bildirgec.org

uncategorized hakkında tüm yazılar

Bitmiş pillerinizi atmayın!

| 27 October 2007 22:12

Sanırım 15 yıl oldu.
Bilim ve Teknik dergisinde “Bitmiş pillerinizi atmayın!”
başlıklı bir yazı çıkmıştı.
Konusu, pillerin içindeki kimyasal maddelerin çevreye ne kadar zarar verdiği, bu ciddi tehlikeye engel olmak için neler yapılması gerektiğiydi.

Atık pillerin doğaya terkedilmesine engel olmak,
bunların toplanıp ayrıştırılarak yeniden kullanılmasını sağlamak
veya çevreye zararsız hale getirmek gerekiyor.

Tabii ki bunu sağlanması için “devlet-sivil toplum kuruluşları-
vatandaş” işbirliği gerekiyor.

2,5 Trilyon verdik, Şehitler için iptal etmeyiz tavrı

Pasteis de Nata | 27 October 2007 21:28

29 Ekim Cumhuriyet Bayramı için iki boğaz köprüsü arasında yapılacak havai fişek gösterisi için 2.5 trilyon harcandığı ve paranın ödenmiş olduğu için sorun çıkmaması için iptal edilmeyeceği bildiriliyor. Oysaki Taksim’deki şenlikler şehitlerimizden ötürü iptal edilmişti.
Anlaşmayı yapanların Topbaş’ın yeğeni turan Topbaş ve eşi Büyükşehir Belediyesi İletişim Koordinatörü Burcu Topbaş olduğu belirtiliyor.
Haberin tamamı için tıklayınız

Hristiyanlık ve Kadın

| 27 October 2007 19:51

Diğer ruhani dinlerde olduğu gibi hristiyanlıkta da, ve kutsal kitaplardan biri olan incilde de, yaratılış bölümünde insanın nasıl yaratılığından bahseder. Bu yaratılış bölümünde “Başlangıçta Tanrı Gökleri ve yeri yarattı” Yaratılış 1:1.. diye bahseder ve devamında ise Tanrı’nın dünya ve insanı yaratışı anlatılır. Burada dikkati çeken tek gerçeklik ise Tanrı’nın insanı yaratırken onu kendi benzeyişinde yaratmasıdır. Buradan anlayacağımız odur ki,
Tanrı dünyayı yaratır ve daha sonra Adem’i yaratır. “Tanrı. İnsanı kendi suretinde kendine benzer yarattı. Ve insan Tanrı suretinde yaratılmış oldu. İnsanları erkek ve dişi olarak yarattı.” Yaratılış 1:26,27 bu ayetlerden de anlaşılacağı üzere Tanrı insanları kendi suretinde yarattı. Suretinde ne demek olduğuna gelince;i kendi benzeyişinde yaratmıştır. İçimizde Tanrı’dan bir parça vardır.

İnsan yaratılırken Adem önce kadın sonra yaratılmıştır bu doğrudur. Bunun aksini söylemek tamamen tüm dünyevi ve ruhani görüşlere karşı çıkmak olurki.Bu söze/düşünceye kargalar koro halinde gülerler..

Rauf Denktaş ve benim rüyam

nebilim | 27 October 2007 19:12

“Rauf Denktaş’ı gördüm” sözünü bir kaç kez tekrarlayarak uyandım bu sabah. Babam “Hayırdır oğlum hayırdır, rüyada devlet adamı görmek hayıra işarettir” diye cevap verdi. Ben sadece “Artık devlet adamı değil ki gazetede köşe yazarlığı yapıyor” diyebildim.

