bildirgec.org

uncategorized hakkında tüm yazılar

İncecik, güzel, renkli, ayakları yere basan Türk filmleri

kahramancayirli | 12 June 2009 15:34

1.Gelin-Düğün-Diyet: 70ler için altın, pırlanta değerinde, tabii şimdi de. Göç üçlemesi, malum. 70ler Türkiyesinin en önemli sosyolojik olayı: Göç. Akad da ne yapmış. Konuyu birbirinden güzel üç filmle taçlandırmış. Hülya Koçyiğit oyunculuk ortalamasının biraz üzerinde seyreder. Başarılı artist bence en iyi performanslarını 80lerde çektiği kadın filmlerinde gösterdi.
2.Üçüncü Sayfa: Demirkubuz nerede biz orada. O nerede sinema orada. Senaryoyu mu övelim Başak Köklükaya’yı mı. Bu filmde Demirkubuz sahneleri birbiri üzerine geçirdi, sesleri başka sahnelere giydirdi. Ben bu tekniğe bayıldım. İnsan zafiyetleri, gerçek üç boyutlu, buralardan insanlar, insan ruhunun çok derinliklerinde seyreden bir film.
3.Dünden Sonra Yarından Önce: Burada kadın yönetmenler kadın filmleri çekerler yine erkek bakış açısıyla olur, gene erkek filmi olur..Yeşim Ustaoğlu’nu, Bilge Olgaç’ı, Handan İpekçi’yi parantezin dışında tutuyorum. Erkekler güçlü, erkekler haklı, erkekler basıp gider vb..Ama bu filmden gitmeyin tabii. İzlenmeli.
4.Herşeye Rağmen: Meral Çetinkaya iyidir, Talat Bulut iyidir, Orhan Oğuz iyidir. Bu film iyidir velhasıl. Aklınızın bir yerlerinde kalsın ismi. Belki bir gün karşılaşırsanız bir trt kanalında vs, kanalı değiştirmezsiniz.

ask

there is no hope | 12 June 2009 13:14

ask ve yalnizlik…bu iki kelime ne kadar aksi birbirinin ama ne kadar ayni aslinda
askin yasamina girmesiyle kacar uykularin boyle baslar kendine donmeler, yeniden tanimaya
baslamalarin …bi sessizlik halidir ruhunu yaksada alevler . kavruldukca daha cok donersin kendine
belki simdiye kadar olamadigin olursun hatta daha fazla..her gece dunyanin sonunu getirirsin herseyini kaybedersin uykusuzlugunda ..
sabahlari tekrar bulursun bakarsin icindeki yalnizliga asiksindir, yaninda yoktur, yanindakini zaten gormuyorsundur..hersey icinde yarattigindadir, aradiklarin yargiladiklarin, kendini buyuttugun icindeki asktir
ulasamadagin senin olmayan sende olmayan sensiz bir asktir o
her gozun daldiginda dusundugundur umutsuzlugundur yarina yalvarisindir
aglarken bakarsin kendine, seyrettikce anlarsin ask yalnizliktir senin icin. sen yalnizliga asiksindir yanindakine degil kendine asiksindir aynalara baktikca anlarsin aglarken akan gozyaslarindir asik oldugunu
asik oldugun icinde yanan sensindir dunyanin servetini koysalar onune sen gene kavrulacaksindir o askla
daha cok dusunmeye baslarsin kor sabahlari beklersin dunyanin sonunu hazirlar
gibi planlarsin kendini. sen asiksindir sen asksindir
butun duvarlar cekilir onunden, kapilarin acilir, gozundeki perde iner butun dunyaya karsi durabilirsin buldugunla
tek bi sey kalir geriye sen ve askin yalnizsindir artik …..

YANLIZLIĞA TERKEDİLEN KAHRAMANLAR

polat1991 | 12 June 2009 12:35

içki masasında oturmuş iki gariban
mezeleri beyaz peynir yağsız yaban
selam verdim göz yaşları aktı yanaklarından
askerin sağ kolu kesilmiş omuz başlarından

polisin ayağı kesilmiş diz boyundan
başladılar anlatmaya başlarından geçenleri
yirmi yaşında giyinmiş askerlik elbiseleri
biri polistir durmadan kovalar yezitleri

ikiside vatan millet uğruna kabarır göğüsleri
nice genç ayağına koluna giydirmiş kafanlari

Bu yaz

bige | 12 June 2009 11:52

Yazın üşüyeceğim hiç aklıma gelmezdi.Hep senin yüzünden.Kendimi çaresiz,aşka düşmüş yalnız bir kuş gibi hissettim sayende.Hani kumlarda uzanıp terleyecektim ben.

