bildirgec.org

ayzeff

11 yıl önce üye olmuş, 4 yazı yazmış. 0 yorum yazmış.

Blog yazmak içindeki dertleri-sıkıntıları içinden alıp atmak gibi birşey

ayzeff | 04 April 2011 22:03

www.ozgunblog.com
www.ozgunblog.com

Blog Nedir.? Blog türkçe anlamı ile günlük anlamına geliyor. Zaten şuanda blogların popüler olmasına en çok etki edende odur. Günlük olarak birşeeyler yazılması herzaman yeni taze birşeylerin yazılması adına günümüzde blogların değeri oldukça fazla ve hızla ilerliyor. Dedim ki demek ki hareket olan yerde bereket vardır dedim bende ozgunblog adında bir blog açtım….

Netten para kazanma sistemleri

ayzeff | 17 November 2010 23:06

Merhaba arkadaşlar size affiliate marketing hakkında bilgi vermek istiyorum. İnternette çok yüksek oranda kirlilik oluşmaya başladı.Gereksiz sitelerin olması yanında ama gerçekten işe yarayan siteler mevcut ve herkeze kazandırıyor.

Affiliate marketing sistem nedir.?
Affiliate marketing (satış ortaklığı) anlamına gelen online pazarlama tekniğidir.Mantık olarak siz bir üreticisiniz ve elinizde bir ürün var bunu pazarlamak istiyorsunuz diyorsunuz ki size şu oranda komisyon vereceğim. bu ürünü pazarlaman karşılığında bende bu ürünü satmaya çalışıyorum. Ve ürünü satarsam komisyonumu almış olacağım..
Tabi bu komisyonlar %50 ‘den % 60’lara kadar oluyor.
Mesala bu işi yapan güzel bir site benim genelde beslendiğim ve ilham aldığım bir sitedir.

yuksek-kazanc.com
yuksek-kazanc.com

Bu site aynı zamanda affiliate marketing sistemi ile meşgul oluyor.siteye buradanulaşabilirsiniz.

GÜZELLİKLERİ ARARKEN…

ayzeff | 01 June 2010 22:42

GÜZELLİKLERİ ARARKEN…

İçimizdeki güzelliklerin farkına vararak, o güzellikleri saklandıkları derin kuyulardan gün yüzüne çıkarabilmeliyiz…Yaşamımızı tekrar tekrar gözden geçirerek bize verilen nimetlerin değerini bilmemiz gerekir…

Hayatı yaşanılabilir bir hale getirmek kesinlikle bizim elimizdedir. Verilen bu güzel ömrü bir köşede geçirilmemeli ve hiçbir çaba sarf etmeden başkasından bir şeyler yapmasını beklememeliyiz.Kendi hayal ve isteklerimize doğru koşarken güzellikleri görmeyi, görebilmeyi başarmalıyız. Mesela taşlar arasından yeşermeye çalışan bir çiçeğin farkına vararak onun sarfettiği bu çabayı görmemiz gerekir; o çiçeğe bakıp hayatımıza yön de verebiliriz. Zorluklar karşısında yılmamanın,hiçbir zaman mücadele etmeyi bırakmamanın değerini anlarız. Ve sonunda bir çiçek kadar güzel görünür ve bir o kadar güzel kokarız…Zorluğa karşı dayanabilmek, sabredebilmek ve rahatlığa ulaştıktan sonra şükredebilmek bizim elimizdedir.Çünkü bunu yapabilecek bir güç bize yaratılış itibariyle verilmiştir.

GECEYİ YAZAN KALEM

ayzeff | 31 May 2010 11:51

GECEYİ YAZAN KALEM

Gecenin her yeri kuşatan kara çarşafı odamın aydınlık yüzünü gizlemekte ısrar ediyor. Cılız ve titrek bir mum ışığı hüküm sürüyor dört duvar arasında; aydınlığı temsil eden yegâne ışık kaynağı sadece bir mum ışığı…Karanlığın keskin kılıcıyla savaşan mum ışığı yavaş yavaş güç kaybediyor gözlerimin önünde.Bu güç karşısında damla damla eriyip gidiyor.Ödediği bir bedel var onun; karanlığı aydınlığa çevirmek uğruna her saniye eriyip kaybolmak…Titrek mum ışığı karanlıkla mücadele ederken karşımda, ben kalemimin ucundan savrulan kelimeler sayesinde dipsiz kuyulara düşmekten kurtuluyorum. Kalemim kuyulara set çekiyor baştan başa. Derin düşüncelerle başlıyorum yazı yazmaya…
İçimde müthiş bir yazma tutkusu; sayfalarca, kalemimin mürekkebi bitene kadar. Ne varsa yaşamaya dair herşey kalemimin ucundan çıkacak kelimelerle ifade edilmeli.Gökyüzünde uçan güvercin kadar özgürce, bahçelerde ötüşen, şarkılar söyleyen minik serçe yavrusu kadar şence, yuvasına buğday tanesi taşıyan küçük bir karınca gibi sabırla…
Geçen zaman içerisinde, karanlık hakimiyetini tekrar kurmak istiyor, tüm gücüyle gidiyor savunmasız mum ışığının üzerine…Kalemimin ucundan savrulan kelimeler beni dipsiz kuyulara düşmekten kurtaramıyor bu sefer…Gözlerim bir nokta odaklanıp kalıyor; içimde ne fırtınalar kopuyor… Sığ sularda gezinirken kendimi birden derinliklerin içinde buluyorum. Bu derinlik ki karanlıklardan daha derin ve bu karanlık ki gecenin kara çarşafın dan daha da kara…Neyin nesi bu kara elmaslar; kime ait bu yıldızlardan daha çok ışık saçan bir çift göz…Karanlıklar! yeter bu hakimiyetiniz artık gündüzün aydınlık yüzünü göreyim.Beni kurtar ey bütün kainatı aydınlatan güneş, ey ateşböceği gibi parlayan yıldızlar ve ey masamda boynu bükük duran mum ışığı… Kurtarın beni bu esaretten. Güçsüzüm, karanlıklar içinden çıkıp gelen bu gözleri görmeye cesaretim yok, nefessiz kalamak istemiyorum yine, ellerim titremesin her gidişinde…
Ey katip yazsana halimi hani içinde tarifsiz bir yazma arzusu hakimdi? Ne oldu, neden oynatamıyorsun kalemini? Neden kaçışıyor sözcükler senden? Sen ki onların hakimiyeti sende olan kişi değil misin? Haydi anlat o kara gözleri ,tasvir et yüreğime ok gibi saplanan o kiprikleri, Hilalden daha kıvrak olan o kaşları anlat bana; güllerden narin olan o gülen yüzü de yaz…Susma, dillerini zincirlere vurma, görmüyor musun ki asıl zincire vurulan benim; ellerim ayaklarım ve benim dillerim…Unutulmuşluğun arkasına saklama hiç bir şeyi,anlat gönül rahatlığıyla…