Dili dönmüyordu bir türlü. Bağırıyordu, çağırıyordu ama olmuyordu. Sözcükleri boncuk gibi dizeceği yerde anlaşılmaz sesler çıkarıyordu. Başkasının ağzından konuşuyor gibiydi. Bedeniyle düşünceleri çatışıyordu. Çıkardığı belli belirsiz sesler sanki ona ait değildi. Diline söz geçiremiyordu.
Yüzü kıpkırmızı kesilmişti. Kelimler boğazında boğumlanıyordu. Öfkesi büyüyordu içinde, yaralı bir kaplan gibi. Nefesini tuttu, tekrar denedi. Sesine küstü. Dili damağı kurumuştu. Evrene haykıramadı varlığını. Nefesi titriyordu. Çaresizlik tüm bedenini sarmıştı. Hayatı dağ gibi omuzlarında taşıyordu sanki. Kendisiyle hesaplaşmak, bedenini cezalandırmak istiyordu.