Öyle terleyecektim ki,hadi artık denizle buluşsun bedenim,serinlesin biraz diyip,terleme-serinleme döngüsünü günlerce haftalarca yaşayıp, yaz budur, oh cennetteyim ne güzel diyecektim.

Ama sen üşüttün beni,vücudumun güneş almasını engelledin,kurşun geçirmez yelek misali tüm doğa güzelliklerinin bedenime işlemesine engel oldun neredeyse.

İRAN’A

polat1991 | 12 June 2009 11:20

yaban çakalları dolaştı vatanımda
tuzakları kurdu türk ocağımda
terörü destekledi yanı başımda
iran dehşet saçıyor islam ortasında

vatanıma saldırı lafı düzenlediler
kardeşi kardeşe düşürdüler
türk ordusunu pusuya ittiler
irasn vahşetini gururla sergilediler

gözlerim kuran sayfalarına takıldı
dinin kutsallığına nur yağdırıldı
insan kanını akıtana lanet yapıldı
beşikteki çocuğa iran kurşun attı

iran rejimini terörle ayakta tutmayın
kanlı emellerinizi türk halkına uzatmayın
kardeşi kardeşe sakın vurdurmayın,
türkiyemin toprağına sakın kan koymayın.

ÜÇ KEMAL

nacak | 12 June 2009 10:23

Yaşar Kemal ile tanışmam ortaokul yıllarında oldu.Yazarın Varlık roman ödülünü aldığı İnce Memed isimli romanını çok severek okumuştum.İnce Memed’in şu an kaç cilt olduğunu bilmiyorum ama o zaman 2 cilt halindeydi. 2 kalın cilt. 3. ve 4. ciltleri de var sanırım. İkisini de bir solukta okudum heyecanla. İnce Memed romanına felsefi bir bakış açısıyla yaklaşmak isterdim lakin sizi bunaltmaya hakkım olmadığını düşünmekteyim. Lisede edebiyat hocam 3 Kemal’i dilinden düşürmezdi. Yaşar Kemal, Orhan Kemal, Kemal Tahir. Ben de onların adını hiç unutmadım. Mıh gibi kazımış beynime demek . Kemal dedin mi başlarım saymaya. Yaşar Kemal, Orhan Kemal, Kemal Tahir.İnternette dolaşırken bir gün bizim edebiyat hocasının adına rastladım. Yanında da öykücü yazıyordu. Yaşar Kemal’ e dair övgülerini bir bir sıralamış gene yazısında da. Kendisi de Yaşar Kemal’e çok benzerdi zaten. Akrabası mı acaba diye düşünmüşlüğüm çoktur. Tevekkeli değil körle yatan şaşı kalkar demişler. Bizim hocada Yaşar Kemal’ le yatıp Yaşar Kemal’le kalktığından olsa gerek ona benzedi belki. Konuyu daha fazla sulandırmadan başlayayım ben en iyisi.

Asıl adı Kemal Sadık Göğceli olan yazar Osmaniye’nin Hemite köyünde doğar.(1922.Bazı yerlerde 1923’e kadar çıktığı oluyor bu tarihin) Benim onu ortaokul sıralarında okumaya başlamam gibi o da yazmaya ortaokul sıralarında başlar. Ortaokul son sınıfta okulu bırakması gerekir. İlkokuldan sonra eğitim hayatını sürdürdüğüne dair bir kaynak bulamadım. Bu üzücü oldu. Kaynak bulamamak değil tabi üzücü olan. Gerçi ilk eşi Tilda’nın ölümünden sonra Harvardlı Ayşe Semiha Baban’la evlenmesi takdire şayan. Kimilerinin deyimiyle de Yaşar Kemal doğal Çukurova mezunu. Kanaatimce üniversite eğitimi olmazsa olmazlardan olsa dahi ilkokul mezunu olup da kendini gerçekten yetiştiren insanları da tebrik etmek gerekiyor. Üstelik yazar küçük yaşta gözünün birini kaybediyor. Ama gözünü yıldırmıyor hiçbir şey. Belli ki yaşadıkları onu hayata daha da bağlamış. İlk eşi Tilda’ nın ölümünden sonra kendisini yazarlığa verdiğini söyler zaten Kemal. Babasını ise 5 yaşında kaybetmiş. Camide namaz kılarken babasının öldürüldüğüne bizzat şahit olmuş. Gerçekten acı bir olay. Amelelikten öğretmenliğe uzanan bir meslek hayatı var yazarın. Amele lafını çok üzülerek, mecburen ve de Wiki’ den aşırarak kullandığımı burada açıklama lüzumu hissediyorum.

