bildirgec.org

Site arşivi: sinepil

Bir suç ve pişmanlık öyküsü : ”Stuck (Çıkış Yok)”

gorcun | 11 July 2009 15:17

Stuck
Stuck

”Re-Animator” (1985) filmiyle sinema dünyasına giriş yapmış Stuart Gordon’ın 2007 yılında çektiği son film ”Stuck (Çıkış Yok)” gerilim severlere farklı tatlar sunuyor. Gerçek hikayeden uyarlanan filmde genç ve kariyerinin başındaki Brandi (Mena Suvari), çalıştığı emekli evinde yaşlıların bakımını yaparak her türlü zorluklara fedakarlıkla ve iyi niyetle karşılık veren biridir. Bir gece eğlenceden sarhoş bir halde dönerken arabasıyla yolda farketmediği evsiz ve yakın zamanda her şeyini kaybetmiş Tom’a (Stephen Rea) çarpar. Normalde onu doğrudan hastaneye götürmesini bekleyeceğimiz Brandi’nin değişimini bu noktadan itibaren görürüz.

Arabanın ön camından vücudunun yarısı giren ve kırık cam parçaları içinde acı çeken Tom’u o şekilde garajına sokan Brandi, kariyerini ve hayatını kurtarmanın tek yolunun sosyal yaşamda önemli bir yeri olmayan bu adamın ölmesini bekleyip ondan kurtulmak olduğunu düşünür. Bunun içinde erkek arkadaşı Rashid’ten (Russell Hornsby) yardım ister.

NISI MASA 8. Avrupa Kısa Film Senaryo Yarışması

queennothing | 11 July 2009 12:05

Türkiye’nin de içinde bulunduğu, Fransa, İngiltere, İtalya, Almanya, Hollanda, İspanya, Norveç gibi toplam 19 ülke arasında düzenlenen “NISI MASA Avrupa Kısa Film Senaryo Yarışması“, bu yıl 8. kez tekrarlanacak. Sinemaya gönül veren bireyleri, ‘üretmeye’ yöneltme amacını güden yarışma, 18 – 18 yaş arası genç kesime hitap ederken, katılımcılarına yurtdışına açılma şansı da veriyor. Bu sene “Tabu” temasını işleyen yarışma, Türk katılımcıların ‘tabu’yu işleyen kısa metraj senaryolarını, 28 Temmuz 2009 tarihine kadar İstanbul, Şişli’deki ofisine bekliyor. Yarışmanın Türkiye için düzenlenen blogu da mevcut.

SPRING, SUMMER, FALL, WINTER AND SPRING

sahaf1976 | 11 July 2009 09:27

Bom yeoreum gaeul gyeoul geurigo bom
Bom yeoreum gaeul gyeoul geurigo bom

BİR ÖMÜR YÜREĞİMİZDE TAŞIDIĞIMIZ TAŞLAR
Kim Ki Duk görselliği ve mistisizminin en üst seviyelerde gezdiği bir film demek hiç te abartılı olmayacaktır. Görüntü yönetmenliğini Dong-hyeon Baek’ in üstlendiği 2003 Güney Kore yapımı bu filmde gölün üzerinde yüzen bir saldaki küçük tapınak ve değişen mevsimler neredeyse kusursuz bir beğeni ile beyaz perdeye nakış nakış işlenmiş.
Görüntü yönetmeninin ustalığının Kim Ki Duk’un dehası ve resim yeteneğiyle birleşerek böyle bir sonuç oluşturması elbette ki beklemeyen bir şey değil. Beklenmeyen şey Kim Ki Duk’un bu film de fiziksel ya da psikolojik şiddetten belirgin biçimde uzaklaşmış olması. Kişisel hayatında yakaladığı iç huzurun ve dinginliğin bu filmde damla damla yedirildiğini görmek mümkün.

Bom yeoreum gaeul gyeoul geurigo bom
Bom yeoreum gaeul gyeoul geurigo bom

Kendisinin de orta yaşlı bir keşişi canlandırdığı bu filmde bu filmde yine de finalde ulaşılan bir fasit daire ile Kim Ku Duk filmlerinin olmazsa olmazını da görmüş oluyoruz. Bilge bir rahibin yanında mevsimlerin metaforuna yaslanarak büyüyen bir çocuğun hayatına tanık olurken. Dış dünyanın rahibin öğretilerinden daha yakıcı ve öğretici olduğunu da sanki biz de çocukla beraber büyüyerek izliyoruz. Çocukluk sırasında hemen hemen hepimizde olan o saf şiddette filmin merkezine oturan güçlü öğelerden. Aslında tam karşılığına merak demek mümkün… Büyümekte olan bireyin çevresini kuşatan her şeye, hayata ve ölüme karşı duyduğu merak…

