Sixth Sense (Altıncı His) filmi 10 yıl sonra artık kültleşmiş bir film olarak görülebilir. Ayrıca film yönetmenin kendini Hollywood’da kabul ettirdiği filmde sayılır. Altıncı His’in ardından belkide aynı etkiyi yaratmayan birçok filmi bu filmin başarısından dolayı çektiği söylenebilir.
Filmin konusuna gelince başarılı bir çocuk psikiyatristi olan Dr. Malcolm (Bruce Willis) bir gece eski bir hastası tarafından evinde saldırıya uğrar. Birkaç ay sonra olayın etkisini atlatan doktor yeni bir hastasıyla (Haley Joel Osment)tanışır ve onun sorunlarını çözmeye kendini adar. Bu sırada karısını da (Olivia Williams) fazlasıyla ihmal eden ve kendi meselelerine dalan doktorun çocuk hastasıyla arasındaki ilişki ilerledikçe olaylar daha fazla ilginçleşecektir.
Çocuğun kendisine sırrını açıp ölü insanlar gördüğünü söylemesiyle kafası iyice karışan doktor bu çocuğu iyileştirmeyi kendine görev edinir.

The Sixth Sense
The Sixth Sense

Ancak tedavi ilerledikçe hastalığın bambaşka boyutlarının olduğunu öğrenecektir.
Birçok filmde defalarca tekrarlanmış, ti’ye alınmış meşhur süpriz finaliyle de ünlü olan film başarılı bir psikolojik gerilim olarak görülebilir. Altıncı His, başta çocuk oyuncu olmak üzere diğer tüm oyuncuların performansları ve atmosferiyle de filme gerilim havasını başarıyla işliyor.

Mtv eğlencesi : ”Jackass The Movie”

gorcun | 18 May 2009 12:24

Jackass: The Movie
Jackass : The Movie

Amerika’da, Mtv kanalında yayınlanan Jackass programının ilk uzun metraj filmi olan Jackass the Movie 2002 yılında Jeff Tremaine tarafından çekilip piyasaya sürülmüş. Baş deli Johnny Knoxville olmak üzere gruptaki herkes olabildiğince çılgın ve uç aksiyonlara girmekten kaçınmazlar.Johnny Knoxville dışında kaykaycı Bam Margera, Chris Pontius, Steve-O, Dave England, Brandon Dicamillo, Ehren McGhehey, Jason “küçük adam” Acuna ve Ryan Dunn ekipteki diğer isimler. Jackass’in formatı ekiptekilerin kendi aralarında genellikle kendilerine zarar veren bazen komik bazen tiksindirici şeyleri yaparak bu kısa görüntüleri programda yayınlamalarından oluşuyor.

Jackass: The Movie
Jackass: The Movie

Yaptıkları şeyler arasında yaşlı insan kılığında etrafta dolaşarak insanlara küfür etmek, mağazalardan bir şeyler çalmak, araba kiralayıp arabayı dümdüz edip geri getirmek, vücutlarının belli yerlerine elektrik vermek, kalabalık Japonya sokaklarında panda kostümleriyle ve çeşitli garip şekillerde gezmek, acı sosları burundan çekerek kusmak ve daha bir çok ekstrem hareket söylenebilir.

Zombiler artık daha hızlı daha öfkeli : ”28 Days Later (28 Gün Sonra)”

gorcun | 18 May 2009 09:51

28 Days Later
28 Days Later

İngiliz Yönetmen Danny Boyle’ nin 2005 yılında çektiği 28 Days Later (28 Gün Sonra) sinemada alışılmışın aksine Amerika’da değil Avrupa kıtasındaki büyük bir adanın topraklarında bulunan İngiltere’de geçiyor. İngiltere’ de bir laboratuvarı basan hayvan hakları savunucuları, hayvanların kafeslerini açıp serbest bırakınca kan yoluyla bulaşan bir virüs tüm ülkeye bulaşır. Hikaye bu sahnenin ardından 28 gün sonrasında başlar ve filmin kahramanı Jim (Cillian Murphy) bir hastanede uyanır.

Etrafına bakınıp ortalıkta dolaştıkça sessizliğe ve kimsenin olmayışına anlam veremeyen Jim, dışarı çıktığında daha büyük bir şokla karşılaşır. Tüm şehir dağılmış, yıkılmış adeta terkedilmiştir.
Durumun vahimiyetini anlayan kahramınımız yaşayan bir insan bulmak adına bir kiliseye girer. Kilisede karşısına çıkan virüs kapmış insan kendisine saldırır. Bu noktadan sonra Jim’in amacı yaşayan insanların bulunduğu bölgeye kaçıp kendini kurtarmak olur.

28 Days Later
28 Days Later

Limon mu, Sirke mi? : ”Neşeli Günler”

gorcun | 17 May 2009 09:26

Neşeli Günler
Neşeli Günler

Bu defa Sinepil’ in belkide en büyük eksiklerinden biri olan Türk filmleri hatta Klasik Türk filmleri olarak televizyonda onlarca defa yayınlanan benim gibi 80’li yıllarda doğanların çocukluk filmlerinden olan Neşeli Günler’itanıtmak istiyorum. Neşeli Günler, 1978 yılında Orhan Aksoy tarafından çekilmiş bir film. Sıcak ve samimi insanların olduğu, aile içi ilişkileri ele alan Neşeli Günler bilindiği üzere turşu suyu davasından boşanan bir çiftin hikayesini anlatır. Turşu suyunun bu kadar önemli olduğu bir başka film çekilmişmidir bilemem ama ben dahil bir çok kişi turşu suyunun önemini bu filmle kavramış olma ihtimali yüksek.
Anlaşıldığı üzere komedi unsurlarının baskın olduğu bu filmde Yeşilçam döneminin ünlü ve başarılı oyuncuları yer alır.

