bildirgec.org

bilgisever

11 yıl önce üye olmuş, 3 yazı yazmış. 8 yorum yazmış.

DENİZDEN İNSANOĞLUNA SUNULAN İKSİR: BALIK

bilgisever | 29 July 2009 16:54

Balık ve deniz ürünleri tarihin en eski besin kaynaklarının başında gelir. İnsanoğlu, bitkileri yetiştirdiği dönemlerden çok daha önce balık ve deniz ürünlerini temel besin maddesi olarak kullanmıştır. Önceleri çiğ olarak tükettiği balığa, daha sonraki dönemlerde kurutma ve tütsüleme yöntemlerini uygulamıştır. Her balığı bol bulunduğu dönemde tüketmek çok önemlidir. Protein, vitamin ve mineral gibi besin öğeleri değeri yüksek olan balığın bu zengin içeriğinden sonuna kadar yaralanabilmenin en iyi yoludur.
Balığın İçeriği ve Etkileri
Balıkların protein, yağ, mineral vb. besin öğeleri içeriği balığın türü, yaşı, yaşam ortamı ve mevsime bağlı olarak önemli farklılıklar gösterir. Balıkların sağlığımıza en büyük katkılardan birisi sindirilebilir (kaliteli) protein içeriğinin yüksek oluşudur. Balık etinin protein oranı yenilebilir kısmının %18-22’sini oluşturur. Bir kişinin 300 g balık tükettiği düşünüldüğünde günlük protein ihtiyacının yarısını balıktan alabileceği söylenebilir. Halk arasında etin balıktan daha iyi bir protein kaynağı olduğu sanılır. Ancak yapılan araştırmalar et, balık ve sütün protein içeriği bakımından benzer özelliklere sahip olduğunu göstermektedir. Balık eti bitkisel besinlerde bulunan selüloz (posa) ya da kara hayvanlarının etlerinde karşılaşılan kıkırdak gibi sindirilemez yapılar içermemesi nedeniyle vücutta çok daha kolay kullanılır. .

Dostum’a…..

bilgisever | 22 July 2009 10:13

Sayılı gün çabuk geçer diye söylenir hep DOSTUM,
İş başlayabilmekte hayata.
Bir başladın mı…
Yaşamaktan hiç vazgeçemeyeceğin şeyler de tek tek sayılıyor bir avuç sedef gibi, malesef…..
Bir an olsun da geçsin gitsin dediklerin de bir kova kum gibi…. say say bitmez…..
Gidilecek yol aynı…Ayak sürüsek de, emin adımlarla ve coşkuyla adımlasak da…
Nasıl yaşadığımıza bakmalıyız DOSTUM,
Hayatın -bu nereden eseceği belirsiz olan- rüzgarına kendimizi kaptırdığımızda
Göreceğiz ki ortada ne boncuk kalacak ne de kum…..