bildirgec.org

uncategorized hakkında tüm yazılar

elif şafak’ın yeni romanı

kahramancayirli | 04 February 2009 12:07

berlin in berlin ve çiçek abbas filmlerini sevdiğim yönetmen: sinan çetin
berlin in berlin ve çiçek abbas filmlerini sevdiğim yönetmen: sinan çetin

bu yazı, elif şafak hakkındadır, uyaralım. elif şafak’ın yeni kitabı şubat ortası gibi kitapçılarda yerini alacak. üstelik kitaptan yola çıkarak sinan çetin bir film çekecek. şafak daha önceki romanları için de filme çekme konusunda muhtelif yönetmenlerden teklifler almasına rağmen hiçbirini kabul etmemişti. açıkçası, sinan çetin’in teklifini kabul ettiğini öğrendiğimde bozulmuştum. çetin’in çiçek abbas ve berlin in berlin filmlerini çok beğenirim, ama diğerlerini pek sevmem. bakalım nasıl bir iş çıkacak ortaya?
13. yüzyılda konya’da geçecek şafak’ın yeni romanı, üstelik hikayenin diğer iki ucu boston ve amsterdam’da; şafak’ın çoğu romanında olduğu gibi yine uluslar arası bir örgü okuyacağız anlaşılan. boston’da yaşayan, evliliğinden kırılmış sıkılmış bir kadın, bir kitap sayesinde mevlana’yı keşfeder,… devamını iki hafta sonra yeni romanından okuyacağız artık. tüm kitapları metis yayınlarından çıktıktan sonra hatırlarsınız siyah süt, doğan kitap’tan çıkmıştı. yeni kitabı da umarım metis yayınları’ndan basılır.
istanbul life’ın kasım 2008 sayısında bakın ne demiş şafak: “ben genellikle mutfakta yazmayı severim. keza fırınlarda ya da pastanelerde. oradaki ekmek, kek, tarçın kokusu bana o kadar iyi geliyor ki.”…

HESAP HAFTASI

YALINSAK | 04 February 2009 11:25

“Türkiye’nin dış borçları her geçen gün biraz daha artıyor.”
-Doğru.

“Türkiye’de doğan her çocuğun hesap hanesine “Borçlu” kaydı düşmeli.”
-Yanlış.

Türkiye’de bazı çocuklar hem borçlu doğarlar, hem de bazı çocukların borçları onların hanesine işlenir.

Nedense bazı keratalar hep alacaklı doğarlar. Daha dünyaya teşrif(!) etmeden takılar, hediyeler, banka hesapları yığılır da yığılır. Fotoğrafı bile parayla satılan bebeklere borçlu doğdu demek bence yanlıştır.

Maazallah IMF kızabilir.

Demans hastalığı

nazokiraze | 04 February 2009 10:58

Konu konuyu açar ( laf lafı mıydı o?) derler ,çok doğru, nicedir merak ettiğim bir oyuncu olan Münir Özkul’a bakıyım dedim. Öyle ya fii tarihindeki filmlerde bile yaşlı adam rolünde bu oyuncu, şimdi kaç yaşında?nerede? ne yapar? derken kendisinin demans hastası oldugunu, ailesiyle mütevazi bir hayat sürdügünü öğrendim. Buradan kendisini anıyor ve şifa diliyorum.

Demans hastalığı yaşamda gereken konularda görülen yetersizlik olarak belirtiliyor.Genellikle elli yaş sonrası görülen bu hastalık, unutkanlığa, konuşamamaya, beceri eksikligine , davranış değişimine yol açıyor. Genetik te olabilen demans hastalıgı, alzheimerle çoğu zaman karıştırılmaktadır.

Ahir Zamanlarım

ceyhunak | 04 February 2009 09:57

Başlamadım senden sonra hiçbir şeye,
Baş koyduğum her şey yarım kaldı.
Her hikayeden bir yol çaldım,
Oynamasam bile dublaj yaptım.
Biraz senden,biraz benden derken,
Hayatımızdan uzaklaştım.
Sakinleştim, dinlendim,
Biraz da yaslandım.
Yaslandığım ağaçlardan güç aldım.
Sonra köklendim,
Köklerimle sana bağlandım.
Sen yedi kat aşağıdayken,
Ben üst katlarda sensiz kaldım.
Haykırdım; sessiz harflerle,
Duyan olmadı.
Parçalanırken mabedim,
Kutsal olan hiçbir şey kalmadı.
İçimde ki tabular yıkılırken,
Yıkandım o saf gözyaşlarınla…
Arındım,
Ardından kalan küllere bulandım,
Şimdi;
Bir Cenin kadar günahsızım.