bildirgec.org

alacahirka

11 yıl önce üye olmuş, 3 yazı yazmış. 2 yorum yazmış.

Zaman Algısı…

alacahirka | 23 December 2010 17:09

Işık hızında hareket eden bir araç aracın dışındaki sabit bir gözlemci tarafından ışık olarak görünür. Işık hızında 2 araç yine sabit bir gözlemci tarafından iki farklı ışık olarak görünür. Bu durumda 1. aracın penceresinden sabit gözlemciye bakan kişi gözlemciyi ve diğer her şeyi ışık olarak görür ama diğer aracı gördüğündeyse ışk olarak değil sabit durağan bir halde aracı ve eğer yakınındaysa diğer araçtaki insanı görüp ona el sallayabilir.Karanlık evrenimiz içinde her şey yok olup sadece bu araçlardan biri kalsa ve ışık hızında hareket ediyorsa pencereden dışarıya baktığında başka hiç bir varlık olmadığı için koyu bir karanlık görmektedir fakat bir gezegen varsave pencereden ona baktığında onu bir ışık topu olarak görür.

Lucid Dream.. Rüyaya Uyanmak

alacahirka | 21 December 2010 11:53

Lüsid rüya: İngilizce “Lucid Dream” kişinin rüya gördüğü sırada, rüya gördüğünün farkında olması hali ve diğer bir ifadeyle “Rüyaya Uyanma” durumu. Bu pek çok kültürde rastlanılan bir olgu, bir bilgi edinme yöntemidir. İlk gençlik yıllarımda başlangıçta bir araç kullanmadan “uçma” hayalimi gerçekleştirebilmek amacıyla uğraşmaya başladığım ama sonrasında beni eşsiz serüvenlere sürükleyen olaydır. Tabii ki son derece subjektif bir konudur.

Çocukluğumda kendiliğinden oluşan yani hiç bir ön bilgi olmaksızın doğal olarak oluşan bazı geceler gördüğüm kabuslardan çıkış yolu olarak edindiğim bir takım tecrübeleri yıllar sonra tekrar canlandırmakla işe başlamıştım. Çocukken bazı geceler kabuslar görürdüm ve bu kabuslar esnasında sürekli bir kaçma durumundayken nihayetinde kaçamayacağımı düşündüğüm noktada kendimi yüksek bir yerden boşluğa fırlatarak rüyadan çıkmayı öğrenmiştim. Bu çıkışların hemen öncesinde bir rüyada olduğumu hissederdim ve kendimi yüksek bir yereden atarsam, atamadığım noktalardaysa (kaplı bir mekandaysam ya da yakalanma anında) tüm gücümle bağırdığımda rüyadan çıkacağımı biliyordum. Rüyada kendimi boşluğa attığımda hemen rüyadan çıkıyordum ama yıllar sonrasında uçma arzum için bu çocukluğumdaki deneyimler bir engel oluşturmuştu.

Üstad Nusret Fatih Ali Han

alacahirka | 14 December 2010 11:51

Cennetten gelen ses.. İnsan olmanın dehşetiyle görkemini onun kadar iyi ifade edebilen bir müzisyen nadirdir…Kavvali’nin parıldayan yıldızıdır sonsuza dek sönmeyecek olan ve “üstad” dır her şeyiyle…Geçmişinde büyük kavvallerin olduğu bir aileden gelen üstadın babası da kavvaldi fakat babası onun doktor olmasını istemiş ve bu yüzden müzikten uzak tutmuştur… O gizlice babası ve grubunun çalışmalarını yıllarca gizlice izlemiş ve bu şekilde kendi kendisine öğrenmiştir. Kavvali söylemeye başlamasını ise kendisi şöyle anlatır :”Babam Üstad F. Ali Han’ın 1964 yılında vefat etmesinden on gün sonra bir rüya gördüm. Rüyamda babam bana gelip şarkı söylememi istiyor. -Yapamam- deyince -Bir dene..- diyor, eliyle boğazıma dokununca şarkı söylemeye başlıyorum. Rüyamda babamın cenaze töreninde ilk konserimi verdiğimi görüyorum. Herkes yan yana oturmuş ve ben Kur-an’dan ayetler okuyorum…”Kendisine sufi olup olmadığı sorulduğunda “sufi değilim fakat onların yolundayım..” diyerek “bir sufi, sufi olduğunu asla söylemez” düsturunu da çiğnememiştir…Kavvalinin batı medeniyetince tanınmasını sağlamış ve bu türün dışında pek çok büyük müzisyenle ortak çalışmalar yapmıştır ki özellikle Peter Gabriel’le özel bir yakınlığı vardır. Kendisiyle birebir çalışma onuruna erememiş pek çok müzisyen ise kendisinden etkilenmiştir ki bu da çok doğaldır çünkü üstadın sanatı eşsizdir.Bir keresinde kavvali okurken ne hissettiği kendisine sorulduğunda ise :”Allah için şarkı söylerken kendimi onunla bütünleşmiş hissediyorum ve Allah’ın evi Mekke önümde uzanıyor. Peygamberimiz Muhammed için söylerken sanki Medine’de mezarının başında oturuyor ve onun için dua ediyorum.” demiştir. Yine kendisi kavvalinin gücünün eşsizliğini de “kavvalide aynı ezgiyi asla ikinci kez duyamazsınız..” diyerek açıklamış ve dinleyenlerin de anladığı gibi kavvalinin spontane bir müzik olduğunu ama kurallarıyla birlikte zorlu bir öğrenme sürecinin olduğunu vurgulamıştır.Üstad jazz müziğini sever, dinlerdi ki pek çok batılı jazz sanatçısıyla da birlikte müzik yapmışlardı ve Jan Garbarek, Michael Brook ilk aklıma gelen sanatçılardır.Kendisinin vefat ettiği gün haberini almış ve dostlarla birlikte dağa çıkıp sonsuzluğa uğurlamıştık yüreğimizden kopan ezgilerle,aradan 13 yıl geçmiş oysa ki daha dün gibi..