Cadde de sağlı sollu insanlar olsa da, günün bu saati için boş sayılırdı. Güne kapalı bir hava hâkimdi. Dünkü gibi, sebep bu olmalıydı. İnsanların çoğu saçak altlarından, vitrin önlerinden gidiyordu cadde üzerinde. Benim gibi birkaç densiz tanrının lütuf’u sayılan yağmura aldırmadan caddenin ortasından yürümeyi sürdürüyordu. Diğerlerinin düşüncesi yağmura basmamak, tanrıyı kızdırmamak mıydı acaba. Aslında hızlı ya da çok yağdığı söylenemezdi. Yatık incecik Ahmakıslatan dedikleri, küçük damlalarla dökülüyordu şehrin üzerini kaplayan bulutlardan.