sartre’ın “l’etre et le neant” isimli kitabında anlattığı bir utanç tanımı dikkat çekicidir…
“belediye bahçesinde, kestane ağaçlarının uzandığı yoldan, ortasında bir heykelin yükseldiği yeşil bir çimenliği seyretmekteyim. bunların tümü benim için vardırlar. ama bakıyorum, başka biri gelip orada duruyor ve beni de içine alan bir görünümü göz altına alıyor. benim için gerçek dünya olan benim tasarımım, hemen çözülüp dağılıyor ve bu çözülmeden doğan öğeler, yeni gelenin çevresinde dolanıp birleşiyor: şimdi artık ne varsa, hep onun için vardır, bu nesnelerin tümü de “benim görmeme olanak bulunmayan yüzlerini bir başkasına göstermektedirler”. bir başkasının malı olmak için dünya beni tepip gitmektedir.