Homecoming {2009} – A girl never forgets her first love…

Anuseth | 10 July 2009 17:17

Katie L. Fetting‘ın yazdığı ve Morgan J. Freeman‘ın yönettiği Hometown 2009’un en yeni korku-gerilim türü filmlerinden. Yeni nesil Beverly Hills ve O.C dizilerine biraz gerilim serpiştirilerek oluşturulan film O.C dizisinden tanıdığımız Mischa Barton‘ın editörlere göre tam istediği türden. Jessica Stroup‘ın “Elizabeth Mitchum” karaterini canlandırdığı filmin oldukça hatırı sayılır bir gişe getirmesi bekleniyor.
Filmde Matt Long‘un canlandırdığı Mike, amerikan futbolunun herşey demek olduğu bir kasabanın takımında takımın oyun kurucusudur. Northwestern Üniversitesini burslu kazandıktan sonra Noel arasında kasabaya dönen Mike, yeni kız arkadaşı Elizabeth’i de kasabaya getirir.
Elizabeth Chicago’nun zengin ailelerinden birinin kızıdır. Kasabadaki herkes Elizabeth’i gördüğünde şok olmuştur fakat bu işe en çok şaşıran da mezuniyet gecesinin son kraliçesi seçilen Mike’ın eski kız arkadaşı Shelby olmuştur.

The Sisterhood of the Traveling Pants 2

Anuseth | 10 July 2009 15:17

The Sisterhood of the Traveling Pants 2, 2005’te çekilen The Sisterhood of the Traveling Pants‘ın devam filmi niteliğinde. America Ferrera, Amber Tamblyn, Alexis Bledel ve son dönemlerin ünlü dizilerinden Gossip Girl‘ün Serena Van Der Woodsen’ı Blake Lively‘in oynadığı filmi Sanaa Hamri yönetiyor.
Filmin senaryosu, Ann Brashares‘ın aynı adlı romanı esas alınarak Elizabeth Chandler tarafından tekrar kaleme alınarak oluşturulmuş. Warner Bros etiketiyle vizyona 2008 yılında giren film 44 milyon dolar gişe yapmış.
Filmin konusuna gelince; ilk filmde yaşamları boyunca beraber birlikte olan dört kız arkadaşın başından geçen maceralar anlatılırken, serinin bu kısmında bu arkadaşların 3 yıl sonraki maceraları konu ediliyor.
Okullarında ilk defa acıyı, özgürlüğü, aşkı ve yaşamın zorluklarını tadan bu dört kız farklı yerlerde yaşamlarını sürdürseler de birbirleriyle kopmadan tecrübelerini paylaşırlar ve bu sayede birbirlerine destek olurlar.

3 yeni korku filmi 3 yeni fragman

gorcun | 10 July 2009 13:45

Yeni Korku Filmleri
Yeni Korku Filmleri

Korku severlere müjde. Yeni filmler ardı ardına çekilirken, fragmanlarıda gelmeye başlıyor. İşte üç korku filmi üç fragman…

Jennifer's Body
Jennifer’s Body

Yeni Afiş
Yeni Afiş

1- Jennifer’s Body (2009) : Son dönemin Hollywood starı güzel aktris Megan Fox’un başrolde olduğu ”Jennifer’s Body” içine şeytani ruh girmiş bir ponpon kızı canlandırıyor. Ponpon kız cazibesiyle erkekleri kendine çekip onları onları öldürüyor. Filmin korku-komedi karışımı türü olduğu fragmandan da anlaşılıyor. 2009’un ilginç filmlerinden biri olacağa benziyor. Filmin yönetmeniyse Karyn Kusama. İşte fragman.

Al Pacino ‘Salvador Dali’ oluyor

queennothing | 10 July 2009 11:40

1940, New York doğumlu başarılı aktör Al Pacino, 1974 yapımı “The Godfather: Part II“deki ‘Don Michael Corleone‘ karakteriyle, yeteneğini kanıtlamıştı. “Serpico“, “…And Justice for All.“, “Scarface“, “Heat“, “The Devil’s Advocate” gibi başarılı yapımlarda rol alarak başarısını pekiştiren Pacino, Yeni Zelandalı yönetmen Andrew Niccol‘un yönetmenliğini üstleneceği “Dali & I: The Surreal Story” adlı yapımda ‘Salvador Dali‘yi canlandıracak. Benimsediği ‘sürrealizm‘ felsefesini resimleriyle anlatan sanatçı Dali’nin biyografik filmi, “S1m0ne” ve “Lord of War” gibi filmlerin yönetmeni olan Niccol tarafından çekileceği ve İrlandalı aktör Cillian Murphy‘nin de yer alacağı belirtildi. Film, 2011 yılında vizyona girecek.
Bu arada, İngiliz yönetmen Simon West, yine Dali’nin biyografisini inceleyen “Dali” yapımında ‘Salvador Dali‘ karakteri için Antonio Banderas‘a rol verdi. Bu film ise, 2010 yılında vizyona girecek.

