bildirgec.org

uncategorized hakkında tüm yazılar

Kötü alışkanlık!

admin | 24 February 2009 11:40

Kitap okumanın zararları isimli yazıyı okudum. ama kitapların zararlı olduğunu söyleyenleri tarihsel açıdan incelersek; biraz faydası olur kanaatindeyim.

Bildiğiniz gibi İskenderiye Kütüphanesi (eğer yakılmasa idi) şimdi bildiklerimizin çok daha fazlasını biliyor olacaktık. Bilenler bileceklerdir; Sokrates’in neden “Baldıran” zehiri içirilmek sureti ile ölüm cezasına çarptırıldığını. O, gençlere bilgi peşinde koşmaları gerektiğinden bahsetmişti.

Sokrates
Sokrates

Ya da başka bir açıdan bakalım; bildiğimiz en son kitap kıyımını kim yapmıştır diye sorsam, cevabın Hitler olduğunu “kitap okumayan” arkadaşlar bilecekler mi?

ekim mikrobu

admin | 24 February 2009 10:53

Rus abidesi yıkılıyor, ekim mikrobu bardaktan boşalıyor, asfalt kanıyor, martılar insan düzüyordu feribot seferlerinde. Pipisiz oğlanlar dalgalar üstünde gelecek ararken kendine, Bebek’ te bir konsomatris etini yiyor, pavyon piçleri maceradan mecmuaya atlıyordu. Tırnakları sökülmüş kötümser rahipler küskün midelere karışıyor; mayolu imamlar günahsız köylüleri din tarlasında düzerken, ben arsız adamlara gramofon çalıyordum.

Damla…

admin | 24 February 2009 10:21

ölümün tene değişi misal,
usulca süzülen gözlerinden
nezdimizde incidir.
filhakika tennure savrulur,
hecreyleyen derviş döner.
ürkek nazarına düşer korku, keder
arayışlarının altını bol yaldızlı adamı,
ötelerde apansız, aydınsız söner
ölen bir yıldıza öykünmüştür ihtimal.
ötelerde
silik bir yıldız
ne kelime! safi karanlık hatta
kuytusunda evrenin
ölümsü dokunuşlar fırlatır kaderin kardeşi cana.
ve çatırtılar işitilir
üstüne yürek-adım basılmış
tuz buz hayallerden saçılan etrafa

siktir et!

admin | 24 February 2009 09:50

gece içime kadar sokulur. konuşacak konular ararız. sen uzanmış gergin sırtının üstüne, gerginliğini atma derdindesin. en sağlam şahit bu duvarlar işte. canım her sıkıldığında kafa attığım bu duvarlar.

“tamam işte şimdi her şey mantıklı!”

sen gözlerini kısıp bakarsın yüzüme…
“bana acilen bir yalan söyle. gerçekliğine dayanacak gücüm kalmadı.”

sana aslında bunların boktan birer yalan olduğunu açıklayamam. sana doğru diye öğretilenlerin aslında koca bir yalanın sikindirik bir parçası olduğunu açıklayamam. ama benim yalanlarımın can acıtması, yalan olduğunu bile bile inanmaktan kaynaklanıyor.

Tik Tak-1

admin | 23 February 2009 18:31

Evden çıktım pet shop denilen o sıkıcı yerlere gitmek için. Aslında benim içim kaldırmaz pek oraları, her yerde bir kafes, tüyler , garip bir koku…Kafesler ürkütür beni… Bir an bizim mahallede arka sokakların birinde de pet shop olduğu aklıma geldi. Geri döndüm. Aramaya başladım sokağı. Kendi mahallemde yolumu bulamamaktan korktum. Acaba tek korktuğum kendi mahallemde yolumu bulamamak mı? Sanmıyorum hep yol bulmak, bir yerlere gitmek sorun oldu benim için. Hep bir kere gittiği yeri hemencecik bulabilen, her yeri tarif edebilen insanlara imrendim. Bu bir yetenek olsa gerek. Ben eksikliğini hissediyorum ama bu yeteneğe sahip olan insanlar onlara nasıl imrendiğimin farkında değiller, çaktırmıyorum. Gözlerimi kocaman açıp hayran hayran bakmıyorum.