bildirgec.org

türk edebiyatı hakkında tüm yazılar

2007nin en iyi romanı

kahramancayirli | 13 January 2008 17:03

2007nin en iyi romanı hangisi sizce?

benim adaylarım şu kitaplar, sizin çok beğendiğiniz 2007 yılında yayımlanmış başka roman varsa katkılarınızı bekliyorum:

benim adaylarım:

ihsan oktay anar-suskunlar
buket uzuner-istanbullular
inci aral-safran sarı
ayşe kulin-veda
selim ileri-hepsi alev
elif şafak-siyah süt
perihan mağden-biz kimden kaçıyorduk anne?

2007nin en iyi romanı ihsan oktay anar’ın suskunlar’ı bence,, bakalım sizler hangi kitapları söyleyeceksiniz?

ideefixe Beşinci Sanal Kitap Fuarı

Battlehammer | 30 November 2007 09:30

E-ticaret’in Türkiye’deki en başarılı uygulayıcılarından biri olan Ideefixe, her yıl düzenlediği Sanal Kitap fuarının beşincisi ile kullanıcılarına indirimli kitaplar sunmaya devam ediyor.

Reyonların arasında amaçsızca gezip saatler harcayabileceğiniz bir fuardaki kitap kokusunun yerini tutamasa da, sanal kitap fuarı, gercek bir fuara internet ortamında mümkün olduğu kadar yaklaşmaya çaba harcıyor.

ayşe kulin-veda “esir şehirde bir konak”

kahramancayirli | 17 October 2007 08:13

Ayşe Kulinle ilk kez ne zaman tanıştım? Ortaokulda olmalıyım. Sular seller gibi okunan biyografik romanı “Adı Aylin” ile. Derken “Geniş Zamanlar”. Sonra “Sevdalinka”. İçinde “Taş Duvardır Benim Sevdam” adlı kusursuz öyküsünü barındıran “Foto Sabah Resimleri”. Ki yazdığım çoğu öykü kitabı eleştirisinde, “Foto Sabah Resimleri”nde yer alan öyküleri örnek gösteririm. Türk öykücülüğünün en önemli iki ödülünü, 1995 yılında Haldun Taner Öykü Ödülü’nü, 1996 yılında ise Sait Faik Öykü Ödülü’nü kazanmış bir başyapıttır, “Foto Sabah Resimleri”!

Şimdi gelelim Kulin’in yeni kitabı “Veda / Esir Şehirde Bir Konak”a. Son Osmanlı Meclisi’nin Maliye Nazırı Ahmet Reşat Paşa’nın konağındayız bu kez. Her kitabında olduğu gibi, yazarın dili çok akıcı, anlatımı ustaca. Ve bütün çok satan kitaplar gibi çok fazla diyalog var.

hayat aslında kimi aldatıyor?

| 28 April 2007 16:07

çağdaş edebiyatımızın bazı zamanlar kör noktalara düştüğünü düşünüyorum. benzer kurgular, aynı cümleler, cümle yapıları, kopyalanmış üsluplar… bu yüzden edebiyatımızın taze nefeslere ihtiyacı var.
genç yazar kahraman çayırlı’nın “hayat kadınları aldatmaz” isimli kitabını ilk elime alınca bunlar geçti aklımdan. bir de kitabın ismine takıldım: hayat mı kadınları aldatmıyor yoksa hayat kadınları mı aldatmıyor?

sonuçta bu bir ilk kitap ve en yetkin yazarların bile ilk kitapları sayısız hatayla doludur, bu sebepten ilk kitapları değerlendirirken biraz vicdanlı olmak gerek. elbette, “hayat kadınları aldatmaz”ın da ciddi eksiklikleri, bağlantı kopuklukları ve ani, sert geçişleri var. tabii bir de madalyonun diğer yüzü…