• Yıldızları Söndürmek… 2010 Dünya Kupası bize gösterdi ki , yıldızların tek başına takımlarını kurtarma devri sona eriyor.. Her şeyden önce ‘’ Kral öldü , yaşasın kral ! ‘’ çığlıklarını doğru bulmadığımı söylemeliyim..Bu yüzden Messilerin , Rooneylerin , Ronaldoların öldüğünü söyleyip Mesut Özdil ‘ i , Müller ‘ i kral ilan etmenin var olan yanlış konuşmalara yeni yanlışlar eklemekten öteye gitmeyeceğini düşünüyorum.. Hepsine biraz zaman verip kahraman adaylarının bütün bir takım için bir şeyler ifade edip edemeyeceklerini bekleyip görelim…
• Maradona’ ya ve Arjantin ‘ e salam olsun… Maradona ‘ nın Arjantin ‘ inin Güney Afrika ‘ da kupaya veda etmesine rağmen ülkesinde Dünya Şampiyonu gibi karşılanması , yıllardır futbolun asil ruhu adına görmeyi istediğim manzaraları hiç beklemediğim bir zamanda bana yaşattı.. Yenilenin , kaybedenin günah keçisi ilan edilmesine ve vurun abalıya misali bütün hırsların ve nefretlerin var gücümüzle onlardan çıkarılmasına öylesine alışmışım ki , futbolun kalp ve beyinle oynanan inanılmaz derecede zevkli bir oyun olduğunu unutmuşum.. Ne mutlu ki , gerçek futbol tutkunları , efsanelerine sahip çıkmayı unutmadan bir takım yada zor günde birleşebilen ve kenetlenebilen bir aile gibi kalmayı becerebiliyorlar.. Darısı bizim milli takımımızın ve sevgili halkımızın başına…
• Prenslik tacı Nadal ‘ ın… Gördük ki Wimbledon ‘ da Federer ‘ in çağı kapanıp , Nadal ‘ inki başlıyor.. Tenisinin olgunluk dönemine girdiğini gördüğümüz Nadal ‘ ın , her yönden yeni jenarasyonun parlayan Şimal Yıldızı olduğunu söylememiz yanlış olmayacak…O ‘ nun ulaşılmak istenen ışıltılı başarılara imza atıp bir efsane olarak tarihe geçeceğine , asil ve güçlü bir model olarak tüm genç takipçileri tarafından örnek alınacağına hiç şüphem yok…
• Eyvahlar olsun vuvuzelalar stadlarda…. Bu arada Dünya Kupası ‘ ndan ülkemize özellikle benim için sinir bozucu ve tüylerimi diken diken eden haberler de gelmiyor değil… Has bir Galatasaraylı olarak camiamdan gelen harbi fısıltılara göre , gelecek sezon bizleri kabuslar gördürtecek bir futbol sezonu bekliyor… Taraftarlara verilmek üzere klübümüzden Güney Afrika ‘ ya tam 35 bin adet vuvuzela siparişi verilmiş … Evet yanlış duymadınız , tam tamına 35 bin vuvuzela !!!!! Gitti gidiyor gibi sitelerde tek tek vuvuzela satışlarına rastlıyor ama bunu sadece mereklı havai hevesleridir diye geçiştiriyordum… Gel gör ki stadyumlarda kahredici saatlere hazırlanmamız gerekecek… Diğer klüplerden gelen bir tiyo yok.. Ama bu haberlerin ayyuka çıkmasıyla birlikte diğer büyük klüplerin yöneticilerinin de harekete geçeceğine ve tüm seyircileri kahredecek kararlar altına imza atmalarına çok az bir zaman kalmış gibi duruyor..Gazamız mübarek olsun arkadaşlarım…
wimbledon hakkında tüm yazılar
Grand Slam Logoları neden bu kadar kötü
useair | 10 September 2009 17:09
Dün, Roger Federerve Robredo ‘nun maçını izledim.Arka planda US Open ‘ın logosu gözüme çarptı,çok kötüydü.Maç sonrasında bugüne kadar olan tüm Grand Slam turnuvalarının logolarını incelemeye karar verdim ve onlarından bundan hiçbir farkı yoktu.
99design ‘ a çok teşekkürler,US Open logosunu 49$’a yapmışlar 🙂
Çok karışık ve anlamsız, sizce de kötü bir araba logosu gibi gözükmüyor mu 🙂
Geleneksel Wimbledon logosu ama bana görede en iyisi 🙂
Sanki Melbourne ‘de beach party var gibi 🙂
alıntı
Venus kardeşini yenerek şampiyon oldu
ziuw | 06 July 2008 14:38
http://www.cnnturk.com/SPOR/DIGER/haber_detay.asp?PID=176&haberID=477773
‘Tenisciler fahisedir’
bekunis | 30 June 2008 10:10
http://www.gazetesok.com/haber.jsp?cid=41797&haberadi=_Tenisciler_fahisedir_.html
Wimbledon’a geleceksen düzgün giyineceksin
spinodal | 27 June 2006 16:54
Tenisle hiç alakası olmayan insanların bile çok iyi bildiği, tenis dünyasının en ihtişamlı turnuvası olan Wimbledon Tenis Turnuvası dünya sıralamasındaki öneminin yanında başka bir özelliğiyle de tanınıyor: katı kuralları. Buna örnek, tenisçilerin tümüyle beyaz giyinmesi kuralı. Şimdiye kadar bu kuralı delmeye çalışan nice ünlü diskalifiye olma tehlikesi ile karşılaşmış.
Şimdi gelelim asıl konuya… Bu sene bu kurallara ilginç bir tanesi daha eklendi ki magazincilere, güzel genç bayan tenisçi görme heveslilerine ve belki de bu güzel genç bayan tenisçilere kötü bir haber oldu bu yeni kural. Artık dekolte, açık saçık kıyafetlerle korta çıkmak yok dedi Wimbledon komitesi. İngilizcesi şöyle: “Any competitor who appears on court dressed in a manner which is deemed unsuitable by the committee will be liable to be defaulted.” Yani diyorlar ki: “Komite tarafından uygunsuz olarak sayılan bir kıyafetle sahaya çıkan tenisçiler (yarışmacılar) diskalifiye edilebilirler.” haberlerden bazıları Burda ve burda .