bildirgec.org

Yavuz sultan Selim’in seferlerinden birinde Yavuz için güzel bir arap kız tutulmuş, otağını temizlemesi için. Yavuz her gün belli bir saatte çıkar, kız belli bir saatte gelirmiş.

Yavuz bir gün otağından geç çıkar ve arap kızla göz göze gelir. Kızın güzelliği ap açık ortadadır. Fakat Yavuz karısına aşıktır.

Kızın ona olan sevgisi her geçen gün artmaktadır. Bir gün yavuza bir not bırakmaya karar verir.

”Derdi olan neylesin?”

Yavuz öteki gün cevap verir.

”Derdi olan söylesin”

Bu cevabı alan arap kızı cesaretlenmiş ve umutlanmıştı. Sonuçta Yavuz kızabilirdi. Sonraki gün tekrar yazdı.

10 yıl süresince polis kayıtlarına göre 18, kendisi ve tanıklara göre 43 kişiyi öldürmüş bir tornavidalı katil, cumhuriyet tarihinin en çok adam öldüren kişisidir.

1967 Adana doğumlu Yavuz Yapıcıoğlu 9 kardeşi olan bir ruh hastası. Sevgisiz büyüdüğünü iddia eden Yavuz, ilk ve ortaokulu üvey annesinin yanında okudu. İlk ve ortaokulda hep sınıf birincisiydi(kendi ifadesine göre). Lise 2. sınıfa kadar başarılı bir öğrenciydi. Lise 2’de önce ailesinden sonra okulundan ayrıldı. Evlendi fakat evliliği 3 ay sürdü. Okul takımlarında ve amatör kümede futbol oynadı. Bir ara dericilik yapmaya karar verdi fakat beceremeyip işyerini kapattı. Zaman ve mekan algılamasında bazen kendisini kaybettiği ve cinayetlerini bu sırada işlediğini söyleyen Yavuz, “sanki içimde iki kişi var” tarzı ifadeler kullandı.

YAVUZ SULTAN SELİM ihanetin karşılığının ne olması gerektiğini çok güzel izah etmiş.
Şöyleki;
Osmanlı Padişahı Yavuz Sultan Selim, tebdili kıyafet yapmış, Kuşlar
Çarşısı’nı geziyormuş.

Avcılar avladıkları kuşları, tuzakçılar yakaladıkları maharetli,
eğitimli, güzelim kuşları satıyorlar.

Bir ara gözü kekliklere ilişir padişah’ın.

Bir grup kekliğin üzerindeki varakta, ‘Tane işi satış fiyatı 1
altın’ yazıyor.

Hemen yanı başlarında asılı, adeta altın kafes içinde bir keklik
daha var ki, fiyatı; 300 altın.

http://www.haberturk.com/haber.asp?id=28985&cat=200&dt=2007/07/13

http://www.internethaber.com/news_detail.php?id=93700

Mahhale gençleri arasında tartışılan en büyük konulardan birede delikanlı adam küpe takmaz, takarsada delikanlı olamaz muhhabetidir.Genelde mahhale aralarında kahve maslarında yeni kullagın eldırmıs bı arkadasımız olunca hemen yakıştırma yapılmaya başlanır morali bilebozulan olur. – Vay be delikanlıyım diye geçinene bak kulagını deldirmiş. gibi.

kenan doğulu

Bazende o çok tutup atan sözdedelikanlılarında kulağında görebiliyoruz. Eee hani delikanlı adam küpe takmazdı ne oldu delikanlı olmaktanmı sıkıldın . delikanlılık bi küpeye kalmışsa yanmışız ama şölede bidurum var erkek adamsın az ağır başlı olmak lazım aksesuarı fazla önemsememk lazım o yüzden çok ikilemden kaldım.

küpe tarihi çook eski yıllara dayanmaktadır taa firavunlara kadar .Firavunlar zamanında eger kadın küpe takmıs ıse ona yakıştırılmazmıs sadece erkekler takabılırmıs yanı anlıyacagımız kupe normalde erkek takısı kadınlara yasak olan bi takıymış.Zaman ilerledikçe küpe kölelerin diğer tüccar ve insanlardan ayıran bir özellik olarak kullanılmaya başlamış. Köle olmak zorunda kalan insanların sol kulaklarına bükülmüş demirden halkalar takmaya başlamışlardır.Daha sonraları somanlı padişahı tabiri caizse bende allahın kölesiyim diyerek sol kulağına küpe takmış. Burdaki takma amacı Allaha olan sevgisi ve onun bir kulu olduğunun göstergesidir

padişah

Son yüzyıllarda eşcinsellik artığı için bir erkek küpe takmış olan kişide hemen bi kulp bulunduruluyo. klasik bir laf olan DElİKANLI adam küpe takarmı oğlum.Küpe takan kişiye böle hitap etmemiz doğrumu yanlışmı ?Küpe takmaktaki amacımız ne?. Eskilerden bi amaç veya birşeyli anlatmak için takılırmış.ve son soru .DELİKANLI ADAM KÜPE TAKARMI.