Yeniden dirilmeye hazırlanın: ”Re-Animator (Diriltici)”

gorcun | 10 July 2009 09:50

Re-Animator
Re-Animator

Ünlü bilimkurgu ve korku yazarı H.P. Lovecraft’ın ”Herbart West : Re-Animator” hikayesinden uyarlanan ”Re-Animator (Diriltici)” 1985 yılında sinemalara gelmiş bir filmdir. Stuart Gordon’un yönetmenliğini yaptığı film garip bilimsel çalışmalar yapan bir tıp öğrencisinin hikayesini anlatıyor. Hikayenin başında başarılı tıp öğrencisi Dan (Bruce Abbott) ve kız arkadaşı aynı zamanda dekanın kızı olan Megan’la (Barbara Crampton) mutlu bir hayat yaşamaktadır. Bir gün ev arkadaşlığı ilanı için başvuran garip tıp öğrencisi Herbert West (Jeffrey Combs), çiftin hayatını ciddi anlamda değiştirecektir. Başlarda zararsız görünen West, çiftin ölen kedilerinin üzerinde deneyler yapmaya başlar. West’in amacı ölüleri yeniden hayata döndürmektir. Daha sonra bu deneyi ölen profesörün (David Gale) üzerinde denemeye kalktığındaysa durum geri dönülemeyecek derecede karışık bir hal alacaktır.

Re-Animator
Re-Animator

THE COAST GUARD

sahaf1976 | 09 July 2009 17:06

The Coast Guard
The Coast Guard

Sınırın Öteki Tarafından Bakabilsek Görürdük Sınırın Öteki Tarafında Olduğumuzu.
2002 yılı ve Yönetmenin diğer filmleri gibi Güney Kore yapımı olan filmde bu kez insanlar arasındaki sınır ile devletlerarasında ki sınırın trajik bir harmanı var. Yönetmenin Deniz Kuvvetlerinde geçirdiği beş yıllık süreden de oldukça beslendiği bilinen filmde son derece milliyetçi bir Güney Kore Askeri devriye gezerken sevişen bir çifti Kuzey Kore’li ajanlar zannederek çiftin erkeğini öldürür. Görev bilinci ve masum bir insanı öldürmüş olan vicdani ağırlık artık asla yakasını bırakmayacaktır.
Filmin oyuncuları; Dong-Kun Jang (Kang Sang-byeong), Jeong-hak Kim (Kim Sang-byeong), Ji-a Park (Mi-yeong) ve Hye-jin Yu (Cheol-gu)’ nun izleyiciye geçen gerçekçi atmosferin oluşabilmesi için oyunculuklarını bütün sınırlarıyla kullandıklarını da belirtmekte yarar var.
Görüntü Yönetmeni koltuğunda oturan isim, bu kez; Dong-hyeon Baek

BAD GUY / AŞK; BEŞİNCİ ELEMENT

sahaf1976 | 09 July 2009 15:01

BAD GUY
BAD GUY

Maddenin üç halini bilen ve bu üç hali bilmekten ötürü benzersiz bir tatmin yaşayan bizler aşkın kaç halini biliriz? Sevgi şüphesiz ki öğrenilebilen ve kesinlikle bireyin içinde bulunduğu çağdan çağa küçük farklılıklar gösterebilen bir edimdir. Yıllarca dinlediğimiz masallardan, şarkılardan, hikâyelerden, okuduğumuz roman ve haberlerden, izlediğimiz diziler, oyunlar ve filmlerden, tanık olduğumuz ilişkilerden ve büyüklerimizin nasihatlerinden biriktire biriktire oluşan aşkı bir gün aniden geliverene kadına ya da adama koşulsuz veririz. Başka şansımız da yoktur hani…
Peki, ne kadar doğrudur bu aşk, ne kadar uygundur insan doğasına? Yoksa toplumun genel sağlığı ve doğruları uğruna kurban mı edilmiştir? İğdişlenmiş, sakatlamış olması ihtimali yok mudur? Bilmediğimiz bir hali var mıdır aşkın, bilmeye hazır mıyızdır acaba?

BAD GUY
BAD GUY

İşte bu cesur soruları sorabilen ve cevaplarıyla karşılaşmaktan korkmayacak izleyiciler için benzersiz bir film Bad Guy.
2001 yapımı bu film de yine Kim Ki Duk imzasıyla öne çıkıyor. Farklı sınıfları temsil eden bir pezevenk (Jae-hyeon Jo) ile bir genç kızın (Won Seo) arasındaki aşk ilişkisine oldukça rahatsız edici bir yaklaşımı var yönetmenin. Aşk ancak eşitler arasında yaşanabilecekse buyurun durumu eşitliyorum diyen Kim Ki Duk. Aşkın ve maddenin bilmediğimiz sularında yüzdürüyor bizi.