Ders zili çalar ve öğretmen sınıfa girer (flütlerinizi çıkarın) işte çocukların müzikle ilk tanışması böyle başlar. Helvacıoğlu markası Milli Eğitim Bakanlığı ile 100 yıllık bir anlaşma yaptı yada çok yakın akrabalık ilişkileri var. Sınıfın bir köşesinde öğretmenin başında oturduğu, muhtemelen okulun ilk açıldığı tarihte satın alınan akordu bir defa yapılmış bir piyano durur ve ona dokunmak yasaktır, okul boyunca duyulan tek şey ses almak için duyduğumuz nota sesidir. Flüt eğitimi eskilerden gelen bir kültür olsa gerek (eğer hiç bir şey olamadın, çoban olursun) demeye getiriyorlar herhalde. Bende bu müzik derslerinde pek başarılı puanlar alan bir öğrenci değildim ama ortalama 15 senedir profesyonel bir baterist olmamın bununla bir ilgisi olduğunu sanmıyorum benim gibi bu sıralardan geçen ve bir şekilde müziğin farklı alanlarında çalışan insanların hepsi kendi başlarına aldıkları eğitim ve kültür doğrultusunda bir yerlere gelmişlerdir ama piyasaya baktığımızda bunun ne kadar sağlıklı olduğu ve devlet konservatuarlarının katı ve konserve zihniyeti de ayrıca tartışılır.