Bir Üniversite Öğrencisinin Mezun Olmadan Önce Yapması Gereken 101 Şey

halislus | 12 June 2009 09:38

Bir çoğumuz üniversite yıllarımızı müthiş anılarla hatırlarız. O dönemdeki arkadaşlarımızı, sevdiklerimizi, yaşadıklarımızı hiç unutamayız. O günleri anmak adına işte size hazırladığımız yaşanmışlıklar.

1. Bir kız/erkek arkadaş bulmak
2. Okulu en az bir yıl uzatmak
3. Öğrenim kredisinin çıktığını ailesine söylememek
4. Üniversiteye gitmeden önce batak, ihale, okey gibi oyunları öğrenmek
5. Araba kiralayıp başka şehre gezmeye gitmek.
6. Dolmuşta kaynak yapmak.
7. Profesyonel bir yalancı olmak.
8. İş hayatı için kendini geliştirmek.
9. Hiç yoksa sanal sohbet edecek kadar ingilizce bilmek.
10. Zamanı varken yurtdışına gitmek.
11. Vize final zamanı bilumum dini ritüelleri yerine getirmek.
12. Üniversitenin ilk günü hoca geldiğinde ayağa kalkmamak.
13. İlk sene illaki yatay geçiş hayali kurmak.
14. Yemek yapmak ve bulaşık yıkamak gibi temel becerileri edinmek.
15. Kız arkadaş edinmek için her sosyal etkinliğe atlamak.
16. Kız arkadaş edinmek için partiye gidip sap sapa eğlenmeyi öğrenmek.
17. Makarna, menemen ve patetesi temel besin kaynağı olarak kabullenmek.
18. Sınavdan bir gün önce not bulmak.
19. Mutlaka çıkmış sorulara çalışmak.
20. Çirkin kızlara bile not versinler diye katlanmak.
21. Hiç aramadığı akrabalarla bile para için sıkı fıkı olmak.
22. Otostop ile okula gitmek
23. Devamsızlıktan en az bir kere kalmak.
24. Devamsızlık için hoca ile pazarlık etmek.
25. Her sınavda sırf gevezelik olsun diye “hocam istediğimiz sorudan başlayabilir miyiz?” demek.
26. En az bir kez alkol komasına girecek kadar içmek.
27. Eğer bir günde birden fazla sınavı varsa. Aralarından en önemlisini seçip diğerlerini kurban etmek.
28. En az bir kez öğrenim kredisini dilediği gibi harcamak.
29. Ayın 6’sı gecesi öğrenim kredisini erken çekip sabaha kadar bitirmek için atm kuyruğuna girmek.
30. Aylık gelirin %80’ini ilk bir haftada harcayıp geri kalan %20 ile 3 hafta sürünmek.
31. Sabah makyajını tamalayabilmek için ilk dersi sallamak.
32. Ucuz yemek bulunan her lokanta ile kanki olmak.
33. Tavuk sucuğunu gerçek sucuk gibi yemek.
34. En az bir dönem öğrenci yurdunda kalmak ve o çileyi çekmek.
35. En az bir yıl evde kalıp rezaletin bitmediğini görmek.
36. Rektörle en az bir kez selamlaşmak.
37. En az bir öğrenci topluluğunun başkanı olmak.
38. En az bir dönemi yatarak geçmek.
39. En az bir derste cep telefonunu açık unutmak.
40. Hocanın karşısında fosur fosur uyumak.
41. Finaller sonrasında en az öğlene kadar uyumak.