Google en sonunda yine sapıttı diyoruz. Diyormuyuz ? Demiyoruz çünkü daha neler yapıcak bilemiyoruz.
Hepinizin son dönemlerden tanıdığı Jason Bourne, Bourne identity, bourne supremacy ve bourne ultimatum ile hayatımıza girmiş bir film kahramanı. Eminim ki bir çoğunuzda onu çok seviyordur. İşte olayımızın iki kahramanı bunlar. Google ve Jason Bourne.
Google ve Universal Pictures online bir oyun yaptı, adı da Ultimate Search For Bourne With Google
Biz Türk´ler den mi kaynaklanıyor yoksa bu benim genel görüşüm mü bilemiyorum fakat media markts açılışı tam bir fiyasko hatta rezalet ötesiydi.
Sabah saat 06:00 da evden çıktık tabii kafamdan diyorum ki “Kim olacak bu saatte orada” derken yaklaşık 5 dk sonra ikea yakınlarına vardığımızda o doyulmaz trafiğin tadına vardık 🙂 Zannediyorum ki insanlar sahura ikea bahçesinde başlamıştı.
Saat 08:00 sularında açılacağını bildiğimiz halde erken çıkma düşüncemiz çok doğruydu. Girişe yaklaştığımızda kalabalığın uğultusu felaket derecede artmıştı. Recep ve ben elimizde bir termos çay iki bardak ve biraz kesme şeker ile o inanılmaz “s” kuyruğuna girmiştik bile. Hatta zaman geçtikce o kuyrukda ilerledik bile arkamızda ki kuyruğun uzamasına rağmen. İnanılmaz fiyatlar için bekleyen onca aç insanın arasında sadece bir kaç cihaza bakıp biraz değişik bir yer gezmenin hemde gelmişken bir lcd tv, iki üç tane mp3 player, bir telsiz telefon, bir foto printer, bir laserjet printer, bir ipod ve gözümüze kestirdiğimiz iddalı ürünlerden alıp çıkmak düşüncesi tabiki de yersizdi 🙂 Neyse dakikalar ilerledikçe kalabalığın öfkesi artmaya başladı. Saat 08:00 sularında ise kapılar açılmadı. Kalabalık kızdı öfkelendi. Zaten kapının ön kısmında Media Markt Holiganları toplanmıştı. Yani bir market için holigan olan zibidiler olabileceği aklıma gelmezken burda o holiganlardan oldukça fazla sayıda mevcuttu. Hatta matematiksel olarak söylemek gerekirse; her alış-veriş sepeti ne 4 tane holi–maganda karışımı düşüyordu. Bu da kalabalıkta hızla azalan oksineji tüketmekeye yetiyor da artıyordu.
En güzel Hata sayfalarından sonra dünyanın en büyük 404 hata sayfası karşınızda
Türkiye de ki internet sansür olayını bilmeyeniniz yoktur. Gittikçe kurtlar vadisine dönen bu işin içinde kimbilir neler dönüyor diyemiyoruz belki ama son olay da wordpress.com kapatılmış başlıklı yazıdan da bir çoğunuzun ögrendiği gibi bu sansürün arkasında sır gibi bir isim çıktı…
Adnan Oktar Nam-ı diğer Adnan Hoca
ilk olarak hayatımıza müzik cd si olarak giren CD, (sidi) 17 Ağustos 1982’de üretilen ilk CD den beri tam 25 yaş geçirdi.
Sabah Gazetesinde çıkan haberde, İlk CD’nin geliştirilmesine katkıda bulunan mühendislerden Piet Kramer şöyle demiş;
”İnternetten MP3 indirmek, belli bir ölçüde CD satın almanın yerini aldı, ancak ben hala CD’nin yerinin ayrı olduğunu düşünüyorum.”
Peki internetten mp3 indirince onları nereye kayıt ediyoruz 🙂 Hele ki günümüzde internet git gide hızlanıyor, 4 Mbit ile bağlanıpda benim gibi arşiv delisi insanlara CD sinden tutunda DL DVD diski bile yetmiyor ama yine de CD medya kullanıyoruz
yogun tempodan ufak bir mola ile kaçarken bir sitede gözüme takılan şeyleri size de göstermek istedim. Hakikaten istanbulda ve türkiye de okadar çok garip, komik ve ilginç sokak, mahalle, işhanı, hastane okul isimleri var ki saymakla bitmiyor 🙂
Teknoajan´da rastladığım, NavTürk´ün açıklamış olduğu bu haber de 60000 (60 bin) farklı sokak adından, 15000 (15 bin) i sadece bir defa, 45000 (45 bin) i ise birden fazla kullanılmış. Ve Şehirlerde en çok “Atatürk” isimli cadde, bulvar ve sokak isimleri tercih edilmiş. Tüm Türkiye’de 4.800 “Atatürk” isimli tabela bulunmaktaymış..
Bunlardan bazılarını şöyle saymışlar;
“Atatürk Caddesi” 2.637 adet
“Atatürk Bulvarı” 2.196 adet
“Atatürk Sokak” 9 adet
“Atatürk Köprüsü” nden ise 3 adet varmış.
merhaba arkadaşlar. Bugün az önce okadar ilginç bir viruse yakalanmışım ki onu fark ettim. Virus ile ilgili bir kaç şey daha buldum oldukça salyangoz bir virus. Kendisine Trj/Wsnpoem.GF deniyor fakat Google da hiç mi hiç rastlanmıyor. Fakat çalışan proseslerden birtanesinin adı ntos.exe idi. Burdan yola çıkaraktan şu proseslere de ulaştım
C:WINDOWSsystem32ntos.exe
C:WINDOWSsystem32wsnpoemaudio.dll
C:WINDOWSsystem32wsnpoemvideo.dll
C:WINDOWSsystem32wsnpoem
Uzun yolda ve sıkışık trafikte müzik dinlemek insanı rahatlatır. Birde sesi kötü bile olsa o şarkıya eşlik etmeye bayılan insanlar vardır ben gibi.
Kore üretimi iNavi G1 adlı bu araç hem yolunuzu bulmayı sağlayan bir GPS hemde trafikte sevdiğiniz şarkılar ile karaoke yapmanızı sağlayan bir multimedya oyuncak.
Kamp yapmaya karar verdiniz. Topladınız her şeyi ve 2 saniyede kurarım ben bu çadırı aldınız yanınıza. Akşam oldu hadi bir de kamp ateşi yakalım dediniz ve o da ne çakmak yok 🙂 Her şey tamam bir kibrit bir çakmak almayı unutmuşsunuz.
İşte çadırınızın yanına bir tane İsveç Çakısı gibi isveç ateş demiri denilen bu ilginç aletten almış olsaydınız ateş yakmak bu kadar kolay olacaktı. Tam bir balık seti gibi onun da kendi seti var. Ateş başlangıcı için özel talaşı da var.
Güzel bir başlık ile güzel bir açılış imajı oldu sanırım. İlk görüşte akıllının birisi ısınan jantları soğutmak için fan takmış birazda abartım el feneri abajur ne varsa takmış zannetim ama öyle değilmiş yani. Aslında bu gördüğünüz bir Bilgisayar Kasası… Hani şu bizim dikdörtgen olanlar varya onlar gibi 🙂
