bildirgec.org

alploganer

11 yıl önce üye olmuş, 11 yazı yazmış. 0 yorum yazmış.

Anthony Zimmer (2005)

alploganer | 21 December 2010 09:51

Hazır Turist de vizyona girmişken Anthony Zimmer‘ı hatırlamanın tam zamanı diye düşünüyorum. 2005 yapımı bir Fransız filmi Anthony Zimmer. Başrollerinde Sophie Marceau ve Yvan Attal’ı bulunduran film, suç ve romantik türün eğlenceli bir harmanı adeta.

Konusuna gelirsek; Anthony Zimmer, uyuşturucu kaçakçılığı, kara para aklama gibi birçok suçtan aranan bir suçludur. Karısı Chiara’nın (Sophie Marceau) da yardımıyla uzun süredir saklanmaktadır Zimmer. Bir gün Chiara bir mektup alır. Mektuba göre kocasına benzer birini bulup, bulduğu kişiyi polislere kocasıymış gibi göstermesi istenmektedir. Bir anlamda estetik ameliyat olan kocasının tanınmamasından faydalanıp bütün bu olaylardan sıyrılmasını sağlayacaktır. Chiara da kendisine kurban olarak trende gördüğü François Taillandier’ı (Yvan Attal) seçer. François farkında olmadan büyük bir belaya bulaşmıştır artık. Ve başına gelen bu olayları tatlı bir tesadüften ibaret görmektedir.

Blood Simple (1984)

alploganer | 25 September 2010 11:16

Ray bir barda çalışmaktadır. Barın sahibinin karısı Abby, kocası Marty’yi Ray ile aldatmaktadır. Bir şeylerden şüphelenmeye başlayan Marty bir dedektif tutar ve dedektiften Abby ile Ray’i izlemesini ister. Dedektif de ikisini takip eder ve Ray evinde beraberlerken fotoğraflarını çeker. Soluğu Marty’nin yanında alır ve fotoğrafları gösterir. Fotoğrafları gören Marty yıkılır, ne yapacağını bilemez bir an ve sonunda kararını verir. Dedektiften onları öldürmesini ister, karşılığında da 10.000 dolar teklif eder. Teklifi kabul eden dedektif bir an önce işinin başına koyulur ve gerilim dolu olaylar serisi başlar.

Blood Simple, Coen Biraderlerin ilk filmi. Coenlerin kendilerine has üslubunu filmin birçok sahnesinde görmeniz mümkün. Hatta ben zaman zaman No Country For Old Men‘i yaşadım film sırasında. Oyuncu kadrosunda John Getz, Dan Hedaya ve tabiki vazgeçilmez oyuncuları Frances McDormand bulunan bu 1984 yapımı film Coen kalitesinin doğuşu niteliğinde bir anlamda. Suç/gerilim tarzındaki film zaman zaman da kara komedinin sularında yüzüyor. Gerilim sevenler için güzel bir deneyim olacaktır Blood Simple.

Little Fockers

alploganer | 21 July 2010 09:45

Birçoğumuzun müptelası olduğu komedi filmlerinden olan “Zor Baba” filmi hala akıllardadır. Daha sonra “Zor Baba ve Dünür” filmi gelmişti. “Zor Baba”, “Zor Baba ve Dünür” derken şimdi de serinin 3. filmi “Little Fockers” vizyona girmeye hazırlanıyor. Hem de muhteşem bir kadroyla… Kimler var derseniz, önceki filmlerde olduğu gibi Ben Stiller, Robert De Niro ve Owen Wilson yine karşımızda olacak. Bunlara ek olarak Jessica Alba ve Harvey Keitel dikkat çeken isimlerden. Film 2010 sonlarına doğru vizyona girecekmiş.

Filmin fragmanını buradan izleyebilirsiniz.

The Time Traveler’s Wife

alploganer | 07 June 2010 14:30

Henry zamanda yolculuk yapma yeteneğine sahip biridir. Sık sık geçmişe yaptığı yolculuklarla ileride evleneceği kız olan Clare ile çok erken tanışır. Çünkü Clare 8 yaşındadır henüz. Clare ile daha sonra karşılaştığında ise ikisi de genç ve serpilmiştir artık. Köklü bir sevgiye sahip çift bir süre sonra evlenir. Fakat Henry’nin zaman yolculukları durmak bilmez. Henry’nin her yolcuğunda Clare biraz daha yalnızlaşır. Yalnızlığı katlanılmaz seviyeye gelen Clare, bu hastalığın (bunu hastalık olarak değerlendirmektedir) çarelerini aramaya başlar ve Dr. Kendrick’i bulur. Ne yazık ki o da Henry’nin derdine derman olamaz. Umutları tamamen tükenen Clare bu arada hamile olduğunu öğrenir ve doğuracağı çocuğun geleceğinden endişe etmeye başlar. Yalnızlığıyla Clare’i de yalnızlaştıran Henry de çocuğunun böyle bir hayat sürmesini istemez. Bütün bu olanlar Henry ve Clare’ı biraz daha birbirinden uzaklaştırmış ve biraz daha kendi yalnızlıklarına gömülmelerine neden olmuştur.

Biri Psikolojik Gerilim Mi Dedi?

alploganer | 22 May 2010 14:40

Çok sevdiğim bir tür olan psikolojik gerilim filmlerini şöyle bir derleyeyim dedim. Bunlar dışında aklınıza gelen filmleri belirtirseniz sevinirim.

1. Fight Club(1999) 1999 yapımı David Fincher filmi. Başrollerde Brad Pitt ve Edward Norton harikalar yaratıyor. Filmde gizli bir yeraltı kulübü olan dövüş kulübü ve bu klubün dövüş bağımlısı üyeleri anlatılıyor.