Rüya oldukça garip geldi bana. Erzurum’dayız, bizim üç beş sene evvel satılan dede yadigarı binanın önündeyiz. Şimdi yerinde üç katlı bir mağaza olmasına rağmen rüyamda eski haliyle görüyorum. Rauf Denktaş ve ben binanın kapısı önünde dikilmiş binayı süzüyoruz hasret dolu gözlerimizle ve ben, Rauf DENKTAŞ’a dönüp sadece “Kıbrıs!?” diyebiliyorum. Denktaş da bana dönüp “Çok geç evlat, başaramayız! Sadece ….. ve …. ” diyor. Bu noktalı yerlerde iki kişinin, karı koca ismi geçiyor ama ben o isimleri hatırlayamıyorum. İsimleri tanımadığımı biliyorum fakat ne kadar zorlasam da hatırlıyamıyorum. Sadece “hayır olsun” diyebiliyorum kendimce.

Alternatif dizi isimleri

aggali | 27 October 2007 19:09

Son zamanlarda ekranlarda dizi furyası aldı başını gidiyor. Sanırım artık tam anlamı ile öğrendi televizyoncularımız dizilerin ne kadar büyük bir getirisi olduğunu. OLsun, geç olsun da güç olmasın demiş atalarımız, geç oldu; bu arada bazı oyuncular açlıktan kendilerini kaybetti, nazıları yaşamlarını yitirdi, bazıları başka mesleklere geçti ama, olsun.

Televizyon izlemenin eski tadını alamayanlar, dizilerin müdavimi olanlar, başka işi olmayıp televizyon izleyenler ve bu sektörden ekmek yiyenler oturup düşünüyorlardır sanırım,bu kadar çok dizi çekiliyor, bunlara nasıl ilgi çekici isimler bulmalı diye. Geçenlerde yazdığım bir yazıda dizi karakterleri için isimler önermiştim, arkadaşlar da katkıda bulunmuşlardı.

Duygularım Aranıyor

| 27 October 2007 18:41

Süslü sözler vardır ya hani…
Aşıklar söyler genelde…
Sanattır o sözleri söyleyebilmek, kelimelerin son heceleri bağlanır birbirine sevgi yumağı oluşturur. Sonra biri gelir „vay seni sevgi pıtırcığı“ diye dalga geçer.
Herşeye rağmen güzeldir sevgi pıtırcığı olmak. Bütün duygusal anlara rağmen…
Bütün göz yaşlarına rağmen…
Hastalandıktan sonra huy değiştiren çocuklar gibiyim. Bir yanım eski duygusallığımı özlüyor ama odun yanım karşı çıkıyor. Son zamanlarda hasta da olmadım ki, huy değiştirdim diyeyim. Nerden böyle ruhsuz oldum bilmiyorum.
Süslü sözler kayboldu artık. Ağzımdan ancak buz kivamında cümleler çıkıyor. Ben niye böyle duygusuzlaştım bilmiyorum…

Hristiyanlık ve Kadın

| 27 October 2007 18:04

Diğer ruhani dinlerde olduğu gibi hristiyanlıkta da, ve kutsal kitaplardan biri olan incilde de, yaratılış bölümünde insanın nasıl yaratılığından bahseder. Bu yaratılış bölümünde “Başlangıçta Tanrı Gökleri ve yeri yarattı” Yaratılış 1:1.. diye bahseder ve devamında ise Tanrı’nın dünya ve insanı yaratışı anlatılır. Burada dikkati çeken tek gerçeklik ise Tanrı’nın insanı yaratırken onu kendi benzeyişinde yaratmasıdır. Buradan anlayacağımız odur ki,
Tanrı dünyayı yaratır ve daha sonra Adem’i yaratır. “Tanrı. İnsanı kendi suretinde kendine benzer yarattı. Ve insan Tanrı suretinde yaratılmış oldu. İnsanları erkek ve dişi olarak yarattı.” Yaratılış 1:26,27 bu ayetlerden de anlaşılacağı üzere Tanrı insanları kendi suretinde yarattı. Suretinde ne demek olduğuna gelince;i kendi benzeyişinde yaratmıştır. İçimizde Tanrı’dan bir parça vardır.