bildirgec.org

udo samel hakkında tüm yazılar

The Seventh Continent (1989)

queennothing | 02 December 2010 12:34

Avusturyalı sinemacı Michael Haneke‘nin yönetmenliğini yaptığı ilk sinema filmi “Der siebente Kontinent” (The Seventh Continent – Yedinci Kıta), 1989 senesinde vizyona girdi. Fransa’da Cannes Film Festivali’nde gösterilen yapımda Avusturyalı aktris Birgit Doll, aktör Dieter Berner, küçük yıldız Leni Tanzer ve Udo Samel rol alıyor.
Haneke’nin modern zamana gönderdiği en sarsıcı ve en müthiş eleştiri olan “The Seventh Continent”, araba yıkama sahnesiyle açılıyor. Anne Anna, baba Georg ve kızları Eva’nın içinde bulunduğu araba, yıkama makinesi tarafından yıkanırken her şey tüm çıplaklığıyla ortadadır; cansız varlıklara bağımlı hale gelmiş insanoğlu, zamanla o varlıklara benzeyerek donuklaşıp, ruhunu kaybetmekte; işin fenası bunun farkında olmasına rağmen giderek daha fazlasını ister hale gelmektedir.

La pianiste (the piano teacher) (2001)

nonige | 03 September 2009 11:58

la pianiste 2001
la pianiste 2001

Sevgisiz hayat bir insanı ne kadar ileri gitmeye zorlayabilir? Hissedebilmek için ne kadar vahşileşebilir veya gerçekte ne kadar vahşidir? Anneler kızları doğurur, peki anne ile kızları arasındaki ilişki neler doğurur? En az sorduğu sorular kadar çarpıcı bir film La pianiste. Dahi olarak nitelendirilen bir piano hocasının tekdüze ve ağır bir anne baskısı altında eriyen yaşamının ortaya yerine çekici bir öğrencisinin bir ok gibi fırlamasıyla başlar. Sevemediği hayatını muhafaza etmeye çabalasa da kayıtsız kalamaz ve kendini aşka kaptırır piano hocası. Ama büyük bir sorunu vardır sevmeyi bilmemektedir. Her şey çoktan karışmıştır: sevgi, aşk, cinsellik, saygı, mutluluk, acı, zevk, sehvet ..Ne varsa sanki yer değişmiştir. Piano hocası kaybolmuştur. Rahatsızlık veren filmlerdendir. Bunu özellikle istediğini açıkça belli etmektedir. Sorgulanması gerekenler var demektedir sakin bir çığlıkla. Piano hocasını canlandıran Isabelle Huppert oyunculuk dersi vermekle eş değer bir performans sergilemiştir. Ve 2009 yılında cannes film festivalinde jüri başkanlığı yapmıştır. Michael Haneke yönetmenliğin hakkını vermiştir. İzlenmesi gereken sayılı avrupa filmlerindendir.