2.Altıncı His(1999) M. Night Shyamalan’ın başyapıtlarından biri. Filmde ölüleri gördüğünü söyleyen bir çocuk ve ona yardımcı olmaya çalışan psikoloğun hikayesi anlatılıyor. Başrollerde ise Bruce Willis ve Haley Joel Osment var.

3.Akıl Oyunları(2001) Ron Howard’ın yönettiği bu film ,gizli bir görevde bulunan matematik dehasını konu ediniyor. Başrollerde Russell Crowe, Jennifer Connelly ve Ed Harris bulunuyor.

Leap Year

alploganer | 17 May 2010 12:36

İrlanda’nın soğuk topraklarında geçen sıcacık bir romantik komedi öyküsünü anlatıyor Leap Year. Anna (Amy Adams) işini iyi yapan bir kadındır. Yakın zamanda erkek arkadaşından evlilik teklifi beklemektedir ve bu düşünce onu bir hayli heyecanlandırmaktadır. Günler geçer fakat beklenen teklif gelmez. Daha fazla dayanamayan Anna, eski bir İrlanda geleneğinden faydalanmak ister. Bu geleneğe göre 4 yılda bir rastlanan 29 Şubat’ta kadınlar erkeklere evlenme teklif eder. Bu fikirden destek alan Anna Dublin’e doğru yola koyulur. Ama işler hiç de istediği gibi gitmez. Kasabadan kasabaya sürüklenen Anna, küçük bir barda Declan (Matthew Goode) ile tanışır. Bu tanışma adeta ateş ve barutu yan yana getirmiştir. Artık işler hem daha eğlenceli hem de komik hale gelmiştir.

Oyunculuğunu çok sevdiğim Amy Adams’tan yine çok içten bir romantik komedi. İzlemeye doyamıyorsunuz adeta. Klasik ama eğlenceli bir film Leap Year. Güzel bir 2 saat geçirmek istiyorsanız, Leap Year iyi bir tercih olacaktır.

The Killer İnside Me Fragmanı

alploganer | 17 May 2010 09:53

Jessica Alba, Kate Hudson ve Casey Affleck’in merakla beklenen filmi The Killer İnside Me filminin fragmanı sonunda yayınlandı. Aslında bu fragman yayınlanan ikinci fragman olsa da ilk fragman festivaller için hazırlandığı için bu fragmanı asıl fragman olarak kabul etmek gerekir. Film; Sundance, Berlin, Tribeca gibi film festivallerine katıldı. Bazı izleyenler tarafından şiddet sahneleri protesto edildi. Fakat her şeye rağmen fragmandan anlaşıldığı kadar etkileyici bir psikolojik gerilim filmi gibi duruyor.

Sıradışı cinayetler işleyen bir şerifi konu alan filmin fragmanına buradan ulaşabilirsiniz.

Kiss Kiss Bang Bang

alploganer | 29 March 2010 12:06

Sıradan bir hırsız olan Harry, başarısız bir hırsızlık girşimi sonucu polisten kaçarken tesadüfen girdiği binadaki oyuncu seçmelerine istemeden de olsa katılır ve başına gelecek olan sıradışı olaylar serisine adım atmış olur. Seçmelerde başarılı olan Harry L.A.’daki bir partiye davet edilir. Birden sınıf atlayan Harry bir yandan başına gelenlere inanamaz ama aynı zamanda gelişen olaylar hoşuna da gitmektedir. Partide bir hayli çekici olan Harmony ile tanışır ve onun aslında bir zamanlar hayran olduğu çocukluk aşkı olduğunu öğrenir. Bir yandan Harmony etkilemeye çalışan Harry, bir yandan da yeni tanıştığı danışman Perry’i tanımaya çalışmaktadır. Fakat Harry’nin başından belalar eksik olmaz, Perry ile dedektiflik çalışmalarına başlar ve istemeden bir cinayete tanık olur. Harry artık uzun bir süre başına bela olacak bu tehlikeli bir o kadar da eğlenceli olaylara bulaşmıştır. Olaylar gittikçe sarpa sarar ve Harry, Perry ve Harmony işbirliği yapmak zorundadır.

The Road

alploganer | 06 March 2010 09:17

Açlığın, sefilliğin, çaresizliğin hüküm sürdüğü dünyada bir baba ve onun küçük oğlunun dramatik öyküsü… İnsanların yiyecek bulmak için acımasız hayvanlara dönüştüğü bu yerde acılı babanın tek bir amacı var, o da küçük oğlunu bu kötülüklerden korumak… Tehlikelerden korunmak için onun da acımasız olmaktan başka çaresi yok. Ama onun da inancı git gide zayıflıyor, gücü gittikçe azalıyor ve diğer birçok insan gibi intiharı düşünmeye başlıyor. Tehlike anında başına eğer başına bir şey gelirse oğluna bir tabancayla kendisini vurmayı bile öğütlüyor. Fakat bu adam oğlunu korumak için gösterdiği bu hassaslığı karısında gösteremiyor, onun evden ayrılmasına engel olamıyor. Küçük çocuk da annesinin yaşam karşısında bu kadar zayıf kaldığını belki de kalmak zorunda kaldığını görüyor. Bütün olanlar onu babasına sımsıkı bağlıyor ve günün birinde onu kaybetmeyi düşünmek bile istemiyor. Baba ve oğulun yolculuğu gün geçtikçe zorlaşıyor ve kaçınılmaz sona kendilerini alıştırmaya başlıyorlar.