bildirgec.org

Ahmet Meliksah

11 yıl önce üye olmuş, 12 yazı yazmış. 14 yorum yazmış.

Felsefî Sorunsallar Dilbilimse midirler?

Ahmet Meliksah | 01 March 2007 14:34

Dil, durağan olmayıp, sürekli değişen ve gelişen bir yapıya sahiptir. Dilin bu hareketli yapısı, acaba dilin ifade ettiği şeylere de şamil midir, yoksa dil, gelişken yapısıyla, sadece “varolanları” ifade etme olanakları bulma çabası içinde midir?

Wittgenstein, dilin, kişinin dünyasının sınırlarını belirlediğini ileri sürerek, felsefi sorunsalların dilbilimsel problemlerden öte bir anlam ifade etmediklerini ileri sürmekle, farklı bir noktaya vurgu yapmıştı. Popper, buna şiddetle karşı çıktı. Analitik önermeleri felsefenin temel taşları olarak kabul eden Viyana Okuluna mensup olmayan Popper’in, Wittgenstein’e karşı çıkması normaldi. Bireysel nedenleri de, ona “saldırmak” için uygunluk arzediyordu. Ancak, burada bize düşen, şu sorunun cevabını bulmaktır: Popper’in düşünceleri, “felsefece düşünme” anlamında ne kadar ciddi anlamlara sahiptir? Bunu söylemek elbette zor, ancak biz iyiniyet gösterisi yaparak, onun düşüncelerinde Wittgenstein’e duyduğu öfkenin ve sair nedenlerin etkilerinin bulunabileceği iddiasını ciddiye almıyoruz.

DEMOKRASİ HAZIMSIZLIĞI VE SİNÂMEKİ

Ahmet Meliksah | 01 March 2007 14:19

Fransız İhtilali’nin modern dünyaya kazandırdığı en önemli şeylerden biri olan demokrasi, sosyal bilimler evreninde, temsili ve totaliter demokrasi gibi başlıklar arasında değerlendirilse de, genel olarak ideolojiler, düşünceler, fikirler, dinler, kurumlar hatta kişiler tarafından terzinin bir elbiseyi kesmesi-dikmesi gibi sürekli orasından burasından düzeltmelere maruz bırakılarak benim demokrasim haline getirilir. Herkesin kendi demokrasisi olduğu bir yerde ise kimse kimsenin demokrasisine ihtiyaç duymaz. E ihtiyaç duymuyor, öteki’nin sevmediği için demokrasisini de sevmiyor; o zaman ne yapsın, hurrâa, öbürü’nü demokrasisine ölüm. Saldır saldırabildiğin kadar, vur vurabildiğin kadar… Ne olsun efendim? Ne olacağı mı var, altta kalanın canı çıksın. Böyle bir hırgürdür gider… Bu bir hastalık semptomu aslında: demokrasi hazımsızlığı.