bildirgec.org

vagina hakkında tüm yazılar

SEMRA TEHLİKESİ…

koza 68 | 02 February 2007 22:17

Ankara yolculuğum keyifli geçiyordu, ta ki diz üstümü açıp o kelimeyi fark edinceye dek…Sonra her şey kabusa döndü birden…Ankara’ya inmeden kararımı vermeliydim…strong>
Verdim de zaten; Semra hanıma “ biat” ediyorum ben!…Ona bulaşmıyorum artık…

O ne derse,ne yazarsa doğrudur…
Dürüst olmam gerekiyor; Aldanmışım !…Ona ait fikirlerin çürük sandığım noktaları meğer parlayan bir güneşmiş…Karanlık saatler bir gün benim de kapımı çalmadan yanlışımdan dönüyorum, yani erdemli davranıyorum…Bundan böyle; Selma üstadıma zinhar bulaşmam,her yazdığının altına gözü kapalı imzamı atarım… Irkçıymış,kafatasçıymış,beyaz Türk’müş bana ne!…Karakafa !Beyaz kafa!Koca kafa!Taş kafa!
O ne öngörmüşse odur…Bize “ hoş geldin Tanzimat kafası” demek düşer…
Motorun üstünde verdiği poza baktıkça ona ne kadar haksızlık ettiğimizi daha iyi anlıyorum…Hanımefendinin altında motor değil de “uzay mekiği” var sanki…
İstanbul’a döner dönmez ilk işim kendime motor bakmak olacak…“mecnun” motorcular gibi üstada, pardon! motoruma kavuşmanın heyecanı her yanımı sardı bile…Üstadımı 301 den yargılamayanları . buradan kınıyorum!…Keşke 141-142 ye denk gelseydi de yargılansaydı…301 kesmez üstadı!…

Ajanslar “model”isterlerse,ilk onun fotoğrafını yollayacağım …Çatlasın çıtırlar!…
Haa ! unutmadan; Bundan böyle tek kelime “Osmanlıca” sözcük kullanırsam namerdim…
Üstadımın hayli tehlike arz eden bir becerisi var!İşte yolculuğum sırasın da bunu keşfettim…Selma’nın elinde fitili usul usul yanan bir bomba var; Üstat,isimlerden birkaç harfi atıp ekleyerek “müstehcen”kelimeler üretebiliyor…
Bir yazısın da ,yazarlardan birinin “ressam” olan mesleğine gönderme yaparak”ressamcık”olarak yazmış…Ne var bunda demeyin,ardından da “baştan dört harf fazla, sana çok bile” diyerek dalgasını geçmiş…
İşte beni Semra’ya “biat” ettiren, onun bu “şeytani zekası” ve “derin” tartışma etiği oldu…
Saatlerdir kendi nick’ime bakıyorum çok şükür buradan ekmek yok ona…Ama ismim sakat! Maazallah öğrenir de baştaki üç harfi atımı,İngilizce bir kelime çıkıyor ortaya…” gay “… Türkçe karşılığı ; Homoseksüel,eşcinsel,nonoş !…
Mesleğimi bilse,insan içine çıkamayız…Üzerinde çalıştım!…Baştan dört harfi çıkart,al sana “vagina”nın Türkçe karşılığı,üstat buna bir de “cık”ekini yapıştırdı mı ,sağlam madarayız!…
Vay anasını!…Demek ki eski tüfekler son danslarını böyle yapıyorlar artık…Bel altı!…

VAGİNAM PATLADI !…

koza 68 | 19 January 2007 10:41

Tempo dergisinden,Erdal İpekeşen’in haberi; Gaz kaçıran çakmak kadının vaginasına temas ederse MS hastalığına sebep olurmu?…Aynı haber Hürriyet’in 18 ocak tarihli sayısında da yer almış…
Efendim olay dava konusu olmuş ve de muhtemelen seyri şöyle olacaktır…

Hakim;Gözlüğünün üstünden bakarak sanığa seslenir…
” Hadi anlat bakalım neden yaptın?”
“Ben bir şey yapmadım efendim!…”
“Oğlum o şeyi sen sokmadın mı oraya?”
“Neyi hakim bey?” Hakimin rengi sararır,alt dudağını ısırarak
biraz da alçak bir ses tonuyla;” Ulan delirtme beni,kadının vaginasına, çakmağı sokan sen değilmisin?”
“zinhar ! hakimim,ben geldiğimde “o” ordaydı zaten”
“Ne ordaydı,çakmak mı?”
“Evet hakimim”
“Hep orda mı durur?” Hakim sorduğu sorunun anlamsızlığını farketmiş olacak ki,sorusunu değiştirir…
“Kadın şikayetçi evladım,onu oraya sen sokmuşun!”
O sırada kadının avukatı söz ister;” sayın hakim bey,çakmağı sokmakla kalmayıp,gaz kaçıranını sokmuş…Müvekkilim bu durumdan rahatsız ve rencide olmuştur…Efendim bu gaz kaçağı yüzünden müvekkilim MS hastası oldu…”
Hakim avukata dik dik bakarak; “Gaz kaçıranı da ne demek yav! Adam nerden bilsin gaz kaçırdığını…Dupont’u,cartier’i bu yoklukta kim bulmuş ki !”…
Avukat,hakime şaşkın şaşkın bakarak” Ama efendim mesele “marka” meselesi değil ” dediyse de hakim oralı bile olmadan,yeniden sanığa döndü;
“Sen , niye normal yolları denemiyon ha!” diye çıkıştı…
Sanık, kurtuluşun sosyal bir yaraya parmak basmaktan geçeceğini düşünmüş olacak ki, hakimin gözlerinin içine bakarak; ” Sayın hakimim, bu ülkenin bir yurttaşıyım; Malum geçim sıkıntısı, hepimizin belini büküyor “protein” alamıyoruz…onun için de “şey” yapamıyoruz, anlarsınız ya!”
Sanığın bu söylemi hakime ” sosyalist” bir bakış açısının mesajı gibi gelmişti…Sanığa sert sert bakarak ;
“Bana bak olayı saptırma, açlığı maçlığı bırak, sen niye normal yolları denemiyon ,onu söyle…” dedikten sonra, söz almak için elini indirip kaldıran avukata dönerek;
” Duydunuz işte, adam yetersiz beslenme falan diyor”
“Hayır efendim ! Bu adam,müvekkilimi resmen kandırmış”
” Nasıl kandırmış yav, koskoca kadını…” Avukat ,davanın seyrinin, aleyhine gelişmeye başladığını hissedip, can havliyle hakime; “ Efendim ! Bu adam müvekkilimin “şeyine”, cinsel yaşantımıza yeni bir boyut kazandıralım diyerek “çakmağı” sokmuş!…
Hakim sanığa dönerek tekrar sorar;” Amacın bumuydu evladım?…Hakim bu soruyu öylesine babacan bir tavırla sordu ki, onun bu bağışlıyıcı tavrından cesaret alan sanık;
” Evet efendim, çakmağı sokmadan kendisine danıştım, markasını biçimini her şeyini gösterdim kendisine”
Hakim; ” Yani, aldım kabul ettim dedi mi?”
sanık; ” Demez mi hakimim !… ”
Son sözleden sonra; Hakim , davanın reddine karar verdi…Davacı da bu kararın iptali cihetine gitmedi…”
Memlekette ” çakmak” satışları patladı…