Münir Özkul’ dan, Ayşen Gruda’ ya, Şener Şen’den, Adile Naşit’e, Oya Aydoğan’dan Ahmet Sezerel’e, İhsan Yüce’den Selim Naşit Özcan’a bir çok başarılı Yeşilçam oyuncusu bu filmde boy gösteriyor. Filmde konu oldukça absürd olarak turşu suyunu bahane ederek boşanan geçimsiz bir çiftin ayrılmasıyla başlıyor.

…dinliyorum, gözlerim kapalı : ”Anlat İstanbul”

gorcun | 16 May 2009 16:45

Anlat İstanbul
Anlat İstanbul

Anlat İstanbul, 5 farklı yönetmenin 5 farklı hikayeyi ayrı ayrı çekerek, en sonunda hikayelerin ve karakterlerin birleştiği Türk Sineması açısından da oldukça farklı ve başarılı bir film olarak görülebilir. İstanbul’un en üst kesimlerinden en alt kesimlerine kadar bir çok karakterin yer aldığı filmde hikayeler dünyaca ünlü masallardan uyarlanmış. Fareli Köyün Kavalcısı masalından uyarlanan ilk hikayeyi filmin yazarıda olan Ümit Ünal çekmiş.
Oyuncular ise Özgü Namal, Mehmet Günsür, Altan Erkekli, Erkan Can. Karısına deli gibi aşık olan klarnetçi Hilmi (Altan Erkekli), karısının (Özgü Namal) kendisini aldattığını öğrenir ve klarnetini alıp kaybolur. Bir daha ondan kimse haber alamaz. İkinci hikaye Pamuk Prenses , Kudret Sabancı tarafından çekilmiş.

Anlat İstanbul
Anlat İstanbul

Oyuncular ise Azra Akın, Nejat İşler, Vahide Gördüm, Çetin Tekindor. Bu hikayede ise varlıklı bir ailenin kızı olan İdil’in (Azra Akın) içine girdiği yeraltı dünyasından nasıl kurtulacağını izleriz. Üçüncü hikaye Külkedisi, Selim Demirdelen tarafından çekilmiş. Bu bölümde de tanıdık ve başarılı oyuncular olan Güven Kıraç, Şevket Çoruh, İsmail Hacıoğlu, Yelda Reynaud, Hasibe Eren gibi isimler var.

Bir ZAZ Komedisi : ”The Naked Gun: From the Files of Police Squad! (Çıplak Silah)”

gorcun | 14 May 2009 15:27

Naked Gun
Naked Gun

Jerry Zucker, Jim Abrahams, David Zucker’ den oluşan ZAZ topluluğunun üçlemesi Çıplak Silah’ın ilki olan The Naked Gun: From the Files of Police Squad! 1988yılında çekilmiş. Film aynı ekibin 1982 yılında çektiği Police Squad dizisinden uyarlanmış.

Ekibin favori oyuncusu Leslie Nielsen’ın başrolde olduğu film sakar teğmen Frank Drebin’in (Leslie Nielsen) etrafında gelişen olayları ZAZ’ın komik, absürd mizah tarzıyla işliyor. Yakın arkadaşı Dedektif Nordberg’ in (O.J.Simpson) bir operasyonda başının belaya girmesiyle tatilinden arkadaşının yardımına dönen Teğmen Drebin olayı araştırmaya başlar. Araştırmaları sonucu saygın işadamı Vincent Ludwig’ e (Ricardo Montalban) ulaşan Drebin çok daha vahim olayların olacağını anlar.

Bölgeye gelmek üzere olan İngiltere Kraliçesi II.Elizabeth’ e (Jeannette Charles) suikast düzenleneceğini öğrenen Drebin olayı engellemek için harekete geçmeye karar verir. Bir bezbol maçına kadar varan olaylar bezbol stadyumunda sona erecektir.Tabi bu arada aşk macerasından da uzak kalmaz. İşadamının sekreteri Jane’le (Priscilla Presley)üç seri boyunca devam edecek bir ilişkiye başlar.

Naked Gun
Naked Gun

ZAZ ekibinin tarzını bilenlerin ve alışkın olanların seveceği bir üçleme olan Çıplak Silah serileri eğlencelik ve kafa boşaltma için ideal filmler. Üç filminde açılış sahnesi bir polis arabasının üst kısmından yaşanan olayların gösterilmesiyle başlar. Ve her seride daha fazla abartılarak komik hale gelir. Saçma ve konuyla alakasız esprilerle dolu olan Çıplak Silah ZAZ’ ın yıllardır yaptığı filmlere (Airplane!, Top Secret!,Hot Shots!, Scary Movie, Superhero Movie) benzer tarzda bir film olarak gösterilebilir.Şahsen 2000 sonrası filmleri çok hoşuma gitmesede daha önceki filmlerini severek izlerim. Bunda büyük ölçüde mimikleri, görünüşü ve oyunculuğuyla da Leslie Nielsen’ in etkisi olabilir.