bildirgec.org

uncategorized hakkında tüm yazılar

Ekle-Çıkar…

| 14 January 2009 16:23

Her gün ekle,
Bir kelimeyi,
Bir cümleyi
Ya da latife^yi…
Kafiyeli mi?
Hayır, serbest…
Her gün çıkar,
Dünden geçenleri…
Bak şiir’e,
Yeni başlıyor, hayat
Her gün^^^…

ıssız topraklar…Rubü’l–Hali

nazokiraze | 14 January 2009 15:59

Dünyanın en büyük kumluklarından biri olan Rubü’l–Hali Arabistan Yarımadasının beşte biri büyüklügündedir.Sınırlarında pek çok bedevi yaşıyor.580.000 kilometrekare büyüklügünde olan Rubü’l–Hali nin diğer adı Issız Topraklar dır.Burası dünyanın en büyük kum denizi, bir kısmı Yemen ve Umman’da da bulunan Issız Topraklar Fransa’dan bile büyük bir alana yayılmaktadır. Kumlugun araştırılmasına en büyük sebeb yıllar önce bir araştırmacı tarafından öne sürülen efsanevi Ubar kentinin burada kaybolmasıdır.

Bertram Thomas tarafından başlatılan Ubar Kenti araştırmaları uzun yıllar ilerleyemedi. Günümüzde Nasa yardımıyla kumların altından bir şehir kalıntısı çıkartıldı ve buranın Ubar kenti olduguna dair izler bulundu. Hala araştırmalar sürüyor.Ubar kenti Kuran’da da geçen Ad kavminin yaşadığı ve inançsız oldukları için helak olduğuna inanılan zamanının yüksek medeniyetli bir kentidir. Bertram Thomas 1932 yılında yazdığı Arabia Felix isimli kitap bu konu hakkında geniş bilgi içerir. Helak olduguna inanılan Ubar şehri baharat ticaretinin kalbiydi. Thomas’ın yazdığı kitabı okuyarak efsane olarak bilinen Ubar kentine inanmaya başlayan araştırmacılar sonunda 12 metre kum altında kenti buldular Thomas çalışmalarını tamamlayamadan ölmüştü.Kumların Atlantisi Ubar olarak bilinen kent kalıntılarında Kuran’da yazılan uzun sütunlara sahipti.

Mutlu ol.Gittim ben.

chai tea latte | 14 January 2009 15:17

Meğer acıymış inanı olgunlaştıran,güçlü kılan.Yeni başlangıçlara merhaba.

Sen şimdi ufak ama emin adımlarla gidiyorsun kalbimden.Son demlerini yaşıyor içimdeki sen.Çözüyorum iplerini,artık ümitlerim var kendime dair,benimle ilgili,bana özel.

Yine de mutluluklar diliyorum sana.Yaşattığın acılara inat.Bilirsin vicdanım rahat olmalı.

Biliyorum unutmayacağız sarılmalarımızı,ansızın uyanıp çapkın bakışlarımızı.İçtenlikle,samimi olan aşkımızı.Yine doyamadan kopacak fırtınalar.Olsun sen,ben olmasakta çarpacak kalplerimiz.Bir gün ansızın duyacaksın acısını,göreceksin bendeki seni,bir zamanlar ne sevildim diyeceksin.Geçmiş olsunlar karşılayacak yüreğini.Ben gittim, gittiğimle kalmadım,sen de bittin.

yaşar alptekin, reha yeprem ve diğerleri

kahramancayirli | 14 January 2009 14:31

yaşar alptekin
yaşar alptekin

dün internette gezinirken yaşar alptekin’in hac fotoğraflarına rastladım. yaşar alptekin, sizin de muhtemelen tanıdığınız 80 ve 90ların gözde manken ve oyuncusu. 2000li yıllarda ise kadın programlarında dini ritüellerini nasıl yerine getirdiğini anlatır oldu.

reha yeprem
reha yeprem

ki nedense yılan yollu beynim bana derhal reha yeprem’i hatırlattı. zehirli bal adında bir kitap da yazmıştı hatta, işte genç bir erkek mankeni hangi tehlikeli tuzakların beklediğine dair. en son samanyolu televizyonunda eşiyle birlikte bir programı sunarken rastladık kendisine. bu yakışıklı adamların orta yaşlarından itibaren din’e bu kadar yaklaşmalarının sebebi (belki geçmişte de yakınlardı ama bu denli açığa çıkarmıyorlardı) ne olabilir ki. şöhretin bir gün kaybolacağı endişesi, insanın düşmekten tırsacağı büyük manevi boşluk korkusuyla birleşirse bu tür gelişmeler olabilir. zaten bu tür u-dönüşleri yapan birçok insan vardır etrafınızda, o iki manken göz önünde oldukları için dikkatimizi celbetmiş bulundu.

Büyük Savaşın, Büyük Casusu Olur..

SuBirikintisi | 14 January 2009 13:43

2. Dünya Savaşı birçok yönden dünya tarihinde önemli bir yere sahiptir. Kutuplaşmaların, çıkar savaşlarının ayyuka çıktığı bir dönemde gerçekleşen bu savaş doğal olarak birçok vahşeti, birçok ölümü beraberinde getirmiştir. Askeri, politik, diplomatik yönden birçok olaya şahit olan bu savaşta casusluk faaliyetleri de önemli bir yere sahiptir.

Casusluk faaliyetlerinde özellikle Türkiye çok önemli bir konumdaydı. Her iki taraf da Türkiye’yi yanlarında savaşa sokmak istiyordu. Çünkü Türkiye Almanlar için Mısır’a, Hindistan’a giden yol ve Ruslara karşı yeni bir cepheydi. Diğer taraftan müttefikler için önemli bir askeri üs, Balkanlar’dan Almanlara darbe vurmak için tek yoldu. Bu sebeple her iki taraf da Türkiye’yi yanlarına çekmek için her türlü yolu deniyordu. Bunların içine casusluk faaliyetleri de dâhildi.

Mana

| 14 January 2009 13:31

Tanrı sülalesinin en küçük kızının çiçekçi torunu buradaydı demin.
Seninle ilgiliydi elbet tüm suallerim.
Seni en son ben görmediysem fillerin yaprakları görmüştür kesin.
Sordukça bataklık kenarında bulut, fidan verdi.
Sonunda ben bilmem, dedem bilir dedi.

dedeye koştum, semaya dar kapılar taşınmasın artık.
dede ki bunak! seni kimlerle karıştırdı bilemezsin.
Bir cevizin köpek dişlerinin arasında kalanları öğrendim geldim.
Sana bir şey soracaktım, vazgeçtim, söyler misin?

Yarı sindirildim, yarım sindiriliyor salyasıyla cevizin
bir parçam, akasyanın iğnelerinde kanı çekilmiş gül
bir parçam, bulut torunun boğazında mor bir hilal
sanma ki mezarımdayım
sanma ki çok çırpındım
sanki cennem gözlerinde bırakıldım.